BARİLOCHE
Ancud'tan Puerto Montt aktarmalı yaklaşık 6 saatte Bariloche'ye geldim. Yorgun günün ardından kendimi hostele attım.
Bugün şehri keşif günüydü benim için. Bariloche, Nahuel Huapi gölünün kıyısına kurulmuş bir yerleşim yeri. Gölle aynı isme sahip büyük bir milli park var. Gölleri, dağları, buzulları ile outdoor sevenler için inanılmaz olanaklar sunuyor.
Doğa çok çarpıcı. Sadece burada değil tüm gittiğim yerlerde çok ama çok güzeldi. Acaba bu durum insanın görme konusundaki hassasiyetini ya da heyecanını azaltır mı diye düşündüm. Roma'daki heykelleri gördüğüm zamanda bu duyguya kapılmıştım. Çok fazla görmek insanı duyarsızlaştırır mı? Ya da bu eşsiz manzaraları sıradanlaştırır mı? Turkuaz göller, muhteşem bir gökyüzü, çok sık orman ve tüm ihtişamı ile gökyüzüne yükselen dağlar..
Anlatması zor hissettiklerimi... Büyüklük, ihtişam ve içinde kaybolma isteği.. Gerçek değil sanki!
Bariloche, bende önce büyük bir yerleşim yeri duygusu uyandırdı. Buna en büyük etken otobüs terminalinden hostele taksi ile gelmem oldu sanırım. Bugün kısa zaman içinde şehrin merkezinin birkaç caddeden oluştuğunu farkettim. Hoş bir meydanı var. Meydanın etrafında taş-ahşap karışımı üçgen çatılı binalar yer alıyor.
San Martin Meydanı
San Martin Meydanı’nın zemininde yaşanan acıların simgesi vardı; tıpkı Buones Aires'te olduğu gibi..
Meydanda insanın gözünü hemen yakalayan çok sayıda ahşap heykel var.
Meydanda insanın dikkatini çeken şeylerden biri de bu köpekler. Bu sevimli yaratıklar, fotoğraf çektirmek için kullanılıyor. Bir yorgunluk anında onu yakaladım. Gerçekten çok sevimliler, insanla kolay iletişim kuruyorlar. Anlaşılacağı üzere işlerini çok iyi yapıyorlar. Ödüllendiriliyorlar mı bilemem! Ağır işçi oldukları kesin :)))
El Calafate'deki gibi çok sayıda outdoor malzemesi satan dükkan ve çikolata dükkanı ilk gözlemlerim arasında. Buradan outdoor malzemesi almayacağım kesin ama çikolata için bir şey söyleyemeyeceğim. Aslında El Calafate'de de çok sayıda çikolata dükkanı vardı. Orada birkaç çeşidini tatmıştım. Çok bildik tatlardı. "Bariloche'de çikolata yemek başkadır" şeklinde bir tespit ile çikolata yemek anlamsız. Ancak insanın canı çikolata istediğinde çok sayıda dükkanı bir arada görmek hoş. Aslında bu hoş dükkanlar biraz da insanı çikolata yemek için dürtüyor:((
Her şehrin hediyelik eşya dükkanları bana göre o yöre için ip uçları veriyor. Bariloche'nin hediyelik eşya dükkanları oldukça şık. Genellikle ahşap malzemeler satılıyor. Buraya ait olmayan ahşap kedi ve kuğuları da dükkanların vitrinlerinde çokça görmek mümkün.
Bariloche'de sevdiğim şeylerden biri de -Türkiye'de genellikle yılbaşında satılan- küçük kırmızı meyveleri olan- ağaçlar. Yaprakları sararmış ağacın üzerindeki kırmızı meyveler gerçekten görülmeye değerdi!
Bariloche'nin merkezine araba ile 20 dakikalık mesafede "Cathedral" adı verilen bir dağ var. Aynı zamanda kayak merkezi. Çok az kar vardı. Merkeze ulaştıktan sonra teleferik ile dağın tepesine çıkılıyor. Yüksekliğinin 3200 metre olduğu söylendi. Bu dağın görüntüsü.
Katedral dağı. Dağa, Katedral Dağı adı verilmesinin nedeni uzaktan manastır gibi gözükmesiymiş. Oradan da manzara nefes kesiciydi. Göller, ormanlar ve başı dumanlı dağlar.. Diyen ne güzel söylemiş!
Bu da beni etkileyen görüntülerden biri!
Rehber kitaplarda, Bariloche'den bahçeleri gül dolu evlerin olduğu yer olarak söz edilmiş. Bunu ben de fark ettim. Ziyaret ettiğim yerlerden biri de bir gül cinsinden, çaydan, kreme hatta parfüme kadar birçok ürünün elde edildiği bir atölye idi. Bu fotoğrafta bu atölyenin kapısının önündeki ağaçtan yapılmış bir heykel görünüyor! Ben sevdim.
Katedral dağı
Bariloche, Arjantinlilerin tatil yapmak için Patogonya'da en çok tercih ettikleri yer. Ziyaretçiler için yapacak çok şey olduğunu söyleyebilirim. Trekking ve kamp için farklı ve çok etkileyici rotalar olduğu söylendi bana. Bariloche'de doğanın şaşırtıcı olduğunu söylemek fazla olmaz! Patagonya'da bakalım bundan sonraki durağım neresi olacak!
Hostel Achalay, Morales 564, 40 Arjantin Pesos