NASRETTİN HOCA’DAN...
Ruh Sağlığı
Nasrettin Hoca, millet bahçesinde arkadaşlarıyla sohbet ediyormuş. Laf, dönmüş dolaşmış, ruh sağlığına gelmiş.
Sohbete katılanlardan biri Nasrettin Hoca’ya sormuş:
“Hoca Efendi, ruh sağlığı yasasına ihtiyaç var mı?”
Nasrettin Hoca, bir an düşünmüş.
"Var" demiş, "aksi halde akıllı telefon sayısı akıllı insan sayısını geçecek..."
Ne Zaman?
Nasrettin Hoca, hastanede yatan komşusunu ziyarete gitmiş.
“Turp gibisin maşallah” diyerek moral vermiş.
Komşu çok duygulanmış, gözleri dolmuş.
"Hoca Efendi merak etme, öbür tarafa gitmeye niyetim yok. Lütfen, dualarını benden eksik etme" demiş.
“Tamam” anlamında başını sallayan Nasrettin Hoca lafı yapıştırmış:
"Sana ne zaman uygun, ne zaman gitmeyi düşünüyorsun? Bileyim de ona göre dua edeyim..."
Kurtlu Kiraz
Nasrettin Hoca, Akşehir pazarında komşusuyla karşılaşmış.
Komşu, “Hoca Efendi, bir sorum var” diyerek Nasrettin Hoca’yı ayakta tutmuş.
Nasrettin Hoca, “Anlat bakalım, biliyorsam söylerim” demiş.
Komşu anlatmış:
“Geçen hafta aldığım bir kilo kirazı afiyetle yedik. Son kiraz tanesinde ne görelim? Üç tane kurt... Biri baba, biri anne, biri de çocuk olmalı. Sence, bu kurtçuk ailesinin eti haram mı helal mi?”
Nasrettin Hoca’nın midesi bulanmış.
Yüzünü buruşturarak komşusunun sorusunu yanıtlamış:
“Afiyet olsun komşu. Son kiraz tanesinde olay bitmiş zaten! Göz göre göre bir aileyi katletmişsiniz...”
Çilingir
Nasrettin Hoca, anahtarı evde unutunca kapıda kalmış. Düşünmüş taşınmış ve çözüm yolunu anında bulmuş.
Komşusundan yardım istemiş:
“Geçenlerde senin eve hırsız girmişti ya... Yakaladıktan sonra affettiğin o hırsızı hemen bana gönder.”
Komşu, Nasrettin Hoca’nın şaka yaptığını zannetmiş.
“Hoca Efendi, güldürme beni” demiş.
Oysa, Nasrettin Hoca ciddiymiş.
Sakalını sıvazlayıp sözlerine açıklık getirmiş:
“Çilingir çağırsam, hırsıza vereceğim paranın iki katını ister. Fakiriz ama salak değiliz...”
|