DOGMATİKLER DARVİN’İ KOVDU! / Nilgün ÖZARAR
Nilgün ÖZARAR

Nilgün ÖZARAR

DOGMATİKLER DARVİN’İ KOVDU!



Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Ali Demirsoy, “Gericiler çeÅŸitli bilim dallarını ilgilendiren evrim kuramını anlayamazlar; bu nedenle Kemalizm’i de anlayamazlar” demiÅŸ.

Bence çok haklı ve doğru söylüyor. 28 Ocak 2008 de kaleme aldığı yazısı oldukça uzun, onun için ben bazı yerlerinden alıntılar yaparak sizlerle paylaşmak istiyorum. Kanal A televizyon kanalında her pazar günü gösterilen bir doğa belgeselini izleyeniniz mutlaka vardır veya tesadüf etmiş olabilirsiniz. İşte aşağıdaki alıntılar bu kanal ve belgesel üzerine;

“…Bu belgeseller gâvur olarak bize tanıtılmış- ülkelerin yapmış olduÄŸu belgesellerdir. Ancak, Türkçeye çevirileri çok ilginçtir; belgeselin içindeki anlatılmak istenen olayın tanıtımı orijinaline baÄŸlıdır. ÖrneÄŸin, bir devekuÅŸunun saatteki hızı, bir arı kuÅŸunun saniyedeki kanat çırpma sayısı doÄŸru olarak verilmektedir. Ancak nedeni ve yorumu konusuna gelince, yapımcı kanal, bu kısımda orijinal anlatımı silip, Türk insanını yanıltmaya yönelik bilgiler vermektedir. Sanki bu belgesel Müslümanlar tarafından yapılmış gibi, buradaki olayları ve yapıları, Kuran’daki uzaktan yakından ilgisi olan ayetlerle açıklamaya çalışmaktadır ve son derece komik anlatımlar ortaya çıkmaktadır…. Her anlatılan yapı ya da iÅŸlevin arkasından, görüyor musunuz Allahın akıllı tasarımını diyerek bir ayet ekleniyor ve insan bu anlatımlar içerisinde eÅŸrefi-mahlûkat (bütün yaratılmışların efendisi anlamına) olarak yer buluyor. Arı kuÅŸu (kolibri) saniyede 20 defa kanadını çırpıyormuÅŸ da bir ÅŸey olmuyormuÅŸ; insan bunu bir defa yapabilirmiÅŸ, eÄŸer insan saniyede 20 defa kolunu indirip kaldırabilirse, ısınmadan dolayı bu organ yanarmış. Görüyor musunuz Allahın akıllı tasarımını. Dogmatikler, aptal da oldukları için bu anlatımın nereye gideceÄŸini kestiremiyorlar. BaÅŸkalarını kandırdıklarını zannediyorlar. Kandırıyorlar mı? Kandırıyorlar. Ama kimi, kendileri gibi dogmatik aptalları tabii…Hiç kimse kalkıp da demiyor ki, neden Yüce Allah, eÅŸrefi mahlûkat olarak sıfat verdiÄŸi bu ve belgeselde anlatılan diÄŸer üstün özellikleri (yön bulma, koku alma; hissetme vs) insana vermemiÅŸ. EÄŸer biz kolumuzu ya da bacağımızı arı kuÅŸunun hızında hareket ettirmiÅŸ olsaydık, iÅŸlerimizi 20 kat daha hızlı bitirir, gere kalan zamanda da namaz kılardık… Belgeselde anlatım devam ediyor; Allah, kuÅŸlara hayranlık verecek renkler vermiÅŸtir (uygun bir ayet eÅŸliÄŸinde). Böyle bir tasarım rasgele olamaz, ancak Allahın akıllı tasarımı ile ortaya çıkabilir. Arkasından Darwin’in resmi konarak, her zamanki anlatımla, evrim kuramının yapımcısı Darwin’in bir sözü yazılı olarak ekrana geliyor: “Tavus kuÅŸunun kanatlarındaki renklenmeler ve desenler beni rahatsız ediyor”. Arkasından dogmatik aptallara yönelik yorum geliyor. Görüyor musunuz, evrimciler hiçbir zaman rahat deÄŸiller, anlattıkları ve savunduklarından bile kuÅŸku duyuyorlar. Hâlbuki Yüce Allah’ın akıllı tasarımına inanmış olsalardı. Bunu huzur içinde kabul edip rahat edeceklerdi. Bize huzur veren ayetler tebliÄŸ ettiÄŸi için Yüce Allaha hamdolsun….

İnsan gen haritası çıkarıldıktan sonra, maymunlarla kalıtsal benzerlikleri gündeme gelmiÅŸti. Müslüman kesimin önde gelenleri hemen görsel basına çıkıp, ayet ve hadislerin eÅŸlik ettiÄŸi konuÅŸmalarında, bu evrimciler ÅŸarlatan, maymunların kalıtsal haritası çözülmedi ki, böyle bir yorumu giriÅŸiyorlar. İnsan eÅŸrefi mahlûkattır ve Allah tarafından özel olarak yaratılmıştır. Bunlar dinsizdir, Allahsızdır, yalancıdır, sahtekârdır gibi ağır ithamlarda bulundular. Birkaç sene sonra maymunların da gen haritası çıkarıldı ve görüldü ki, maymunlarla insanlar genetik dizilim bakımından %99 tıpa tıp benzerdir…”

Bu ülkede 2006 yılında 11. sınıflarda okutulan Din Bilgisi kitabına; “Abdest suyunun, abdest alan insanın kanındaki alyuvar sayısını artırdığı” yazılmıştır. Bu belgesel kanalındaki aptal komikliÄŸe de ÅŸaÅŸmamak lazım. 409 yıl önce Giordano Bruno adlı bir düşünür şöyle söylenmiÅŸti “Tanrı, iradesini kullanmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır. Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar” İyi insanlar Darvinler, kötüler de bu belgeselleri seslendiren aptallar oldu.

Sevgili okurlar geçtiÄŸimiz günlerde biliyorsunuz Türk halkının vergileriyle yaÅŸayan ve bilim ile teknolojinin geliÅŸmesine destek olsun diye kurulmuÅŸ Türkiye Bilimsel ve Teknolojik AraÅŸtırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) bilim dergisine İran, Sudan, Afganistan türü “kökten dinci bir sansür” uygulanmış, “Darwin ve Evrim Teorisi” adlı yazının Bilim ve Teknik Dergisi’nde yayınlanmasını yasaklanmıştı.

Ne diyordu bu Darvin amcam; Tevrat’ın, Kuran’ın söylediklerine hiç benzemeyen bir teori geliÅŸtirmiÅŸti. İnsanlık 150 yıl boyunca Darwin’in teorisini kullanarak modern biyolojiyi bugünkü parlak konumuna getirmiÅŸti! Bütün ciddi bilim adamları; bu teoriden etkilenerek “insanın ve tüm türlerin nasıl ortaya çıktığını, nasıl ayrıştığını, çeÅŸitlendiÄŸini, yok olduÄŸunu” açıklıyorlardı.

Bu arada Maliye Bakanımızın zevceleri Rabbına sormuş o da ona doğru yolu göstermişti yani bilimin yolunu. Eğer Cleveland bilimcileri evrimci olmayıp yaratılış safsatasına uygun davransalardı, insan, domuz, sığır, fare vb. gibi türlerin hücre akrabalığı üzerine çalışmaz, ondan organ alıp ötekine takıp çalıştıramazlardı.

Dolayısıyla, tam Maliye Bakanımızın, saÄŸlığına böylesi Darwin’ci bir hastane tarafından kavuÅŸturulduÄŸu bu günlerde, Darwin’in TÜBİTAK’ın Bilim ve Teknik dergisinin kapağından kovalanması da uymadı.

Ancak uysa da kovdum, uymasa da kovdum oldu!


Nilgün ÖZARAR

nilgun.ozarar@gmail.com



21 Mart 2009 Cumartesi / 1889 okunma



"Nilgün ÖZARAR" bütün yazıları için tıklayın...