BÖYLE ÇOK MUTLUYUZ...
Bilinçli insanların mutlu yaşaması zor… Bu nedenle bilinçsiz insanlara imreniyorum. Eğitim sistemimiz kaç kez değişti hatırlıyor musunuz? Hatırlamayalım diye çok değiştirdiler. Sonunda eğitim sistemi gevşedi ve yalama oldu. Politikacıların eğitimin kalitesini arttırmak istemediğini biliyoruz. Çünkü eğitim huzursuzluk getirir. Oysa gevşek eğitim sistemi, cahil ama mutlu insanlar yetiştirmekte. Kitap fuarlarında, yüzü hiç kızarmadan “Ben okumayı sevmiyorum” diyen gençlere şaşırmıyoruz. Eskiden gençler, cumhuriyetin ilan edildiği tarihi de bilirdi, İstanbul’un fethini de… Şimdi gençlerin çoğu, bu sorulara yanıt veremiyor. Sadece gülüyorlar, o da mutluluktan olsa gerek.
Hiç unutmuyorum, yerlere tükürülmemesi gerektiğini ilkokulda öğrenmiştim. Bu ayıp davranışın, kendileri de dahil olmak üzere toplumun sağlığını tehdit ettiğini kaç kişi biliyor? Öğretilmiş olsa, kimse yere tükürmez. Onlar tükürürken mutlu, ben mutsuz. Tükürükçü vatandaş, bunu özgürlük sanıyor. Aslında özgürlük anlayışımız çok geniş. Ben kendimden biliyorum, eskiden herkesin içinde burnumuzu karıştıramazdık. Şimdi, isteyen istediği yerde dibine kadar burnunu karıştırıyor. Utanma yok, sıkılma yok. Ne büyük özgürlük ve ne büyük mutluluk…
Gençlerin yüzde otuzu işsiz. Dolayısıyla, stresin burun karıştırmayı teşvik ettiğini düşünebilirsiniz. Mümkündür. Üniversiteyi bitiriyorlar ama iş yok. Ancak iddia ediyorum, işi olanlar işsizlerden daha mutsuz. Nasıl mı? Diyelim ki, çalışıyorsunuz. Yıl sonunda, “Enflasyonun altında mı yoksa üstünde mi zam alacağım” diye düşünmekten tansiyonunuz fırlar. Ya da, haddinden fazla liyakatsiz biri başınıza müdür olur kafayı yersiniz. Bunların hiçbiri olmasa da, gözünüz kapıda heyecanla kayyum beyi beklersiniz. İşsizlerin ise, böyle sorunları yoktur. Onlar, iş bulma umuduyla turist gibi gezerler. İç turizme bi hareket gelir. Bu da bi çeşit, işe yaramanın mutluluğudur.
Derin analizler ve bol sıfırlı istatistiklere göre, felaket olunca bilinç artıyor(muş). Dua edelim de bir felaket olmasın, bilincimiz artmasın. Daha doğrusu, kapalı olan bilincimiz açılmasın. Çünkü böyle çok mutluyuz…
|