Çağdaş Sanat Galerisi / Angül ABAY
Angül ABAY

Angül ABAY

Çağdaş Sanat Galerisi



Bir “Ev Pansiyonu” afiÅŸi çizecektim.

Rahmetli Avni Bey’e (Avni ArbaÅŸ) bakıcılığımdan ayrılışımın sonrası idi; iÅŸi bıraktım, afiÅŸimin başına oturdum, zira evimi pansiyon olarak iÅŸletecektim.

Salona yaydığım kar beyazı masa örtüsü beze çiziktirip duruyordum. Çocukların okuldan kalan pastel boyaları bana yetip artıyordu.

Avni Bey hemen her sabah “neden hala KurtuluÅŸ Savaşı çıkmıyor” diye esef ederdi; bense tek kiÅŸilik sandallarda sigaralı sigarasız ağızlarla donattığım KurtuluÅŸ Savaşı taburumu afiÅŸimde resmedip denizlere salıvermiÅŸtim bile. İngiliz – Alman – Fransız ne buldumsa simgelerle belirtip düşmanların üzerine gönderiyordum. Ne de olsa hanutçuluktan başı yanmış bir tüccar gazisi idim.

Evimin ikinci katı balkonları pergolelerinin yuvarlaklığından dolayı müstehcen addedilecekmiş ne gam, sanata gem vurulamazdı.

Altına da “Ev Pansiyonu” ve ilgili notları yazdım. Ne mutlu bana bunca iÅŸsizlik arasında kendime bir iÅŸ yaratmıştım, evin kedisi bile afiÅŸte mevcuttu, yabancı dil konuÅŸuluyordu.
İmza : Avni’nin Zerrin.



afişimi Büyük Deniz Atatürk heykeli arkasına duvarını izinle istediğim İlhami abinin dükkan duvarına çiviledim.

Genç yeni devşirme asker gençlerin laflarına maruz kalmak beni hiç etkilemedi; Kurtuluş Savaşı devam ediyordu.


BitiÅŸikteki kahvedeki Ali İhsan Usta’ya afiÅŸimi emanet ettim. İndirilmesinden korkuyordum.



Bir akÅŸamüstü İlhami abiye sigara almaya ve Baba Ali’ye bakmaya gittim. Kahveden Ali İhsan Usta beni çaya davet etti, yine müthiÅŸ konulara girdik tabii. Ben hemÅŸire olduÄŸum için bütün hastalıklarını ayrıntılarıyla konuÅŸma konforuna sahiptiler. O ara çoktan görüşmediÄŸim İsmail Kaptan benden kibrit isteyince ben de artık hatır sorup barıştım.

Sonra 23 Nisan Çocuk Bayramı günü sabahı afiÅŸimin indirilmiÅŸ olduÄŸunu fark ettim. Ali İhsan Usta meÅŸrubat kasaları arasından sakladığı afiÅŸimi bana uzattı. Ben sitem ediyordum “nasıl indirirlerdi”, “bu bir sanat eseriydi”.

İhsan Kahya ile Ali İhsan Usta “daha büyük yazarak as” dediler.



AfiÅŸimi evin, pansiyonun bahçe teline astım. Gelen konuklarımla Avni Hoca’yı da saygıyla anarak ironik çaÄŸdaÅŸ KurtuluÅŸ Savaşı enstantanelerini defalarca inceledik irdeledik.



afişim tavan arasında değerli eşyalarımın yanında duruyor. Pansiyonumu değmediği ve maliyenin verdiği rahatsızlıklardan dolayı kapattım, hiç bırakmadığım hemşireliğime döndüm.



Lacivert hilal yıldızına yaklaşmaya çalışıyor iğde dalları, onlara yaslanıyor, ağzı sigaralı olan İsmail Kaptan, sigarasızlar Ali İhsan Usta ve diğerleri hala cenk ediyorlar, bir deniz zaferini hala yaşıyorlar.



Ve ben.

23 Nisan 2004 günü akşamüstü evimin balkonundan gökyüzündeki hilalin yıldızına yaklaşmakta olduğuna canlı tanık oluyorum.


Angül ABAY




1 Nisan 2005 Cuma / 2151 okunma



"Angül ABAY" bütün yazıları için tıklayın...