Uçamayan Bir Kuş Gibi
“Ne zaman elime bir kıymık batsa
hep onu düşünürüm.”
Altı yaşındayken çocuk felci geçirdi, bir ayağı topal kaldı.
18 yaşındayken bindiği otobüs tramvayla çarpıştı.
Ölümden döndü ama bir demir çubuk, sol kalçasından girip leğen kemiğinden çıktı. Bedeninde pek çok kırıklar…
Kaza sonrası hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Kırıklar nedeniyle bedeninin büyük bir kısmı alçıda kaldı.
Daha sonra alçının yerini demir korseler aldı.
Yataktan kalkamadığı o dönemde ailesi ona resim yapması için tuval ve boya aldı.
Resim yapmaya acılarını hafifletmek için başladı.
Yatağının üstüne koyulan aynaya bakarak otoportreler yaptı.
Ameliyatlar, ilaçlar…
İki yılın ardından yeniden ayağa kalktı.
Resim yapıyor, arkadaşları ile çeşitli partilere katılıyordu.
Âşık olduğu ressamla evlendi.
“Hayatımda iki büyük kaza geçirdim; birinde az daha bir tren beni öldürüyordu,
diğeri (evlendiği adam) kesinlikle çok daha yıkıcıydı”
Çünkü o, sadakatsizdi.
Sağlık sorunları nedeniyle çocuk aldırdı, düşük yaptı.
Evlerini ayırdılar.
“Seni sevmeye başladığım o günden beri acı çeken bir yüreğim var.”
Omurgasındaki sorunlar nedeniyle 9 ay hastanede yattı.
Yataktan çıkamıyordu. Kendi resim sergisine yatağıyla gitti.
Birkaç ay sonra sağ bacağını kaybetti.
Frida Kahlo, 13 Temmuz 1954’te akciğer embolisi nedeniyle hayatını kaybettiğinde henüz 47 yaşındaydı. Geride 55’i otoportre olmak üzere 143 tablo bıraktı.
|