Foçep Paneli ve Poyraz Balıklaması
Günlerdir dövüm dövüm dövülüyoruz... Aralıklarla artan şiddetli rüzgarlar giderek kuvvetlenip fırtınaya dönüşmekte ve insanı sersemletmekte. Kafalarımız kazan gibi oldu, istemsiz davranışlarımız uyuşukluk olarak kendini gösteriyor ve tepe sersemi vaziyette dolaşıyoruz. Sürekli hırpalanan haylaz çocuklara benzedik. Bu sert ve ısrarcı rüzgarların bize söylemek istediği bir şeyler mi var acaba?
Bahçe ve balkonlarımızdaki petunyalar, kayakorukları, hercailer, melisa ve narenciyelerle daha birçok bitkimiz bu pataklanmadan bitab düştüler, gerçekten ne söylemek istiyor bu sabırsız fırtna?
Beşkapılar'daki çeşitli kültür sanat ve çevre konulu panellerin izleyicisi olduysanız, rüzgar ve fırtına sesinin mikrofon karşısındaki galibiyetine birçok kere tanık olmuşsunuzdur.
Tam da, fırtınaya tapınılası bir konu vardı geçen akşam Beşkapılar'da. Foça Çevre ve Kültür Platformu Foçep'in kuruluş etkinliği olarak düzenlediği “Bölgemizin Çevre Sorunları” paneli.
Herkes aynı şeyi farklı söylüyor olsa da gerekli ve yararlı bir buluşmaydı.
Yakın çevremizde termik yada doğalgaz çevrim santralleri kurulmak üzere türlü çalışmaların yapıldığı günümüzde, niçin rüzgar santralleri kurulmaz sorunsalı tartışılıyor! Phokaia, Kyme, Pitane Antik kentlerinin güzel insanları için, şu meşhur dev rüzgar gülleri niçin bunca zordur! Niçin imkansızdır, siz anlayabiliyor musunuz? Dünyanın öteki ucundan gemilerle gelecek ithal kömürlerle işleyecek bir termik santralin uzak ve yakın çevresine vereceği zararları ana karnındaki ceninler bile biliyor artık. Bu basiretsizlik niye, akıllara zarar bir tutulma olan bu yaşam hakkı savunması için daha nasıl bir çevre katliamı gerekiyor?
Canı yanıp çuvaldızın acısını tadanlar Beşkapılar'daydı o akşam. Onlar, Gencelli'nin, Horozgediği'nin, Çakmaklı'nın, Kozbeyli'nin çevre sorunlarının en fazla yaşanmaya başladığı yörenin mağdur insanlarıydılar.
Dev gemilerin sintine atıklarıyla balçığa dönmüş bir Gencelli'den geliyorlardı. Gencelli Foça'ya kaç kilometredir, oraya gelmiş olan tehlike Foça kıyılarına kaç ay, kaç yıl sonra gelecektir sizce?
Bu dünyaya çocuk doğurmuş kadınlar, dede olup gelecek nesillere sorumluluğu olan insanlar, sivil toplum örgütleri nerelerdesiniz?
Aliağa, Çakmaklı ve Nemrut Körfezi'ndeki hava kirliliği burayı etkilemez diyenler, kuzeyden esen rüzgarlı gecelerde havadaki metal kokusunu duymuyor olabilirler mi? Aliağa Sanayii Bölgesi'ndeki ve Çakmaklı'daki fabrikaların baca gazlarından sızan ağır metaller ve arıtmaların çalıştırılıp çalıştırılmadığının kontrolleri konusunda, sivil toplum örgütlerinin göreve davet edilmesi kimin inisiyatifinde bilen var mı?
Ne çok soru var. Sorular varsa yanıtları da vardır!
Poyraz Balıklaması!
Bildiğim işi yapayım ve size yöremizin güçlü esen rüzgar ve fırtınalarında yapılabilen bir balık yemeği tarifi vereyim. Poyraz balıklaması diye bir yemek duymuş muydunuz? Eski zamanlardan kalma bir tarif bu, melanur ve levrekten yapılırmış.
İşte size tarifi: Ayıklanıp fletosu çıkarılmış 3-4 tane orta boy melanur veya levreği, et dövücüsü yada demir bir havanın tabanıyla fazla parçalamadan birkaç defa döver gibi yapın.
* Hafifçe dövülüp genişlemiş balıkları karabiber, tuzla ovun ve çuvaldızla iplere geçirin.
* Balkonunuzun en esintili ve kedisiz bölümünde yüksekçe bir yere asın.
* Hava mutlaka rüzgarlı yada fırtınalı olmalı ki asılan balıkların dışı 24 saatte iyice kabuk tutsun.
* Dışı sertleşen balık etlerini 2. gün tüketmek uygun olduğundan astığınız yerden alıp sirkeye yatırın.
* Bir saat kadar sirkede kalan balıkları hafifçe süzerek istediğiniz irilikte kesin, bir kase dolusu ayıklanmış sarımsak dişleri ile sızma zeytinyağında kapaklı bir tencerede kavurun.
*Sarımsaklar yumuşadığında tencerenin içine bir tatlı kaşığı üzüm pekmezi, üç beş adet koruk tanesi yada biraz limon suyu, tuz ve karabiberi, yarım bardak suyu katarak kısık ateşte kapağını kapatıp pişirin.
*Karabiber ve sarımsak dışında herhangi bir baharat kullanılmıyor ki, balıkların kendine özgü kokusu etkilenmesin.
Rüzgarınız ve balığınız bol, havanızla deniziniz temiz olsun, hadi afiyet olsun...
www.ascifok.com
|