Bağarası’nda Hıdrellez
Hava güzel, insanlar güzel, yiyecekler hepsinden güzel... Hiçbir etkinlik yoktur ki içinde yemek faslı olunca güzel olmasın! Hıdrellez denince ilk akla gelen, ateş üzerinden atlamak, şarkı türküyle eğlenmektir. Sonrasında da yeme içmeyle beraber yeşilliklerde yatıp yuvarlanma faslı gelir...
Kimileri akşamdan yastığının altına koyar ne dileği varsa, kimi de ertesi günü akar suya atmak üzere bahçe ve balkonuna bırakır dilek taşlarını. Fasulye, mercimek ve buğdaydan ev arsa araba, gelin, bebek, iş, aş yapar yeteneği olanlar, bazıları da bir kağıda yazar arzu halini Hızır ve İlyas hazretleri okusun diye...
Mutfak ve kilerde ambar kapakları açık bırakılırmış eskiden, Hızır'ın eli deysin bereketi artsın bir koca yıl diye. (Hızır ve İlyas'ı birleştirip sadece "Hızır" diye zikretmek de adettendir.) Gül dalına dilek asmalar, suya dilek bırakmalar filan derken baharın ve bereketin temsili Hıdrellez şafak sökmeden başlayan seremonilerle güneş batana kadar sürermiş. Özellikle kadınlar, çoluk çocukla gün içinde türlü eğlence ve piknikler yapıp açık havada olurlar, baharın yeni mahsul yiyecekleriyle taze gıdalar pişirip konu komşu, hısım akrabayla yerlermiş...
İşte böyleydi Bağarası’nda davetli olduğum Hıdrellez kutlaması. Sırtımızı ve ellerimizi sürdük en kalın belli ağaçlara, en yaşlı zeytinlere, en sağlam meşelere, çınarlara. En güzel yiyeceklerle bezenmiş sofralara oturduk, taze yaprak sarmalı, kısırlı, turşulu, arapsaçlı kol börekli, haşhaş pideli, gözlemeli, kekli, kurabiyeli, incir ve kabak şekerlemeli, sütlü irmik tatlılı, baklavalı çaylı pastalı sofralar, Hıdrellez sofraları...
Foça yöresinin eski hıdrellez hikayelerinin dillendirildiği, "ah o eski günlerdeki oğlak çevirmelerinin tadı" nağmelerinin yaşlı ninelerce yad edildiği, gençlere eski adet ve göreneklerin aktarımına imkan veren güzel birgündü 6 Mayıs hıdrellez.
Gelecek yıla hiç eksilmeden, her anlamda çoğalarak, nicelerine sağlıkla...
www.ascifok.com
|
