Azime AKBAÅž YAZICI
Süreyya’dan geçen ırmak…
Yorgun tenhalığından geçiyorum, ömrün hevesi yitik sıkıntısından… Süreyya uykusuz gecelerinden birinde daktilo tuÅŸlarının koridorlarından geçer… ceplerinde sıkıntılı hercai menekÅŸe deliÅŸmenliÄŸi. Geride bıraktığı parçalanmış, özü ışıksız savurgan zaman. Amansızca tenini yoklayan uçurum yorgunu çocuktur denizin ıslak saçları.
Gizli vadilerden sürüklenen yok oluşun diriltemediği üşüyen çöldü gölgesizliği, kendinden başkasını asmayan. Dipsiz cümlelerinde hüküm süren ize iz düşen izinsizliği.
Uzunca bir zaman yüreÄŸini uyutmaya gittiÄŸi yolculuktan henüz dönmüştür Süreyya…
Yorgun bir suretin ardında bağladı kaçak yıldızları gül dikenlerine. Kızıl bir martının canı yandı dikenden. Kan damladı dikene yıldızın bileklerinden. Gözleri yere inen yıldızları eritti göğsünde. Sır denizlerinde kanat kanat dile geldi, çığlıklandı sedef yüzlü bir melek. Yitik sevinçlerine ümit oldu, mavi esti rüzgârlar ay büklümü gözlerinde. İçinin bahçeleri çiçeklendi ömrünün sonbaharında. Eski sancılı bahçesini kavruk sabahlarda terk etti Süreyya.
Gelgitler arasında ÅŸaÅŸkın ve karmaşık yollarda bulur kendini. Uzun tırnaklı eller çizer yüreÄŸini, kanar hiç olmadık zamanlarda Süreyya…
Kaybolan mavisi eksik sevinçlerine tutununca, hüzün düşer sarı yüzüne. Kirpiklerinde asılı kalır uzakların çırılçıplak yüzü. Sessizlik… kanatlarını keser, küf ve kan kokusu ÅŸahdamarından vurur. Dili dönmez ıssızlığın kan sızan yangınlarına. Kum rengi uç verir irin… dilsizlik. Gece olur uzak yerleri, yürümelerin. Bilmez toprağı, daÄŸları, suyu. Unutur üzerine dökülen tüm rüyaları, öteleri ötelediÄŸinden beri. Dayanılmaz ışır su, unuttuÄŸu uykularında asılır. GözbebeÄŸini öldürür uzaklar. Dayanamaz toprak çatlar, su da…
Daha yüksek söyler ÅŸarkılarını, daÄŸlardan ses verir gelin kız. Gece saçlarında binlerce yıldız… Süreyya. KonuÅŸmaz, yürek verir bir ÅŸahin, güleç kıza. Unutur denize akan suları, bekler kuytuda. Kirpiklerinde bir çocuk sallanır. Bekler güler yüzlü ölümü… ırmaklar geçer içinden.
bitmeyen çığlık uzanır
fildişi közünde yatan
çözülmelerin…
Azime AKBAÅž YAZICI
www.azimeayazici.blogspot.com
Yorgun tenhalığından geçiyorum, ömrün hevesi yitik sıkıntısından… Süreyya uykusuz gecelerinden birinde daktilo tuÅŸlarının koridorlarından geçer… ceplerinde sıkıntılı hercai menekÅŸe deliÅŸmenliÄŸi. Geride bıraktığı parçalanmış, özü ışıksız savurgan zaman. Amansızca tenini yoklayan uçurum yorgunu çocuktur denizin ıslak saçları.
Gizli vadilerden sürüklenen yok oluşun diriltemediği üşüyen çöldü gölgesizliği, kendinden başkasını asmayan. Dipsiz cümlelerinde hüküm süren ize iz düşen izinsizliği.
Uzunca bir zaman yüreÄŸini uyutmaya gittiÄŸi yolculuktan henüz dönmüştür Süreyya…
Yorgun bir suretin ardında bağladı kaçak yıldızları gül dikenlerine. Kızıl bir martının canı yandı dikenden. Kan damladı dikene yıldızın bileklerinden. Gözleri yere inen yıldızları eritti göğsünde. Sır denizlerinde kanat kanat dile geldi, çığlıklandı sedef yüzlü bir melek. Yitik sevinçlerine ümit oldu, mavi esti rüzgârlar ay büklümü gözlerinde. İçinin bahçeleri çiçeklendi ömrünün sonbaharında. Eski sancılı bahçesini kavruk sabahlarda terk etti Süreyya.
Gelgitler arasında ÅŸaÅŸkın ve karmaşık yollarda bulur kendini. Uzun tırnaklı eller çizer yüreÄŸini, kanar hiç olmadık zamanlarda Süreyya…
Kaybolan mavisi eksik sevinçlerine tutununca, hüzün düşer sarı yüzüne. Kirpiklerinde asılı kalır uzakların çırılçıplak yüzü. Sessizlik… kanatlarını keser, küf ve kan kokusu ÅŸahdamarından vurur. Dili dönmez ıssızlığın kan sızan yangınlarına. Kum rengi uç verir irin… dilsizlik. Gece olur uzak yerleri, yürümelerin. Bilmez toprağı, daÄŸları, suyu. Unutur üzerine dökülen tüm rüyaları, öteleri ötelediÄŸinden beri. Dayanılmaz ışır su, unuttuÄŸu uykularında asılır. GözbebeÄŸini öldürür uzaklar. Dayanamaz toprak çatlar, su da…
Daha yüksek söyler ÅŸarkılarını, daÄŸlardan ses verir gelin kız. Gece saçlarında binlerce yıldız… Süreyya. KonuÅŸmaz, yürek verir bir ÅŸahin, güleç kıza. Unutur denize akan suları, bekler kuytuda. Kirpiklerinde bir çocuk sallanır. Bekler güler yüzlü ölümü… ırmaklar geçer içinden.
bitmeyen çığlık uzanır
fildişi közünde yatan
çözülmelerin…
Azime AKBAÅž YAZICI
www.azimeayazici.blogspot.com
"Azime AKBAŞ YAZICI" bütün yazıları için tıklayın...
