BÜLENT ABLA
Bülent Abla, döviz oynamaya geldik odana. Lütfen biraz çalkala, yoğurdumuz ayran olsun. Eksik olma, bizi sadece sen anladın. “Asgari ücretlilere üzülüyorum” dediğin için mutluyuz. Şükran Abla hariç hepimiz, sana şükranlarımızı sunuyoruz. Ancak kuru lafla, tenceredeki kuru fasülye kaynamaz. Keşke öyle demeseydin... Çünkü bizi, asgari düzeyde anladın. Şimdi, sen üzüldüğün için biz de üzülüyoruz. Hatta, üzüntüden ne yaptığımızı bilmiyoruz. Ama merak etme, gaza zam yapmakla bizi gaza getiremezler. Dönem, yedi düvel ile topyekün mücadele dönemi. Döviz artmasın diye öpüşmüyoruz, sevişmiyoruz. Elbette, asgari ücretimize artış isteyerek dış mihraklara hizmet edecek değiliz.
Maşallah, lebaleb leblebi dolu ceplerimiz. Bir yanımızda sazlar bir yanımızda cazlar. Döviz kuru gevrektir, amanın almaya gelmez; eller oynasın eller. Hıyarlara vesile olsun hayaller. Asgari ücretliler olarak Asgari Ücret Partisi’ni kurmuşuz. Bülent Abla, başına da seni koymuşuz. Mecliste, bizim adımıza şöyle konuşuyorsun: “Vergide Adalet yoksa, ücrette de Fahriye Abla yoktur. Döviz kurlarında yaşanan hareketliliğe karşı Dolar basalım, turşusunu kuralım...” Bülen Abla, ağzına sağlık ortalık alkış gırla. İki şarkı da Askeri Ücret Komisyonu için patlatsana, komisyon neyi tespit edeceğini şaşırsın. Panik yok! Açlık sınırının önünden, yoksulluk sınırının arkasından geçiyoruz. Portakalı soyduk enflasyon sepetine koyduk. “Geçinememek ne demek lan, bal gibi geçineceksin!” şeklindeki talimatlara valla uyduk. İnşallah, öteki tarafta asgari ücret yoktur...
Açlık bizi yıldıramaz! Uzun süre aç kalanlar, uzun yaşıyormuş. Uzun süre aç kaldık, bünyemiz eti kaldırmıyor artık. Hem açız hem de mutluyuz. Ayrıca, ucuz iş gücünde, Çin’i geride bıraktığımız için gururluyuz. Uzun süre yaşar mıyız, işte onu bilmiyoruz. Üstten girmezse alttan çıkmaz. Bildiğimiz şu ki, biz fena halde kabızlık çekiyoruz. Görenler, “Piyango mu vurdu?” diye soruyor. Piyango vursa bu kadar sevinmezdik. Sevincimizden bütün gün sudoku çözüyoruz. Bi su içerken bi de su dökerken ara veriyoruz. Buna rağmen, uzaydaki varlığımızı ve gücümüzü tüm dünyaya hissettirdik. NASA, insanları Mars’ta yaşatacakmış... O da bişey mi? Ülkemizde asgari ücretle geçinen insanlar bu habere şaşar mı? Asgari ücretle geçinmeye alıştığımız için kendimizi refah içinde yaşıyor zannediyoruz. Bu yüzden, Norveç’e gidip biraz sürünmek istiyoruz.
Bülent Abla, senin yastığın var mı? Bizim de var, ama altında altınımız yok. İyi ki yok, olsa uyku tutmaz valla...
|
