Baba Ali’nin ÇocukluÄŸu / Angül ABAY
Angül ABAY

Angül ABAY

Baba Ali’nin ÇocukluÄŸu



Baba Ali’nin bizi oltaya götürdüğü bir gündü. Kirazlar, erikler yeni çıkmıştı. Limandan palamarları titizlikle çözüp, pancarı çalıştırdık. Kulaklarımıza musiki gibi gelen motor gürültüsüyle ilerledik. Zaten deniz üzerindeyken her ÅŸey size deÄŸiÅŸik ve güzel gelir ve de duyulur. Limandan çıktık, İncir Adası’nın güneybatısına demirledik. Fakat hiçbir ÅŸey tutamadık.

NazmuÅŸ, Baba Ali’nin ona hazırladığı yerde yemleri oltaya takıp denize sallıyor, arada kocasına yüksek, neÅŸeli, bazen emreder tonlarda, sonra da yumuÅŸak bir “Ali”ye geçerekten nükteli konuÅŸmalarını arzı endam ediyordu. Sandalda tanıdığım bir karıkoca ve misafirleri bir bayan vardı.

BaÅŸka bir yere İngiliz Burnu’nun Foça’ya bakan yüzüne demirledik. Burası bir gemi batığı üzeriydi. Balık tutmaya baÅŸladık. Kiraz, erik atıştırıyor, her balık tutana sevinerekten güzelliklerin tadını çıkarıyorduk. Baba Ali, balık tutamadığı ve ben de onu gaza getirdiÄŸimden sardalye kafalarını oltaya takarak hırsından kendini kaybetti ve bir ara oltayı havaya ataraktan martı avına giriÅŸti. Sandalda oradan oraya sıçrıyor, naralar atıyor, balıkları kaçırıyordu. Onu zorla ve de zarafetle durdurabildik. İstediÄŸi olmayan çocuk edasıyla köşesine oturttuk.

Nazmuşcuğum, müzikli konuşmalarıyla bizi müşerref etmeye devam ediyordu.

Limana döndük.

…….
…….

Baba Ali bana daha sonra anlattı; sandaldaki misafir hanım, misafiri olduÄŸu çiftin beyini o gezide ayarlamış, sırra kadem basmışlar, aile dağılmış. Bayan bir dansöz emeklisiymiÅŸ. Çocuklarından birini kızım daha sonraları Antalya’da görmüş.

NazmuÅŸ da Baba Ali’yi bırakıp Ayvalık’a kızının yanına kaçmıştı, gözleri iyi görmediÄŸi için denize düştü diye çok korkmuÅŸ ve aramıştı.

Onları ve beni bir vakte kadar Foça’nın güzel bir koyunda yine oltada görmek mümkün!


Angül ABAY




9 Åžubat 2007 Cuma / 2013 okunma



"Angül ABAY" bütün yazıları için tıklayın...