Bacı Karınca EMİNE BACI
İzmir'den Foça istikametine gelirken Bağarası'nı geçtiğinizde, hemen sağ tarafta 'Yenifoça' levhasını görürsünüz. Hiç düşünmeden sapın o yola çünkü, yol sizi gizli bir doğa lezzetçisine götürecek benden söylemesi.
Yenifoça levhasından, Yeni Bağarası'na sapıp 2 km. kadar yol aldığınızda Zeytinköy'e varmadan yeşil çayırların içinde salaş mı salaş, derme çatma naylon bir kulübeyle karşılaşacaksınız. Yeşilliklerin arasına gelişi güzel yayılmış, kır kahvesiyle köy evi arası bir soluklanma noktası burası... Karınca çalışkanı Emine Bacı'nın yerinden söz ediyorum. Yeri konumu değil, yaptığıyla ünlenen ufak tefek atom karınca Emine Bacı öyle lezzettli gözlemeler pişiriyor ki, lezzeti yakalayan damak o müstesna tadı tekrar gelebilmek için belleğine kayıt yapıyor.
Lezzetin yan unsurlarını da gözardı etmemek gerek tabi; doğa tertemiz oksijeniyle ciğerlere zıpkın dalışlar yapıyor, yeşil çayırlar, bin bir çiçekli ağaçlar ve senfonisi hiç bitmeyen kanatlı mahlukatın konseri eşliğinde pişmesi beklenen gözlemeler...
Tabloyu hayal edebiliyor musunuz?
Her yeni gelen misafir, derme çatma kulübeye kafasını uzatıp şöyle bir bakarak "kolay gelsin" der ve gözlemesini nasıl istiyorsa siparişini verir. Ağaçlar altında bir köşe bulup beklemeye koyulur, eğer hava soğuksa kulübenin odun ateşi yanan dumanlı sıcaklığında kalabilmek için türlü numaralar dener hele de üşüyen küçük çocuğu varsa... Arzu ve isteklere karşı daima sıcak cevaplar veren Emine Bacı'nın, işbilen cabbarlığını seyretmeye koyulanlar da çoğunluktadır tabi.
Ocaktaki kara saçın altında kıpkırmızı korların üzerinde daima iki tane gözleme pişmektedir sahiplerine ulaşmak üzre. Gözlemelerin malzemeleri ocağın arka tarafında Emine Bacı'nın el uzaklığında bulunur, tencerelere her malzemeden bolca konulmuştur, tulum peyniri, tereyağ, kıyılmış çeşitli otlar, patates, kıymalı harç, mantar ve pul biberler arzuya göre gözleme hamurunun içine bolca serpiştirilip rendelenir. Bu galiba işin püf noktası; Emine Bacı peynir ve mantarı anında (pişirirken) rendeliyor, diğer püflerden biri de hamurun çok ince açılması ve malzemesinin bolca konması sanırım!
Ağız suyunuzun akmaması için dudaklarınızı yamultup ısırırken beklemeye başlıyorsunuz, zira hafta sonları ve tatil günlerinde mutlaka sıra beklemek zorundasınız. Gözlemelerin kokusu burnunuzu gıdıklarken etrafta gezinen Emine Bacı'nın tavukları gıtgıt gıdaklarken, altında oturduğunuz asırlık zeytin ağacının dalları saçlarınızı okşarken "artık yeter" dediğiniz anda bir bakarsınız tepsi içinde muhteşem gözlemeniz gelmekte Emine Bacı'nın kızları tarafından. (Emine Bacı'nın özelliğidir bu, tabakta değil tepside gelir gözlemeniz, öyle büyüktür ki bir tanesi çok acıkmış kişiyi bile doyurur.)
Ne çatal bıçak, ne de özel tabak bardak, hiç birini beklemeyin tek lüksünüz kağıt peçetedir, haa; bir de ayran, hadi belki kola meyva suyu da bulunabilir şansınıza! Dikdörtgen tepsi içinde kesilip dilimlenmiş olarak gelir gözlemeniz, bir iki ısırıklık parçalar halinde...
Size önemli bir sır; Ot, peynir ve mantar karışımlı gözleme Emine Bacı'nın spesiyelidir aklınızda bulunsun.
Hafta arası gittiğimizde, pişirmekte olduğu gözleme siparişlerine yetişmeye çalışan Emine Bacı'yla sohbetler ediyoruz, otların tazecik (günlük) etraftaki tarlalardan topladığını söylüyor ve biz gözlemelerimizi yerken o çeşitli otlar toplamaya çıkıyor yan tarlalara...
Hem fotoğraflarını çekiyorum, hem de karınca gibi kımıl kımıl çalışkanlığıyla ona "Bacı Karınca" deyiveriyorum.
Tel: 0 232 822 72 31
www.ascifok.com
|
