Foça’da küçük balıkçılara ağır darbe / Turgay Tezgin
Turgay Tezgin

Turgay Tezgin

Foça’da küçük balıkçılara ağır darbe



Bir kenti var eden özelliklerin başında kendine özgülüğü gelir. Foça’yı var eden en önemli özelliklerinden biri balıkçı kasabası olması ve bunu, bugüne kadar yaÅŸatabilmesidir.

Özellikle Küçük Deniz’de sandalları ile, kaldırım kenarlarına koydukları aÄŸları ile, ticari deÄŸeri olmayan balıkları yemek için bekleyen kedileri ile, kaldırıma yaydıkları aÄŸlarını onarmaları ile, adalarda yaÅŸayan keklik tavÅŸan gibi hayvanları beslemeye çalışmaları ile, Akdeniz Foku’nu korumak için yürüttükleri mücadele ile, sabahın ilk ışıkları ile kente duyurdukları pat pat motor sesleri ile, kendi aralarında yüksek sesle zaman zaman küfürlü konuÅŸmaları ile Foçalı küçük balıkçı Foça’nın önemli bir kültürel birikimidir.

Foça’nın olmazsa olmazıdır küçük balıkçı.

Küçük Deniz üçgeninde yaşam 25 saattir. Hangi saatinde giderseniz gidin, binbir öykü derlersiniz heybenize. Balıkçısıyla, balık kokularıyla, ağlarıyla, kedileriyle, mavi brandalı tenteleri, kıyıdaki mavi örtü kümeleriyle balıkçı kasabasıdır Foça.

Güzel Foça, balıkçı Foça, balık restoranlarıyla ünlü Foça, balıkçı kültürünü en naif haliyle yaşayan ve yansıtan Foça!

Deniz eli boş döndürmez balıkçıyı pek. Deniz bilir balıkçının bakmakla yükümlü olduklarını, evdeki çoluk çocuğunu, mahalledeki yaşlı teyzeleri, kediyi köpeği, velhasıl ekmek parasını...

Deniz bilir, ekmek parası kazanmaya çalışanların rızk kavgasını.



Ama ağırlaşan ekonomik koşullar içinde gerçek sayıları gün geçtikçe azalan küçük balıkçılar yaşamlarını devam ettirebilecek geliri sağlamakta zorlanmaktadırlar. Birçoğu bulabildikleri başka işlere yönelmeye başlamıştır.

BaÅŸlama gerekçesi ne olursa olsun bu yıl altıncısı düzenlenen “Rasgele Balıkçılık Festivali” ve farklı çalışmalar ile amatör olta balıkçılığı özendirilmiÅŸtir.

İzmir, Manisa ve yakın çevre kentlerinden Foça’ya olta balıkçılığı yapmak üzere gelenlerin sayısı her geçen gün artmıştır. Bu olta balıkçılarının bir kısmı sahilden, tahta iskelelerden, Büyük Deniz’deki büyük balıkçı teknelerinin üzerinden balık tutarken, bir kısmı da günlük olarak kiraladıkları sandallar veya olta balıkçılığı turları düzenleyen gezi tekneleri ile adaların arasında açık denizde avlanmayı tercih etmektedirler.

Amatör olta balıkçılarının bu tercihleri küçük balıkçılara önemli bir gelir kaynağı olmakta, mesleklerini devam ettirerek yaşamalarına önemli bir katkı sağlamaktadırlar.

Henüz yeni yeni büyümeye başlayan bu gelir pastasından daha fazla pay almaya çalışan tur tekneleri ile küçük balıkçılar arasında sürtüşme de başlamış ve sonuçta amatör balıkçıların sandallar ve tur tekneleri ile denize açılmalarının yasaklanması gündeme gelmiştir.

Çay içerken sohbet ettiğimiz Su ürünleri Kooperatifi başkanı Yaşar Balta sıkıntılı olduğu her halinden belli olan ifadeler ile birçok yetkiliye yönelttiğini söylediği soruları bize de soruyor ve yanıtını da kendisi veriyor.

- Balıkçı nasıl olunuyor?
- Denizden balık tutmak isteyerek kayık almak isteyen bir kişinin ne yapması gerekiyor?

Ve diğer sorular. Özetle, soruları ile açıklanmasını istediği hususlardan biri; aynı özelliklerdeki tekne ile, yıllarca kullandıkları tekneyi, dolaştıkları denizi ve havayı en ayrıntısına kadar bilen kendileri yolcu taşıyamazken, çok basit bir sınav ile belge alan hiçbir şey bilmeyen birisinin nasıl oluyor da dört kişiyi taşıyabildiğini sorguluyor.

Yanımızdaki Şevki kaptan, 9 Eylül Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesine gönderdiği faksa yanıt alamadığını, sorunlarına çözüm üretilmesinde öncü olması gerektiğini düşündüğü üniversite camiasının suskun kalmasından şikayet ediyor.

İbrahim kaptanın da şikayetleri var. Yaşar Balta değişik konularda konuşmaya devam ediyor, hepsi de önemli tespitler. Kooperatifin üye sayısının 135 olduğunu, büyük balıkçı tekneleri kaptanlarını ve çalışanlarının haricinde yaklaşık 60 küçük balıkçı üyelerinin olduğunu söylüyor. Ülkemizde özellikle küçük balıkçıların kayıtlarını tutan bir veri tabanının oluşturulmamış olmasının eksikliğini anlatıyor. Her isteyenin balıkçılık belgesi alabilmesinin saçmalığını anlatıyor.

Elbette kanunların uygulanması konusunda hem fikiriz, ama devletin sosyal devlet olma özelliğini unutmadan kanunların uygulanması ile oluşan olumsuzluklar konusunda çözüm üretmesi gerekmektedir.

Hele ki konu yukarıda deÄŸindiÄŸimiz gibi Foça’nın kültürel kimliÄŸini koruyabilmesi hususunda olunca sosyal devlet anlayışının hızla uygulanması gerekliliÄŸi apaçık ortadadır. Küçük balıkçıların son günlerde uygulanmaya çalışılan dar bakış açılarının getirdiÄŸi yasaklamalar ile yok edilmeye çalışılmayıp korunması konusunda her ÅŸey yapılmalıdır. Tarım Bakanlığı, Denizcilik MüsteÅŸarlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın acilen üretecekleri kısa vadeli çözümler ile amatör balıkçıların taşınması konusundaki sıkıntının aşılacağına inanıyoruz.

Uzun vadede hükümetlerin devlet politikası olarak ülkemizin kültürel kimliÄŸini oluÅŸturan Foça’nın küçük balıkçıları gibi kesimlerin yaÅŸamsal gereksinmelerini yaptıkları iÅŸlerden karşılayabilmeleri konusunda destekleme politikaları geliÅŸtireceklerini düşünmek istiyoruz.

Küçük Deniz’de bir kafede otururken sahil kenarına baÄŸlanmış balıkçı sandallarını hep yerlerinde görmek istiyoruz…

Rasgele!


Turgay Tezgin




29 Kasım 2006 Çarşamba / 7461 okunma



"Turgay Tezgin" bütün yazıları için tıklayın...