MENDOZA / Güzin TÜMER
Güzin TÜMER

Güzin TÜMER

MENDOZA





Salta’dan sonra sekiz saatlik otobüs yolculuÄŸu ile Cordoba’ya geldim. Her gittiÄŸim yerde otobüs terminalinin büyüklüğü ÅŸehrin büyüklüğü ile fikir veriyordu. Büyük bir ÅŸehirdeydim. Kalabalık, etraftaki yoÄŸun trafik bana büyük bir kentte olduÄŸumu hatırlatıyordu. Aslında büyük ÅŸehirlerde olmaktan çok hoÅŸlanmadım. Kente adapte olmak birkaç günden fazla sürüyordu. Cordoba belki de gitmemem gereken yerlerden biriydi. Ama Cordoba'daydım ve keÅŸfedilmeyi bekliyordu. Aslında tüm büyük ÅŸehirler birbirine çok benziyor. İnsanların koÅŸuÅŸturması, trafik ve dünyanın her yerinde birbirine yakın ÅŸeyler satan dükkanlar…

Aslında Cordoba karalanacak bir yer deÄŸil. İçinde yirmi tane üniversite barındırıyor. Bu nedenle oldukça genç bir ÅŸehir. Çok sayıda kafe ve restoran var. Sokaklarda pırıl pırıl ifadeli gençlerle karşılaÅŸmak keyifti. Cordobalılar ÅŸehirlerindeki kültürel hayatla ilgili Arjantin’de tek olduklarını düşünüyorlarmış. Cordoba aynı zamanda Che Guevara’nın üniversite eÄŸitimini aldığı ve aÅŸklarını yaÅŸadığı ÅŸehir.

Cordoba ile ilginç bir gözlem ise eski binaların gölgelerinin yere çizilmiş olmasaydı.

Cordoba’da bir gece kaldıktan sonra Mendoza’ya kaçtım. On bir saatlik otobüs yolculuÄŸundan sonra Mendoza gerçekten çok iyi geldi bana. Arjantin’in meÅŸhur üzüm baÄŸlarının ve 1200 ÅŸarap yapım ve tadım yerinin (vineries) olduÄŸu bir ÅŸehir Mendoza. Ben de bu yerlerin birkaçını ziyaret ettim.


Bu tadım yerlerinin büyük bir kısmı “Maipu” adı verilen -Mendoza’ya 15 dakikalık mesafede- bir küçük kasabada yer alıyor. Åžarapla ilgili her türlü bilgiye ulaÅŸmak mümkün. Mendoza’ya özgü birkaç ÅŸarap adı; SUTER, TRUMPETER, FLICHMAN, ALTAVİSTA, MALBEC, CAVERNET SAUVİGNON, FRANC SYRAH, TEMPRANILLO… Gezmesi gerçekten keyifli olan ÅŸarap müzesinden de söz etmek isterim. GeçmiÅŸte üzüm toplanırken ve ÅŸarap yapılırken kullanılan araçlar sergileniyor bu müzede… Fıçılar, ÅŸiÅŸeler, üzüm ezme kapları ve daha birçok ÅŸey..


Şarap Müzesi



Eski fıçılar çok etkileyici idi. Bu ahşabın yarattığı duygu olmalı!


Bir yandan şaraplarımızı yudumlarken bir yandan müzeyi gezmek çok hoştu.







Mendoza aynı zamanda önemli bir zeytinyağı üretim merkezi. Çok sayıda zeytin aÄŸacı vardı. Zeytin kültürlerinde var. Sanırım zeytinyağı tüketimi zeytin tüketiminden daha fazla. Genellikle yeÅŸil zeytin tüketiyorlarmış. Ziyaret ettiÄŸim yerel insanların evinde zeytine pek rastlamadım ama hepsinin evinde zeytinyağı vardı. Koklayarak kullandıkları bir baÅŸka gerçek. Fiyatı Türkiye ile aynı (6-7 lira civarı..) Peru ve Bolivya’dan sonra fiyatlar biraz yüksek geldi bana. Fiyatların hemen hemen Türkiye’ye denk olduÄŸunu söylemek mümkün.

Mendoza yemyeÅŸil bir ÅŸehir. Üç büyük deprem geçirmiÅŸ. Bu depremlerden sonra ÅŸehir yeniden inÅŸa edilmiÅŸ. Bu yeniden yapılandırma sürecinde geniÅŸ caddeler ve büyük meydanlar yapmışlar. İnsanı biranda kucaklayan, rahatlık duygusu veren bir yapısı var Mendoza’nın. AÄŸaçlar tamamen caddelerin üzerini kapatmış.



Åžehrin içinde çeÅŸitli aÄŸaçları barındıran çok büyük parklar var. İlkbaharda ve sonbaharda eminim çok etkileyici oluyordur. Kıskanılası! Şık caddelerin üzerinde de çok sayıda kafe.…



Daha önce gittiÄŸim yerlerde görmediÄŸim bir fotoÄŸraf var burada. Kafelerde oturan insanlar ya keyif içinde sohbet ediyorlardı ya da gazetelerini okuyorlardı. Ben bu fotoÄŸrafı Bolivya ve Peru’da hiç görmedim. Arjantin’de hissedebildiÄŸim kadarıyla her ÅŸey çok farklı. YaÅŸam biçimleri ile Avrupa’ya çok yakın olduklarını söylemek çok fazla olmaz.


Mendoza'da önemli meydanlardan biri, Plaza de Indepencia'da, saçıma rasta yapılırken.


San Martin Parkı, Mendoza’nın en büyük parkı. Tamamını gezmek için bir gün yeterli deÄŸil. San Martin, Arjantin’in bağımsızlık savaşı sırasında önemli iÅŸler yapmış. Bu nedenle milli kahraman olarak kabul ediliyor. Adına çok sayıda cadde ve park var. Sadece Mendoza’da deÄŸil ziyaret ettiÄŸim hemen tüm ÅŸehirlerde aynı isimde pek çok yer vardı. Onun için ezberlemesi kolay oldu :)))

Arjantin’de yerli insan çok yok. Nüfusun büyük çoÄŸunluÄŸu Avrupa’dan göç etmiÅŸ buraya. ÇoÄŸunluÄŸun İtalyan olduÄŸunu söylemek fazla olmaz. Bunun yanı sıra hiç azımsanmayacak Arap ve Ermeni topluluÄŸu var. Ama bu karma toplum kendi kültürünü yaratmış.

Mendoza’da yine couchsurfing vasıtasıyla iliÅŸki kurduÄŸum Ricardo ve Cristina’nın evinde kaldım. Gerçekten onlar Mendoza’yı unutulmaz kıldılar.


"Muchos Gracias Ricardo y Cristina"




Onlar İngilizce ve ben İspanyolca bilmiyordum. Bunun iletişim için bir eksiklik olmadığının birebir tanığıyım. Belki ortalama belki de ortalamanın altında gelirleri olmasına rağmen olağanüstü güzel bir evleri vardı. Evleri tamamen kendi sıcacık dünyalarını yansıtıyordu.


Ricardo ve Cristina'nın sevimli evleri.. Rengarenk, sıcacık...




Bir de yemek fotoğrafı olsun. Mendoza'da yedim bu pilavı.. Bir İspanyol lokantasında. Aslında Arjantin mutfağı biraz toplama bir mutfak.. Bu deniz ürünleri ile pişirilmiş bir pilav. Daha önce de birkaç kere tatmıştım. Ama bu çok lezzetliydi. "Paella". Arjantin'e özgü mutfak yok deyip haksızlık etmek istemem. Çok özel bir tatlıları var, "Dulce de leche". Süt ve şekerden yapılıyor. Sütün uzun süre şekerle kaynatılmasından elde edilen bir tatlı. Gerçekten nefis! Genellikle Arjantinliler memleketlerinden uzak kaldıklarında iki şey özlerlermiş. Biri dulce de leche diğeri mate... Mateyi özleyeceğimi sanmam ama dulche de leche gerçekten çok ayrıcalıklı bir lezzet..


Cristina ile çok güzel bir vakit geçirdik. Her zaman gülen yüzünü hiç unutmayacağım.


Bunu bir kez daha yazmak istiyorum “couchsurfing” “hospitalityclub” gibi web siteleri aracılığıyla tanıştığım tüm insanlar çok yardım sever ve her ÅŸeylerini paylaÅŸmaya çok hazırdı. Herkese tavsiye edilir! Bu tip grupların daha da büyümesi benim dileÄŸim. Çünkü yerel insanlarla tanışmak için büyük fırsat. Seyahat ederken farklı ülkelerden insanlarla tanışmak, sohbet etmek, ortak noktalarda buluÅŸmak belki de seyahat etmenin en güzel yanlarından biri… Zaman zaman da uzun soluklu arkadaÅŸlıklar için de bir ilk adım.

Çok farklı kültürlerden gelen insanlarla sohbet ettiğim zaman ne kadar çok ortak nokta olduğunu gördüm. Bir Amerikalı genç kız ailesindeki tüm kadınların boşanmış olduğunu, annesinin ısrarla okuması gerektiğini ve kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini o zaman erkeklere ihtiyaç duymayacağını söylemiş. Aslında ne kadar tanıdık! Bir başkası kendi kültürlerindeki çok az kullanılan misafir odası geleneğinden söz etti. Bu kadar uzak ülkelerde yaşayan insanlarla ortak anlayışta buluşmak gerçekten çok etkileyici. İnsanların zaaflarının da hangi kültürden gelirlerse gelsinler ortak olduğunu söylemek mümkün. İnsanız ihtiyaçlarımız ortak. İhtiyaçların bizi benzer sonuçlara götürdüğünü söylemek fazla olmaz.

Yine Mendoza’ya dönersek… Orada yapılabilecek turlardan biri “High Andes” turu.


Bu fotoÄŸraf Mendoza'dan birkaç saatlik mesafede And DaÄŸları’na yapılan turdan. Bir günde dört mevsim yaÅŸadım.



İnkalardan kalma bir köprü. Şimdi orada ciddi bir sıcak su kaynağı var. Köprünün üzeri minerallerle kaplanmış. Görüntüsü oldukça ilginçti. Eski bir köprü üzerinde doğa yine mucizeler yaratmıştı.




Mendoza’nın doÄŸusunda And DaÄŸları yer alıyor. Yine çok zarif yine çok ihtiÅŸamlı diÄŸer yerlerde olduÄŸu gibi… DaÄŸlar hep güzeldir ama ben ilk defa bu kadar etkileyici daÄŸ silsilesi gördüm.





Bu tur sırasında Amerika kıtasının en yüksek dağı “Aconcagua'yı” da (6962metre) uzaktan görme ÅŸansım oldu. Mendoza aynı zamanda Åžili’ye geçiÅŸ noktalarından biri. Santiago’ya Buones Aires’ten daha yakın.
Artık dönüş yolundayım. Bundan sonraki durağım Buones Aires. Bu yolculuÄŸa Buones Aires’ten baÅŸlamıştım. Oradan da bitireceÄŸim.


AÄŸustos 2009


Güzin TÜMER




2 Kasım 2009 Pazartesi / 4214 okunma



"Güzin TÜMER" bütün yazıları için tıklayın...