ISSN 1308-8483
DOGMATİKLER DARVİN’İ KOVDU! / Nilgün ÖZARAR
Nilgün ÖZARAR    
  Yayın Tarihi: 21.3.2009    


DOGMATİKLER DARVİN’İ KOVDU!

Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Ali Demirsoy, “Gericiler çeşitli bilim dallarını ilgilendiren evrim kuramını anlayamazlar; bu nedenle Kemalizm’i de anlayamazlar” demiş.

Bence çok haklı ve doğru söylüyor. 28 Ocak 2008 de kaleme aldığı yazısı oldukça uzun, onun için ben bazı yerlerinden alıntılar yaparak sizlerle paylaşmak istiyorum. Kanal A televizyon kanalında her pazar günü gösterilen bir doğa belgeselini izleyeniniz mutlaka vardır veya tesadüf etmiş olabilirsiniz. İşte aşağıdaki alıntılar bu kanal ve belgesel üzerine;

“…Bu belgeseller gâvur olarak bize tanıtılmış- ülkelerin yapmış olduğu belgesellerdir. Ancak, Türkçeye çevirileri çok ilginçtir; belgeselin içindeki anlatılmak istenen olayın tanıtımı orijinaline bağlıdır. Örneğin, bir devekuşunun saatteki hızı, bir arı kuşunun saniyedeki kanat çırpma sayısı doğru olarak verilmektedir. Ancak nedeni ve yorumu konusuna gelince, yapımcı kanal, bu kısımda orijinal anlatımı silip, Türk insanını yanıltmaya yönelik bilgiler vermektedir. Sanki bu belgesel Müslümanlar tarafından yapılmış gibi, buradaki olayları ve yapıları, Kuran’daki uzaktan yakından ilgisi olan ayetlerle açıklamaya çalışmaktadır ve son derece komik anlatımlar ortaya çıkmaktadır…. Her anlatılan yapı ya da işlevin arkasından, görüyor musunuz Allahın akıllı tasarımını diyerek bir ayet ekleniyor ve insan bu anlatımlar içerisinde eşrefi-mahlûkat (bütün yaratılmışların efendisi anlamına) olarak yer buluyor. Arı kuşu (kolibri) saniyede 20 defa kanadını çırpıyormuş da bir şey olmuyormuş; insan bunu bir defa yapabilirmiş, eğer insan saniyede 20 defa kolunu indirip kaldırabilirse, ısınmadan dolayı bu organ yanarmış. Görüyor musunuz Allahın akıllı tasarımını. Dogmatikler, aptal da oldukları için bu anlatımın nereye gideceğini kestiremiyorlar. Başkalarını kandırdıklarını zannediyorlar. Kandırıyorlar mı? Kandırıyorlar. Ama kimi, kendileri gibi dogmatik aptalları tabii…Hiç kimse kalkıp da demiyor ki, neden Yüce Allah, eşrefi mahlûkat olarak sıfat verdiği bu ve belgeselde anlatılan diğer üstün özellikleri (yön bulma, koku alma; hissetme vs) insana vermemiş. Eğer biz kolumuzu ya da bacağımızı arı kuşunun hızında hareket ettirmiş olsaydık, işlerimizi 20 kat daha hızlı bitirir, gere kalan zamanda da namaz kılardık… Belgeselde anlatım devam ediyor; Allah, kuşlara hayranlık verecek renkler vermiştir (uygun bir ayet eşliğinde). Böyle bir tasarım rasgele olamaz, ancak Allahın akıllı tasarımı ile ortaya çıkabilir. Arkasından Darwin’in resmi konarak, her zamanki anlatımla, evrim kuramının yapımcısı Darwin’in bir sözü yazılı olarak ekrana geliyor: “Tavus kuşunun kanatlarındaki renklenmeler ve desenler beni rahatsız ediyor”. Arkasından dogmatik aptallara yönelik yorum geliyor. Görüyor musunuz, evrimciler hiçbir zaman rahat değiller, anlattıkları ve savunduklarından bile kuşku duyuyorlar. Hâlbuki Yüce Allah’ın akıllı tasarımına inanmış olsalardı. Bunu huzur içinde kabul edip rahat edeceklerdi. Bize huzur veren ayetler tebliğ ettiği için Yüce Allaha hamdolsun….

İnsan gen haritası çıkarıldıktan sonra, maymunlarla kalıtsal benzerlikleri gündeme gelmişti. Müslüman kesimin önde gelenleri hemen görsel basına çıkıp, ayet ve hadislerin eşlik ettiği konuşmalarında, bu evrimciler şarlatan, maymunların kalıtsal haritası çözülmedi ki, böyle bir yorumu girişiyorlar. İnsan eşrefi mahlûkattır ve Allah tarafından özel olarak yaratılmıştır. Bunlar dinsizdir, Allahsızdır, yalancıdır, sahtekârdır gibi ağır ithamlarda bulundular. Birkaç sene sonra maymunların da gen haritası çıkarıldı ve görüldü ki, maymunlarla insanlar genetik dizilim bakımından %99 tıpa tıp benzerdir…”

Bu ülkede 2006 yılında 11. sınıflarda okutulan Din Bilgisi kitabına; “Abdest suyunun, abdest alan insanın kanındaki alyuvar sayısını artırdığı” yazılmıştır. Bu belgesel kanalındaki aptal komikliğe de şaşmamak lazım. 409 yıl önce Giordano Bruno adlı bir düşünür şöyle söylenmişti “Tanrı, iradesini kullanmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır. Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar” İyi insanlar Darvinler, kötüler de bu belgeselleri seslendiren aptallar oldu.

Sevgili okurlar geçtiğimiz günlerde biliyorsunuz Türk halkının vergileriyle yaşayan ve bilim ile teknolojinin gelişmesine destek olsun diye kurulmuş Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) bilim dergisine İran, Sudan, Afganistan türü “kökten dinci bir sansür” uygulanmış, “Darwin ve Evrim Teorisi” adlı yazının Bilim ve Teknik Dergisi’nde yayınlanmasını yasaklanmıştı.

Ne diyordu bu Darvin amcam; Tevrat’ın, Kuran’ın söylediklerine hiç benzemeyen bir teori geliştirmişti. İnsanlık 150 yıl boyunca Darwin’in teorisini kullanarak modern biyolojiyi bugünkü parlak konumuna getirmişti! Bütün ciddi bilim adamları; bu teoriden etkilenerek “insanın ve tüm türlerin nasıl ortaya çıktığını, nasıl ayrıştığını, çeşitlendiğini, yok olduğunu” açıklıyorlardı.

Bu arada Maliye Bakanımızın zevceleri Rabbına sormuş o da ona doğru yolu göstermişti yani bilimin yolunu. Eğer Cleveland bilimcileri evrimci olmayıp yaratılış safsatasına uygun davransalardı, insan, domuz, sığır, fare vb. gibi türlerin hücre akrabalığı üzerine çalışmaz, ondan organ alıp ötekine takıp çalıştıramazlardı.

Dolayısıyla, tam Maliye Bakanımızın, sağlığına böylesi Darwin’ci bir hastane tarafından kavuşturulduğu bu günlerde, Darwin’in TÜBİTAK’ın Bilim ve Teknik dergisinin kapağından kovalanması da uymadı.

Ancak uysa da kovdum, uymasa da kovdum oldu!


Nilgün ÖZARAR

nilgun.ozarar@gmail.com


1610










   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)