 
                
                
                Neriman ERKAN
  		
		  Foça’nın Karataşı’nı Arıyorum
		  
		  
				    
  
 
 
		 	
			
		  
			  
	
Yıl 1972. SavaÅŸtepe Öğretmen Okulu’nda görevliydim. Foçalı bir öğrencimizin öncülüğündeki okul gezisinde Foça ile tanıştım. Foça bugünkü gibi deÄŸildi. Otobüs yolu tozlu, topraklı bir yoldu, deniz kıyısından ince kıvrımlarla uzayıp giden. Eski bir Rum evi öğrencimizin evine uÄŸradık, anne babası ile tanıştık. Kavala’dan mübadil bir memur ailesi. Åžimdiki İyon Pansiyon.
Foça’yı küçücük ÅŸirin bir kasaba olarak hayal meyal hatırlıyorum. Çevre domates, biber, salatalık, kavun, karpuz tarlalarıydı. Çok lezzetli sebzeleri vardı.
Yıl 1977. Kıbrıs savaşında denizaltında görev yapmış kuzenimin Foça Deniz Üssü’ndeki görevi sırasında aileye katılan oÄŸullarını görmeye geldiÄŸimde ikinci kez KarataÅŸ’a baÅŸtım.
O zaman YeÅŸil Tepe’deki Deniz Kuvvetleri’nin lojmanları yeni yapılmıştı.
Otobüs külüstür ve sigara kokusundan geçilmezdi. Otobüste çok boş yerler oluyordu. Garaj çok köhneydi.
Hala küçük şirin bir kasabaydı Foça.
Yıl 1983. Alman misafirim Ute ile tekrar Foça’ya geldim. Ve İyon Pansiyon’da kocaman bir anahtarı olan bir odada kiÅŸi başı 1000 liraya konaklamıştık. KarataÅŸ’a üçüncü kez basmıştım. Deniz kıyısındaki Celep Restoran’ın ahÅŸap kahve sandalyelerinde yaptığım, çok taze sebzeleri, kırmızı domates ve beyaz peynirli kahvaltıyı hatırlıyorum.
Köşede kuyumcu Ahmet beyin o zaman derici dükkanı vardı. Tek tük kahveler vardı. Ve ahşap telefon direkleri. Sahili kumsal ve suyu sıcak bir deniz, harika pırıl pırıl suyu olan. Şimdiki gibi yatlar ve motorlar yok, mazot yok. Birkaç balıkçı teknesinden başka.
Yıl 1988. Eski Foça, Almanya’nın Hildesheim ÅŸehriyle kardeÅŸ ÅŸehir oluyor ve Almanca öğretmeni yeterli sayıda olduÄŸu halde istek üzerine Foça’ya tayin ediliyorum. Böylece ben KarataÅŸ’la kaynaşıyorum iyice, Foça’da…
Neyse, suyumuz sabunumuz var ama ben teyemmümü tercih edeyim. Her şey güllük gülistanlık. Bazen eğitimde övgü başarının temelidir, belki eksiler artı olur söylersem.
Ve 1993 yılı artılar eksileri götürdü ve emekli oldum.
Bir gün ölürsem, Foça’da olmasa bile KarataÅŸ’ı mezarımda olsun isterim.

Foça bensiz ben Foça’sız!!!!!!

Kim demiÅŸ Foçalı kadınlar siyasetten anlamaz diye. Foça’ya en iyi hizmet vereni desteklemek için gece yarılarına kadar canla baÅŸla siyasidirler.

İşte yine Foça’da siyaset, bir yılbaşı böyle kutlanır…

Foça’da Almanca dersi.
Sevgili çocuklar yabancı dil anadilimiz kadar önemlidir bir dil bir insan.

Öğrencilerimi her konuda desteklemek benim temel görevimdir.

Öğrenci sayısı az olduğu için böyle ders yapmışızdır.

Cemil Midilli Lisesi’nin çalışkan sekreteri Türkan Temel’in niÅŸan hatırası…

Komşularımla, 1988 Mersinaki Foça

Satranç kolu ders bitimi, 1990

Foça çocuklarının eÄŸitim ve öğretimine katkılarını ön planda tutan öğretmenler…

Foça’da biz de varız.
İnÅŸallah bize bir bisiklet yolu yapılır da böyle düşünerek yolda kalmam!…

Foça’da bir Üzeyir Kaptan da var. Foça’da kaptan olmak zordur. Sınavlar, evraklar, bir İzmir, bir Foça mekik dokunur ve zorlu iÅŸlemlerden sonra kaptan olunur ve çalışıp çabalayıp sonunda ya yat sahibi olunur yada iyi bir kaptan olunur…

Foça’da balıkçılar tamamen baÅŸkadır, balıklar onların ağına kendiliÄŸinden gelir. Her zaman memnundurlar, deniz kadar yürekleri kocamandır, aÄŸları parçalansa bile güler yüzle ve sabırla onları örerler…
Çok büyük iddiaları yoktur, baÅŸka deniz diyarlarını görmekten baÅŸka.. Bunun için İspanya’ya giderler, Yunanistan’a, Girit’e…

İşte ağlarını sabırla gözden geçiren Foçalı balıkçılar.
Onların fotoğraflarını zevkle çeker ve hatıra olsun diye veririm.

Åžimdi reklamlar…
Çetin iÅŸletmesinde hizmet sınırsız.. Çalışan gençlerimiz hep güler yüzlü, üçyüzaltmışbeÅŸ gün dededen toruna herkes görevde…

Ziraat Bankası Foça Şubesi

20. yıl plaketimi bir yıl gecikmeli de olsa aldığım gün..

Ve bu sefer de emeklilik plaketimi alırken.
Öğrenci sayımın az olmasından dolayı istemeyerek emekli olduğum gün.

Ve Adliye Sarayı’nda Sulh Hukuk kapısında öğretmenliÄŸe, öğrenmeye ve öğretmeye devam… Daha emekli olamadık bu kapıda…
Foça'da on sekiz yıl...
Öğretmen olarak doğdum, öğretmen olarak öleceğim.
Emekli Almanca Öğretmeni
 
      
     
	  
       
Neriman ERKAN
       
        
		
	  			 
 
 
				 
				 
				 
				
   
		 	 
     
	
	 
	
	
	
	 
	   
 
				 
				 
				  
 
	    
	  		  
 
	      	    
 
"Neriman ERKAN" bütün yazıları için tıklayın...
 
 
            
 
			
        Yıl 1972. SavaÅŸtepe Öğretmen Okulu’nda görevliydim. Foçalı bir öğrencimizin öncülüğündeki okul gezisinde Foça ile tanıştım. Foça bugünkü gibi deÄŸildi. Otobüs yolu tozlu, topraklı bir yoldu, deniz kıyısından ince kıvrımlarla uzayıp giden. Eski bir Rum evi öğrencimizin evine uÄŸradık, anne babası ile tanıştık. Kavala’dan mübadil bir memur ailesi. Åžimdiki İyon Pansiyon.
Foça’yı küçücük ÅŸirin bir kasaba olarak hayal meyal hatırlıyorum. Çevre domates, biber, salatalık, kavun, karpuz tarlalarıydı. Çok lezzetli sebzeleri vardı.
Yıl 1977. Kıbrıs savaşında denizaltında görev yapmış kuzenimin Foça Deniz Üssü’ndeki görevi sırasında aileye katılan oÄŸullarını görmeye geldiÄŸimde ikinci kez KarataÅŸ’a baÅŸtım.
O zaman YeÅŸil Tepe’deki Deniz Kuvvetleri’nin lojmanları yeni yapılmıştı.
Otobüs külüstür ve sigara kokusundan geçilmezdi. Otobüste çok boş yerler oluyordu. Garaj çok köhneydi.
Hala küçük şirin bir kasabaydı Foça.
Yıl 1983. Alman misafirim Ute ile tekrar Foça’ya geldim. Ve İyon Pansiyon’da kocaman bir anahtarı olan bir odada kiÅŸi başı 1000 liraya konaklamıştık. KarataÅŸ’a üçüncü kez basmıştım. Deniz kıyısındaki Celep Restoran’ın ahÅŸap kahve sandalyelerinde yaptığım, çok taze sebzeleri, kırmızı domates ve beyaz peynirli kahvaltıyı hatırlıyorum.
Köşede kuyumcu Ahmet beyin o zaman derici dükkanı vardı. Tek tük kahveler vardı. Ve ahşap telefon direkleri. Sahili kumsal ve suyu sıcak bir deniz, harika pırıl pırıl suyu olan. Şimdiki gibi yatlar ve motorlar yok, mazot yok. Birkaç balıkçı teknesinden başka.
Yıl 1988. Eski Foça, Almanya’nın Hildesheim ÅŸehriyle kardeÅŸ ÅŸehir oluyor ve Almanca öğretmeni yeterli sayıda olduÄŸu halde istek üzerine Foça’ya tayin ediliyorum. Böylece ben KarataÅŸ’la kaynaşıyorum iyice, Foça’da…
Neyse, suyumuz sabunumuz var ama ben teyemmümü tercih edeyim. Her şey güllük gülistanlık. Bazen eğitimde övgü başarının temelidir, belki eksiler artı olur söylersem.
Ve 1993 yılı artılar eksileri götürdü ve emekli oldum.
Bir gün ölürsem, Foça’da olmasa bile KarataÅŸ’ı mezarımda olsun isterim.

Foça bensiz ben Foça’sız!!!!!!

Kim demiÅŸ Foçalı kadınlar siyasetten anlamaz diye. Foça’ya en iyi hizmet vereni desteklemek için gece yarılarına kadar canla baÅŸla siyasidirler.

İşte yine Foça’da siyaset, bir yılbaşı böyle kutlanır…

Foça’da Almanca dersi.
Sevgili çocuklar yabancı dil anadilimiz kadar önemlidir bir dil bir insan.

Öğrencilerimi her konuda desteklemek benim temel görevimdir.

Öğrenci sayısı az olduğu için böyle ders yapmışızdır.

Cemil Midilli Lisesi’nin çalışkan sekreteri Türkan Temel’in niÅŸan hatırası…

Komşularımla, 1988 Mersinaki Foça

Satranç kolu ders bitimi, 1990

Foça çocuklarının eÄŸitim ve öğretimine katkılarını ön planda tutan öğretmenler…

Foça’da biz de varız.
İnÅŸallah bize bir bisiklet yolu yapılır da böyle düşünerek yolda kalmam!…

Foça’da bir Üzeyir Kaptan da var. Foça’da kaptan olmak zordur. Sınavlar, evraklar, bir İzmir, bir Foça mekik dokunur ve zorlu iÅŸlemlerden sonra kaptan olunur ve çalışıp çabalayıp sonunda ya yat sahibi olunur yada iyi bir kaptan olunur…

Foça’da balıkçılar tamamen baÅŸkadır, balıklar onların ağına kendiliÄŸinden gelir. Her zaman memnundurlar, deniz kadar yürekleri kocamandır, aÄŸları parçalansa bile güler yüzle ve sabırla onları örerler…
Çok büyük iddiaları yoktur, baÅŸka deniz diyarlarını görmekten baÅŸka.. Bunun için İspanya’ya giderler, Yunanistan’a, Girit’e…

İşte ağlarını sabırla gözden geçiren Foçalı balıkçılar.
Onların fotoğraflarını zevkle çeker ve hatıra olsun diye veririm.

Åžimdi reklamlar…
Çetin iÅŸletmesinde hizmet sınırsız.. Çalışan gençlerimiz hep güler yüzlü, üçyüzaltmışbeÅŸ gün dededen toruna herkes görevde…

Ziraat Bankası Foça Şubesi

20. yıl plaketimi bir yıl gecikmeli de olsa aldığım gün..

Ve bu sefer de emeklilik plaketimi alırken.
Öğrenci sayımın az olmasından dolayı istemeyerek emekli olduğum gün.

Ve Adliye Sarayı’nda Sulh Hukuk kapısında öğretmenliÄŸe, öğrenmeye ve öğretmeye devam… Daha emekli olamadık bu kapıda…
Foça'da on sekiz yıl...
Öğretmen olarak doğdum, öğretmen olarak öleceğim.
Emekli Almanca Öğretmeni
Neriman ERKAN
"Neriman ERKAN" bütün yazıları için tıklayın...
