Caz dünyasının ustaları ...SMV
Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu tıklım tıklım doluydu. Caza gönül vermiş son derece saygıdeğer bir izleyici topluluğuyla birlikte, iki ay önceden bilet aldığımız kısa adı SMV (Stanley Clarke, Marcus Miller, Victor Wooten) olan caz topluluğunu kulaklarımızın pası silinene ve müzik ruhumuz şad oluncaya kadar paylaştık.
Marcus Miller'i Miles Davis ile birlikte yaptıkları 'Siesta' albümüyle keyifle dinlemiştik. Miles Davis'i çok sevmemize rağmen İstanbul'da ölmeden önce verdiği konserde ne yazık ki yakalama şansına sahip olamadık. Kısmet Marcus'u ve diğer iki ustayı beraber dinlemekmiş.
Bas gitar hayranlarının yıllardır bir araya gelmesini beklediği üç dev isimden oluşan SMV, ses skalasının en pes tonlarını caz, funk, ambient ve klasik müziğin geniş yelpazesinde birleştiriyor. Clarke, Miller ve Wooten'ın Ocak 2008'de SMV adı altında yayımlanan Thunder albümü, üçlünün ortak çalışmalarının ilk meyvesi. Yaşayan efsane Stanley Clarke, 1973'te çıkardığı ilk albümü Children of Forever ve "bas gitarın milli marşı" olarak nitelendirilen School Days'den bu yana, adı enstrümanıyla anılan ender müzisyenlerden. Caz Festivali kapsamında daha önce de birkaç kez sahneye çıkan Grammy ödüllü Marcus Miller, piyano, org, klarnet, saksofon ve en sonunda ustalaştığı bas gitarla on üç yaşından bu yana müzik dünyasının en önemli adlarından biri sayılıyor. Bela Fleck ile kurduğu Fleckstones ile tanınan ve Mike Stern, Chick Corea gibi isimlerin vazgeçemedikleri basçısı Victor Wooten ise altı albümle kariyerini taçlandırdı.
Victor Wooten bass gitar dünyasının bir numaralarından, müzik aletiyle bütünleşip adeta konuşturdu desek yalan olmaz.
Stanley Clarke bir kontrbas çaldı, kontrbas kontrbas olalı böyle çalınmamıştır herhalde.
Ve Marcus Usta ona söze gerek bile yok, sadece dinleyin yeter. David Sanborn ile yaptığı çalışmalar ile caz dünyasında önemli bir yer edinmiş olan ve klarnet eğitimi alan Miller; klavyeli çalgılar, bas klarnet, gitarı da gayet iyi çalabilmekte ve vokal de yapmakta. Modern jazz müziğinin yaşayan efsanesi olan Miller son yıllarda çıkarttığı 'Silver Rain' ve 'Free' albümleriyle kariyerini sürdürmekte.
Bu üçlü arkalarına Drumms ve klavyede de iki üstadı alıp kariyerlerinin belki de en önemli birlikteliğine imza atmışlar.
Ve çok çok da iyi etmişler, onlarla beraber olmak, sıcak bir temmuz akşamını en keyifli şekilde geçirmemize sebep oldu. Bis'e geldiklerinde de Michael Jackson'a da bir selam göndermeyi ihmal etmediler. (Beat it)
Sağolsunlar, ve daima varolsunlar...
|
