Bir Ayin İçin Güzelleme
Bir çiçeği sana ait kılan ne olabilir? Ona bakma biçimimiz mi , yoksa yine ona dokunmayı, dahası koklamayı bilme ustalığı mı? Aklın karmaşası yanında çiçek adlarının lafı mı olurmuş! Evet, bir çiçeği sana ait kılan tek şey o çiçekle yer değiştirme becerisidir belki de. Bahçedeki mor salkım, yol üstündeki afacan mimoza ya da pencere şımarığı bir sardunya düşündürüyor bütün bunları. Foça’nın serin rüzgarında saçlarınla birlikte aklın da bir gidip bir geliyor. Sahi, en son ne zaman saklambaç oynamıştın bir baştan çıkarıcıyla? Kekeme bir özrü taç yapraklarının arasına ustalıkla saklamayı becermiş bir beyaz gül mü yardımcı olmuştu yoksa sana? Israrın yeni bir tarifini yüklenip yakana yerleşen bir karanfille asla anlaşamadığını iyi hatırlıyorsun yine de. Dostluğu tazeleyen bir çiçek kırık bir dizeyi de yol arkadaşı ister yanında. Hayır, onu da yapmadın! Tuhaf bir gururun solmuş bir leylaktan farkı var mı peki? Bahar çığlık çığlığa dışarıda. Her çiçek bir kapris saklıyor. Her kaprisin bir öyküsü var ve her şeye meydan okuyan bu ayine sessiz bir çığlıkla katılıyorsun yalnızca. Çiçek günahkardır bu yüzden; ama önce bu günahı hak etmeli. Uzaktan mahşerin dört atlısı _ ıhlamur, iğde, akasya ve hanımeli_göz kırpıyor. Bir çiçeği sana ait kılan yalnızca sensin diye fısıldıyor bir papatya. Ömrü kısa ama aklı uzun bu kır gerillasının.
Öyle yapıyorum; önce öpüyor, sonra sana adıyorum.
www.ahmetonel.com
|