GARİP BİR DURUM / Zeynep Ayşe EDİRNE
Zeynep Ayşe EDİRNE

Zeynep Ayşe EDİRNE

GARİP BİR DURUM



      Zaman zaman, ne yazık ki bu aralar sıkça okuyoruz, duyuyoruz. ''Katliam gibi kaza, bilmem kaç kiÅŸi trafik canavarına kurban verildi'' Sebep? O kadar çok ki… Sebepler üzerine sayfalar dolusu yazmak mümkün ve yazılıyor da.

      Alkol diyoruz, uykusuzluk ve bakımsız araç diyoruz. Yolların kötülüğünden dem vuruyoruz. Hepsi doÄŸru tespit ve canımızı acıtacak kadar gerçek.

      Ben bu acı gerçeÄŸe baÅŸka bir açıdan bakmak istiyorum. Foça sever dostlarım, herhalde içinizde tekneye binmemiÅŸ olanınız yoktur. En azından günlük turlarla güzelim adalarımızı ve koylarımızı görmüşsünüzdür. AÄŸlarla ve oltayla balık tutan onlarca teknenin varlığından da haberiniz vardır mutlaka.

      EÄŸer bu teknelerden herhangi birine sahip olmak ya da kullanmak isterseniz, bazı belgelerinizin olması gerekiyor. En basit tekne için bile ''Amatör Denizci Belgesi'' almanız gerekiyor. Bunun yanı sıra tamamlamanız gereken bir sürü malzeme var. Can yeleÄŸi, can simidi, yangın söndürücü, ışıldak, havai fiÅŸek vs vs. Åžimdi bununla trafik kazalarının ne ilgisi var diyeceksiniz. Gelelim konunun bamteline.

      Denizde kaza yapmamak, uçsuz bucaksız deryada çarpışmamak için, belgesi olan amatör kaptanlarımız, eskiden iki senede bir, sanıyorum ÅŸimdi beÅŸ senede bir, tam teÅŸekküllü hastaneden saÄŸlıklı olduÄŸuna dair rapor almak zorundalar.

      Yani gözlerim iyi görüyor diye göz doktorundan, kulaklarım iyi duyuyor, iÅŸitme kaybım yok diye KBB doktorundan, sinir sistemim saÄŸlam, reflekslerim yerinde diye nöroloji uzmanından geçtiÄŸiniz kontrolden sonra aldığınız bu raporla, tekne kullanma hakkına beÅŸ seneliÄŸine tekrar kavuÅŸursunuz.

      Åžimdi karaya dönelim, karayoluna bakalım... İşte bir otobüs, içinde elli can taşıyor. Kimi iÅŸine gidiyor, kimi sevdiÄŸine. Hepsinde bir umut, bir heyecan var. Elli kiÅŸinin canı, umutları, heyecanları, direksiyon başındaki sürücüye baÄŸlı. Bilmem kaç senedir ehliyet sahibiyim diye övünen sürücünün de umutları ve sevdikleri var.

      Peki ÅŸimdi soruyorum size, sayın yetkililer; Denizde tek başına balık tutan adamdan beÅŸ senede bir tam teÅŸekküllü rapor istenir de, can taşıyan, umut taşıyan otobüs sürücüsünden, tankerinde mazot, benzin, lpg taşıyan sürücüden ve diÄŸer sürücülerden neden böyle bir rapor istenmez?

      Ben tek gözü görmeyen, bir ayağı takma olan, içkili araba kullanmayı beceri zanneden, ruh saÄŸlığı bozuk sürücülere mahkum muyum? İnsan hayatı bu kadar ucuz mu bu ülkede?

      Adam burnunun ucunu görmüyor, kulakları eskisi gibi duymuyor, refleksleri çok azalmış, kalbi hasta, heyecana gelemez, adam uyuÅŸturucu bağımlısı.

      Azrail'in taÅŸeronları gibi aramızdalar.

      Gelin;sürücülerimiz ve taşıdıkları canlı cansız varlıklar için, bu iÅŸi ciddi ciddi düşünün. Beden ve ruh saÄŸlıkları kontrolsüz kalan sürücülere emanet ettiÄŸiniz canlar yanmasın.

      Politik ve politik olmayan çıkarlar için göz ardı edilen, karayollarında oluÅŸan her can yakıcı olayın günahı, vebali sizindir.

      Bu çok önemlidir, çok acildir ve son derece insani bir görevdir...


Zeynep Ayşe EDİRNE




20 Mayıs 2007 Pazar / 2422 okunma



"Zeynep Ayşe EDİRNE" bütün yazıları için tıklayın...