Işık Teoman
KuÅŸcenneti suya doydu
Annem iki haftalığına Bandırma’ya büyük aÄŸabeyimin yanına gitti, ama kısa süre içinde sıkılınca O’nu İzmir’e getirme görevini üstlendim. Annemi getirmek, Manyas KuÅŸcenneti’ne gitmek için bahane oldu. Cumartesi günü İzmir’den yola biraz geç koyulunca güneÅŸ battıktan sonra Bandırma’ya ulaÅŸabildik. AkÅŸam yemeÄŸinin ardından Bandırma kent merkezini gezdik. Yıllar önce babam öldükten sonra Bandırma’ya gelen hava astsubayı olan aÄŸabeyimin yanında kalmış ve Bandırma Ortaokulu’ndan mezun olmuÅŸtum.
Kimliksiz bir kent yaratılmış
Cumbalı eski evlerin yoÄŸunlukta olduÄŸu ve deniz ile barışık bu ilçenin merkezine adım atınca yine kimliksiz bir kent ile karşılaÅŸtım. Deniz kıyısında dev çınar aÄŸaçlarının altındaki gazinolar yıkılmış, sahilin önemli bir bölümü doldurulmuÅŸ ve denizden yer kazanılmış. Mendirek’in yanına BoÄŸaziçi köprüsünün bir benzeri yapılmış ve renkli ışıklarla donatılmış. Ve en önemlisi Bandırma’nın dört bir yanı apartmanlarla ile doldurulmuÅŸ, yani bizim Hatay ve Üçkuyular’dan bir farkı kalmamış. Hava da soÄŸumaya baÅŸlayınca evin yolunu tuttuk.

Adalar elle tutulacak kadar yakın
Sabah sıkı bir kahvaltının ardından Erdek, Tatlısu ve Ocaklar tatil beldelerinde kısa bir gezinti yaptırdı aÄŸabeyim. Neyse ki, bu bölgeler bakir kalabilmiÅŸ, yapılaÅŸma yoÄŸunluÄŸuna karşın yeÅŸili koruyabilmiÅŸler. KapıdaÄŸ yarımadasının batısına doÄŸru bir tur yaptık, Ekinlik, Marmara ve AvÅŸa Adalarını havanın temizliÄŸi ve berraklığı nedeniyle çok net görebildik, elimizi uzatıp kırlarından çiçek koparacak kadar yakındılar. Bu kısa turun ardından hava kararmadan yola koyulduk ve aÄŸabeyim ile vedalaÅŸtık. Bandırma’dan sonra on dakikalık bir yolculuÄŸun ardından KuÅŸcenneti’ne ulaÅŸtık.

Teknoloji işbaşında
Son aylardaki aşırı yağışlar gölün havzasını oldukça geniÅŸletmiÅŸ. AÄŸaçlar yarı bellerine kadar suların altında kalmış. Bu iÅŸe en çok kuÅŸlar sevinmiÅŸ. Binlerce göçmen kuÅŸ cenneti mekan tutmuÅŸ. İki kilometrelik toprak yoldan sonra cennetin giriÅŸine ulaÅŸtık. GiriÅŸte yazılı olan levhalardan okuduk. GiriÅŸte bizi geçen yıldan kanatlarındaki sakatlık nedeniyle göç edemeyen sevimli bir leylek karşıladı. Görevlilerden öğreniyoruz ki, leylek bu yıl uçmaya hazırlanıyormuÅŸ, kanatlarında iyileÅŸme baÅŸlamış. Güler yüzlü görevliler bizi içeri alıyor. Yeni bir görüntüleme uygulaması baÅŸlatılmış. BeÅŸ adet kamera cenneti gözlüyor ve karşınızdaki ekrandan bunları izleyebiliyorsunuz. Görevli bize dört bir yanı yakınlaÅŸtırarak adeta bir ÅŸov yapıyor. Ardından gözetleme kulesinden kuÅŸları izleyebilmek amacıyla birer dürbün verdi ve biz de O’na karşılığında üç lira ödedik.

Dallarda boş yer kalmamış
Gözetleme kulesi yapay kuÅŸ kuluçkalarına üç yüz metre uzaklıkta. Dürbün ile bakıldığında yuvalar önümüze kadar geliyor. Yüzlerce balıkçıl yapay yuvaların üzerine kurulmuÅŸ ve kuluçkaya yatmaya hazırlanıyor. Binlerce kuÅŸ sesi gölün sularında yankılanıyor, aÄŸaçların her biri yüzlerce kuÅŸa ev sahipliÄŸi yapıyor. AÄŸaçların dallarında boÅŸ yer kalmamış. Her bir dalın üzerinde bir yuva. Konuk kuÅŸlar bahar aylarında yavru büyütme hazırlığı yapıyor. Suların yükselmesi bayram havası yaratmış, yem bolluÄŸu nedeniyle balıkçılar keyifli bir av sezonu yaşıyor. GeçmiÅŸ yıllarda yaÅŸanan kuraklık unutulmuÅŸ KuÅŸcenneti güzel bir sezon geçiriyor. Biz de burada bolca fotoÄŸraf çekme fırsatı yakaladık. KuÅŸcenneti’ni daha iyi gezebilmek için tekne gerekiyor, ancak kuluçkaya yatan kuÅŸların rahatsız edilmemesi için bu tür giriÅŸimlere izin verilmiyor. Göçmen kuÅŸlar burada çok mutlu bir yaÅŸam sürdürüyor, yüzlercesi bir o yana bir bu yana uçuyor. KuÅŸcenneti görülmeye, gezilmeye ve gitmeye deÄŸer.

KuÅŸcenneti’nin öyküsünden söz edelim.
1959 yılında Milli Park statüsüne alınan Manyas KuÅŸcenneti Orman Genel Müdürlüğü’ne baÄŸlanmış ve bundan sonra gerçekleÅŸtirilen etkili koruma ile daha da geliÅŸmiÅŸ. Buradaki kuÅŸ topluluklarında önemli artışlar olmuÅŸ. Bunun sonucunda da, yapılan baÅŸvuru üzerine Avrupa Konseyi tarafından 1976 yılında "A Sınıfı" diploma ile ödüllendirilmiÅŸ. İyi korunan doÄŸa parçalarına verilen A Sınıfı diploması, daha sonra 1981, 1986, 1991 ve 1996 yıllarında yenilenmiÅŸtir. Manyas KuÅŸ Cenneti Milli Parkı 1981 yılında doÄŸal sit alanı ilan edilmiÅŸ ve koruma imar planı yapılmış. KuÅŸcenneti’nde 1975 Haziranına kadar 238 kuÅŸ türünün varlığı tespit edilmiÅŸ. Daha sonra çeÅŸitli zamanlarda yapılan sayımlar sonucunda bu rakam 255’e çıkmış. KuÅŸ türlerinden 66 tanesi Milli Park'ta düzenli olarak her yıl kuluçka topluluÄŸuna katılıyor. Geri kalanlar ise, göç sırasında KuÅŸcenneti’ne uÄŸruyor. KuÅŸcenneti Milli Parkı, Marmara Bölgesi’nin ılıman iklimi içerisinde ve kıtalararası göç yolları üzerinde kuÅŸların vazgeçilmez uÄŸrak yeri. KuÅŸlar göç yerlerine gidiÅŸ ve dönüşlerinde KuÅŸcenneti’ne misafir olup, dinleniyor, karınlarını doyuruyor ve yollarına devam ediyor. KuÅŸcenneti’nde konaklama zamanları türlerine göre 1 saatle 1 ay arasında deÄŸiÅŸiyor. Bir yılda KuÅŸcenneti’ne gelen kuÅŸ sayısının 2-3 milyon kadar olduÄŸu tahmin ediliyor. 2003 ve 2004 yıllarında yapılan arazi çalışmaları ile KuÅŸcenneti Milli Parkının sınır geniÅŸletme çalışmalarına baÅŸlanmış ve bugün alan 24 bin 047 hektara ulaÅŸmış.


Işık Teoman
isikteoman@gmail.com
Annem iki haftalığına Bandırma’ya büyük aÄŸabeyimin yanına gitti, ama kısa süre içinde sıkılınca O’nu İzmir’e getirme görevini üstlendim. Annemi getirmek, Manyas KuÅŸcenneti’ne gitmek için bahane oldu. Cumartesi günü İzmir’den yola biraz geç koyulunca güneÅŸ battıktan sonra Bandırma’ya ulaÅŸabildik. AkÅŸam yemeÄŸinin ardından Bandırma kent merkezini gezdik. Yıllar önce babam öldükten sonra Bandırma’ya gelen hava astsubayı olan aÄŸabeyimin yanında kalmış ve Bandırma Ortaokulu’ndan mezun olmuÅŸtum.
Kimliksiz bir kent yaratılmış
Cumbalı eski evlerin yoÄŸunlukta olduÄŸu ve deniz ile barışık bu ilçenin merkezine adım atınca yine kimliksiz bir kent ile karşılaÅŸtım. Deniz kıyısında dev çınar aÄŸaçlarının altındaki gazinolar yıkılmış, sahilin önemli bir bölümü doldurulmuÅŸ ve denizden yer kazanılmış. Mendirek’in yanına BoÄŸaziçi köprüsünün bir benzeri yapılmış ve renkli ışıklarla donatılmış. Ve en önemlisi Bandırma’nın dört bir yanı apartmanlarla ile doldurulmuÅŸ, yani bizim Hatay ve Üçkuyular’dan bir farkı kalmamış. Hava da soÄŸumaya baÅŸlayınca evin yolunu tuttuk.

Adalar elle tutulacak kadar yakın
Sabah sıkı bir kahvaltının ardından Erdek, Tatlısu ve Ocaklar tatil beldelerinde kısa bir gezinti yaptırdı aÄŸabeyim. Neyse ki, bu bölgeler bakir kalabilmiÅŸ, yapılaÅŸma yoÄŸunluÄŸuna karşın yeÅŸili koruyabilmiÅŸler. KapıdaÄŸ yarımadasının batısına doÄŸru bir tur yaptık, Ekinlik, Marmara ve AvÅŸa Adalarını havanın temizliÄŸi ve berraklığı nedeniyle çok net görebildik, elimizi uzatıp kırlarından çiçek koparacak kadar yakındılar. Bu kısa turun ardından hava kararmadan yola koyulduk ve aÄŸabeyim ile vedalaÅŸtık. Bandırma’dan sonra on dakikalık bir yolculuÄŸun ardından KuÅŸcenneti’ne ulaÅŸtık.

Teknoloji işbaşında
Son aylardaki aşırı yağışlar gölün havzasını oldukça geniÅŸletmiÅŸ. AÄŸaçlar yarı bellerine kadar suların altında kalmış. Bu iÅŸe en çok kuÅŸlar sevinmiÅŸ. Binlerce göçmen kuÅŸ cenneti mekan tutmuÅŸ. İki kilometrelik toprak yoldan sonra cennetin giriÅŸine ulaÅŸtık. GiriÅŸte yazılı olan levhalardan okuduk. GiriÅŸte bizi geçen yıldan kanatlarındaki sakatlık nedeniyle göç edemeyen sevimli bir leylek karşıladı. Görevlilerden öğreniyoruz ki, leylek bu yıl uçmaya hazırlanıyormuÅŸ, kanatlarında iyileÅŸme baÅŸlamış. Güler yüzlü görevliler bizi içeri alıyor. Yeni bir görüntüleme uygulaması baÅŸlatılmış. BeÅŸ adet kamera cenneti gözlüyor ve karşınızdaki ekrandan bunları izleyebiliyorsunuz. Görevli bize dört bir yanı yakınlaÅŸtırarak adeta bir ÅŸov yapıyor. Ardından gözetleme kulesinden kuÅŸları izleyebilmek amacıyla birer dürbün verdi ve biz de O’na karşılığında üç lira ödedik.

Dallarda boş yer kalmamış
Gözetleme kulesi yapay kuÅŸ kuluçkalarına üç yüz metre uzaklıkta. Dürbün ile bakıldığında yuvalar önümüze kadar geliyor. Yüzlerce balıkçıl yapay yuvaların üzerine kurulmuÅŸ ve kuluçkaya yatmaya hazırlanıyor. Binlerce kuÅŸ sesi gölün sularında yankılanıyor, aÄŸaçların her biri yüzlerce kuÅŸa ev sahipliÄŸi yapıyor. AÄŸaçların dallarında boÅŸ yer kalmamış. Her bir dalın üzerinde bir yuva. Konuk kuÅŸlar bahar aylarında yavru büyütme hazırlığı yapıyor. Suların yükselmesi bayram havası yaratmış, yem bolluÄŸu nedeniyle balıkçılar keyifli bir av sezonu yaşıyor. GeçmiÅŸ yıllarda yaÅŸanan kuraklık unutulmuÅŸ KuÅŸcenneti güzel bir sezon geçiriyor. Biz de burada bolca fotoÄŸraf çekme fırsatı yakaladık. KuÅŸcenneti’ni daha iyi gezebilmek için tekne gerekiyor, ancak kuluçkaya yatan kuÅŸların rahatsız edilmemesi için bu tür giriÅŸimlere izin verilmiyor. Göçmen kuÅŸlar burada çok mutlu bir yaÅŸam sürdürüyor, yüzlercesi bir o yana bir bu yana uçuyor. KuÅŸcenneti görülmeye, gezilmeye ve gitmeye deÄŸer.

KuÅŸcenneti’nin öyküsünden söz edelim.
1959 yılında Milli Park statüsüne alınan Manyas KuÅŸcenneti Orman Genel Müdürlüğü’ne baÄŸlanmış ve bundan sonra gerçekleÅŸtirilen etkili koruma ile daha da geliÅŸmiÅŸ. Buradaki kuÅŸ topluluklarında önemli artışlar olmuÅŸ. Bunun sonucunda da, yapılan baÅŸvuru üzerine Avrupa Konseyi tarafından 1976 yılında "A Sınıfı" diploma ile ödüllendirilmiÅŸ. İyi korunan doÄŸa parçalarına verilen A Sınıfı diploması, daha sonra 1981, 1986, 1991 ve 1996 yıllarında yenilenmiÅŸtir. Manyas KuÅŸ Cenneti Milli Parkı 1981 yılında doÄŸal sit alanı ilan edilmiÅŸ ve koruma imar planı yapılmış. KuÅŸcenneti’nde 1975 Haziranına kadar 238 kuÅŸ türünün varlığı tespit edilmiÅŸ. Daha sonra çeÅŸitli zamanlarda yapılan sayımlar sonucunda bu rakam 255’e çıkmış. KuÅŸ türlerinden 66 tanesi Milli Park'ta düzenli olarak her yıl kuluçka topluluÄŸuna katılıyor. Geri kalanlar ise, göç sırasında KuÅŸcenneti’ne uÄŸruyor. KuÅŸcenneti Milli Parkı, Marmara Bölgesi’nin ılıman iklimi içerisinde ve kıtalararası göç yolları üzerinde kuÅŸların vazgeçilmez uÄŸrak yeri. KuÅŸlar göç yerlerine gidiÅŸ ve dönüşlerinde KuÅŸcenneti’ne misafir olup, dinleniyor, karınlarını doyuruyor ve yollarına devam ediyor. KuÅŸcenneti’nde konaklama zamanları türlerine göre 1 saatle 1 ay arasında deÄŸiÅŸiyor. Bir yılda KuÅŸcenneti’ne gelen kuÅŸ sayısının 2-3 milyon kadar olduÄŸu tahmin ediliyor. 2003 ve 2004 yıllarında yapılan arazi çalışmaları ile KuÅŸcenneti Milli Parkının sınır geniÅŸletme çalışmalarına baÅŸlanmış ve bugün alan 24 bin 047 hektara ulaÅŸmış.


Işık Teoman
isikteoman@gmail.com
"Işık Teoman" bütün yazıları için tıklayın...
