DEDE İLE TORUN
Torunumun ısrarıyla girdiğimiz oyuncakçıda geziyoruz.
O, merak ve heyecanla oyuncaklara bakıyor.
Birini gözüne kestirdi bile!
"Dede, şunu alalım."
"Şimdi almayalım. Yaş günün yaklaşıyor, o zaman alırız."
"Tamam ama yaş günü hediyesi sürpriz olur. O zaman hediyenin sürprizi kaçar."
-.-
Torunum sordu:
"Dede, bu dünyada herkesin bir mesleği var mı?"
"Var tabii..." dedim.
"Ama ben meslek yapmak istemiyorum" dedi.
Sonra diyaloğumuz şöyle devam etti:
"Meslek yapmazsan nasıl para kazanacaksın?"
"Senden alırım, sen verirsin..."
-.-
Torunumu okuluna (anaokulu) götürüyordum.
İnsanların telaşlı koşuşturmaları dikkatini çekmiş olmalı.
“Dede, insanlar ya işe gidiyor ya da okula. Sen niye gitmiyorsun?” diye sordu.
“Okula da gittim, işe de... Yaşlanınca emekli oldum” dedim.
Hiç düşünmeden karşılık verdi:
“Ben yaşlanmak istemiyorum.”
-.-
Torunumla bir konuda anlaşamadık.
Kızdı bana, kolumu tuttu ve yalancıktan ısırdı.
Ben de acımış gibi davrandım.
"Bu durumda istediğin akülü arabayı almayabilirim" dedim.
Torunum, "Arabayı alıncaya kadar kolun iyileşir" demesin mi?
|