Ozan Hasan Hüseyin Korkmazgil 6 Nisan 2012 Cuma günü Foça’da yapılan etkinlikte anıları, şiirleri ve şiirlerinden bestelenen türkülerle anıldı.
Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma etkinliğine konuşmacı olarak eşi Azime Korkmazgil, Şair Berin Taşan, ve Şair Hüseyin Yurttaş katıldı. Hayri Oğuz şiirlerini, Cengiz Onur sazı ve sesiyle şiirlerinden bestelenmiş türküleri seslendirdi.
Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, CHP Foça İlçe Başkanı Şener Erol, ozanın şair ve yazar dostları ile sevenlerinden oluşan çok sayıda Foçalının katıldığı etkinlikte zaman zaman coşkulu ve duygulu anlar yaşandı.
“Ozan Hasan Hüseyin 85 Yaşında” adıyla düzenlenen etkinliğin açılışını şair Hüseyin Yurttaş; ozanın hayat öyküsü, gülmece ve çocuk kitapları, şiirleri ve türküleri hakkında bilgiler verdiği konuşmasıyla yaptı.
Şair Berin Taşan ortak anılarından örnekleri, aralarda şiirlerini okuyarak aktardı.
Eşi Azime Korkmazgil, anılarında ozanın zorlu yaşamından kesitler sundu. Pek çok kişinin onun çok yazmasından rahatsızlık duyduğunu ve onlardan biri olan Hilmi Yavuz’a verdiği yanıtta “Ben saksıda buğday yetiştirmiyorum, ben tarlalar dolusu yetiştiriyorum buğdayı” sözüyle çok ama nitelikli yazdığını ifade ettiğini söyledi.
Okul hayatında başarılı bir öğrenci olduğunu, hatta derslerin hafif gelmesi nedeniyle sık sık revire çıkıp rapor aldığını ve bu süreyi kitap okuyarak ve Fransızca çeviri yaparak değerlendirdiğini anlatan Azime Korkmazgil, sekiz çocuklu bir ailenin son çocuğu olan eşinin parasız yatılı okumak zorunda kaldığını, Gazi Eğitim Edebiyat Bölümü’nden bu şartlarda mezun olduğunu, 1980 darbesi sonrası bu okulda bulunan ilk, orta, lise ve üniversite diplomaları ile yayınlanmamış ve elinden zorla alınmış şiirlerinin imha edilmek için ayrılmışken tesadüfen kurtarıldığını, ozanın; babasının Balkan ve İstiklal savaşlarından dolayı göğsünde gazilik madalyası bulunmasından büyük gurur duyduğunu anlattı.
Azime Korkmazgil, Hasan Hüseyin’in bilinen şiirleri dışında yok edilen ve yakılan kitabevlerinde bulunan pek çok şiiri olduğunu, ilk gençlik şiirlerinin böyle kaybolduğunu dile getirdiği konuşmasının ilerleyen bölümlerinde yaşamını değiştiren olaylara yer verdi.
Korkmazgil eşiyle anılarını şöyle dile getirdi. “Gazi Eğitimden sonra altı aylık bir öğretmenlik dönemi vardır. Maraş’ın önce Afşin sonra Göksun ilçelerinde. Tadı damağında kalmıştır. Göksun’da öğretmen iken tahta bavulunda Nazım Hikmet’in el yazısıyla yazılmış birkaç şiirini bulundurduğu gerekçesiyle tutuklandı. Jandarmalar ellerini kelepçeyle arkasından bağlayarak, Göksun Elbistan arasında ayakları donuncaya kadar yürüttüler. Ben tanığım. Tırnakları donmuş, ayakları mor haldeydi. Elbistan’da zindana attılar. 1974 yılında Ecevit hükümeti döneminde çıkarılan afla mahkeme evrakları imha edilmiş ve bu durumun kayıtları yok edilmiştir. Mahkeme sorgusunda suçlandığı konulardan biri de şudur. “Ek olarak müzik dersine giriyorsun. Çocuklara şöyle bir türkü öğrettin mi. “Al Almayı Daldan Al, Daldan Alma Benden Al, Söylim Gelin Oliysin, Ona Varma Bana Gel”. Al Alma ne demek. Bununla ne kastediyorsun. Çocuklarımıza nasıl bir muzır türkü öğretiyorsun.”
Azime Korkmazgil; hapisten çıktıktan sonra İstanbul’a giden ozanın oradaki durumu “Anama sövselerdi, kimseden iş istemeseydim” diyerek ifade ettiğini, kısa süre sonra bu kez asker kaçağı olarak yine arkadan zincirlenerek yakalandığını, yüksek öğrenimli olmasına rağmen 27 ay er olarak askerlik yaptırıldığını anlattı. Sonraki hayatına Gürün’de tabela ve karakalem ressamlığı yaparak devam ettiğini, 27 Mayıs’tan sonra Ankara’ya gelerek gazeteciliğe başladığını anlattı.
Etkinlik programı Hayri Oğuz’un okuduğu şiirlerle devam etti. Son bölümde sahneye gelen Cengiz Onur; 16 yaşında Hasan Hüseyin Korkmazgil’le müzisyen Suavi’nin evinde tanıştığını ve kendisine verdiği kitabından okuduğu bir şiirden etkilenerek çocuğunun adını “Turaç” koyduğunu söyledi.
Cengiz Onur ozanın şiirlerinden bestelenmiş ve Ahmet Kaya tarafından okunmuş “Amenna, Öyle Bir Yerdeyim ki, Acılara Tutunmak, Dağlara Doğru, Yavuz Bingöl’ün seslendirdiği “Turnalar” türkülerini salondaki katılımcılarla birlikte söyledi. Bu sırada duygulu anlar yaşandı.
Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ program sonrası konuşmacılara çiçek vererek tüm katılımcılara teşekkür etti.
