2007 Turizm Yaz Sezonuna Merhaba derken: Foça Yaza, Yaz Foça'ya Hazır mı?
Beklentiler, beklentiler, beklentiler...
Pek tabidir ki, beklemek için önce hazırlanmak gerek, konuklarımızı en iyi şekilde ağırlamaya hazırlandık mı? Biz önce sorularımızı soralım, yanıtlar nasılsa üçer beşer gelecektir!
*Foça'nın yolları, kaldırımları, otoparkları, park, bahçe, kumsal ve plajlarının bakım ve onarımları yapıldı mı?
*Otel, motel, pansiyon türü konaklama tesislerimiz, kendi içlerinde gerekli hazırlıkları tamamladılar mı? Örneğin; Kıştan ve geçen sezondan yıpranmış boya badana ve tamirat işleriyle, kırık, kopuk, bozuk yatak, klima, iskemle masa dolap türü kullanım eşyalarıyla, tuvalet, banyo ve sinekliklerin tamirat ve yenilemesi yapıldı mı?
* Yarım pansiyon (YP) ve Oda kahvaltı (OK) şeklinde hizmet veren konaklama tesisleri yenilik ve hazırlıklarını tamamlayıp, menülerini daha zenginleştirip özgünleştirmek adına özel bir çaba içine girdiler mi? Örneğin; Yöresel meyvelerden ev reçelleri hazırladılar mı? Sızma zeytinyağlarını, özel siyah-yeşil zeytinlerini, turşularını hazır tutuyorlar mı bir kenarda? Ayrıca peynir-çökelek türü süt ürünlerinin tadında hemfikir olup gelen konuklarını kaliteli lezzetlerle buluşturmayı amaçladılar mı? (Artık dünya paketlenmiş yiyeceklerdense özel (butik-organik) ev yapımı yöresel yiyecekleri tercih ediyor)
Kahvaltılarda sunacağımız balımız hazır mı? (Turist, üzerinde arıların konup kalktığı kovan-petek balını tercih ediyor.)
Turistten anladığımız kesinlikle salt yabancı ülke misafiri değil, bir yerden kalkıp diğer bir yere giden farklı keşiflerin izini süren bu ülkenin insanının da turist olarak benimsendiğini varsayıyoruz..
*Gelelim diğer hususlara!
Ege Mutfağının zengin otları ve sebzeleri Ege'de tatil yapmayı seçenlerin tercihi dahilinde olduğundan, yeşillikleri pas geçmek, yöreyi pas geçmek olacaktır öyle değil mi?
*Foça'nın restoranlarına gelecek olursak; konaklama yerlerinin menülerine gösterecekleri özenin en az iki katı onlar için de geçerlidir. Özgün ve farklı olmayı becerebilmekle işe başlamak gerek sanırım!
Foça'nın balık restoranları meşhurdur, Foça'da balık mutlaka yenmelidir! Bu Foça'nın biricik vazgeçilmezidir. Peki bu gerçeğin biraz ötesine geçerek "Foça'nın muhteşem balık restoranları" sloganıyla markalaşmasına ne buyrulur? Markalaşıp isim olmanın nesi kötü? "Foça'nın Balık restoranları ve Foçalı balıkçılar" Bundan daha iyi reklam mı olur? Norveçli balıkçıların ellerine sürdükleri bilmem hangi marka el kremi sayesinde, maşallah uluscak Norveçli balıkçılardan haberimiz olmuştu! Peki, bizim Foçalı balıkçılarımızdan kimlerin haberi var?
Foça'nın balıkları, balıkçıları, restoranlarına gereken önem ve özen gösterilmelidir diyoruz kısaca!
Ülke bugünlerde seçim trenine binmiş çufçuf fokurdamakta.
Seçimlerin tam da yaz ortasında yapılıyor olması sezonun nasıl geçeceğini az çok belli ediyorsa da, hakkıyla verilen hizmet, edinilen iyi intibalar, geçici olması istenmeyen turist potansiyelinin önünü açacaktır. Bütün sır; kaliteli, hesaplı ve saygın misafirperverlikte gizli gibi.
Foça, şirin mi şirin, sakin huzur dolu bir balıkçı kasabasıdır. İşin aslı budur. Bir balıkçı kasabasından bol yıldızlı bir turizm cenneti olmasını beklemek hayalcilik olabilir mi? Turizm cenneti olmak gerekli midir tartışılabilir tabi... Ülkemizin güney batı kesimlerinde örneklerinin çok olduğu yüksek ölçekli turizm merkezleri o yörelerin doğal-kültürel ve tarihi yapısıyla fazlasıyla örtüşmektedir. Ege ve Akdeniz bölgelerinin gün yüzüne çıkartılmış antik kent mirasları, deniz-kum-güneş üçlemesini cazip hale getiren önemli faktörlerdir. Termessos, Olympos, Didyma, Phaselis, Knidos, Ephesos, Patara antik kentleri buna en iyi örnektir.
Foça'nın Phokaia antik kent dokusunun varlığı hakkında ne konuşulabilir diye düşünürsek; asıl eski antik kent toprağın altındadır ve yeni kentsel oluşum eski kentin üzerinde konuşlanmıştır. Gelen turist diğer antik kentlerde olduğu üzre eski harabe ve kalıntılarla karşılaşamamaktadır Foça'da., Foça'nın Pers Anıtı ve yıkılmış Heradot Duvarı'dan başka görülebilecek eskiye ait hangi kalıntısı var dersek, Şeytan Hamamı'ndan başka görülebilecek antik miras yoktur, en azından henüz gün yüzüne çıkarılmamıştır.
Elbet günün birinde eski Phokaia antik kenti de gün ışığına kavuşacaktır. Dünyanın derinliklerinden, yerkabuğunu çatırdatan bir deccal gibi çıkacaklar yeryüzü krallığına ve ona Dabbetül-Arz diyecekler!
Phokaia antik kenti, şiirsel mitolojik bir efsane olarak belleklerimizde yaşaya dursun, Siren Kayalıkları'nda ıslıkla danseden Siren kızlarının gölgeli hayalini düşleyerek taze balık, yeşillik ve rakıyla günü batırmak Foça'nın vazgeçilmezidir...Bu arada, Foça'da "Günü Batıranlar Derneği"nin varlığından haberdar mısınız? Diğer adı "Görevli gün batırıcıları"
koşar adımlar hızlanır
güneş denize sürtünce,
gün batırıcıları dellenir
Menendi menzile müşgülse!
Varsın çok yıldızlı tatil köylerimiz, aqua parklarımız olmasın, varsın çok büyük gece kulübü ve discolarımız olmasın, küçük ve şirin pansiyon-otellerimiz var ya, misler gibi rakı balık kokan restoranlarımız var ya, iğde, karabiber, yasemin, melisa kokan sokaklarımız var ya...
Foça, mavinin maviliğinden utanmadığı, kendine özgülüğüyle tutkunlarını prangalayan şirin bir balıkçı kasabasıdır. Alışılmış "herşey dahil" sistemindeki karmaşanın ötesinde lezzet ustalarının, ehli keyif yaşam mucidlerinin gizli mekanıdır Foça.
Ne diyorduk yazımızın başında?
Foça yaza, yaz Foça'ya hazır mı? Hazır, hazır. Değilse de bu satırlardan sonra koşar adım sevgiyle, muhabbetle, saygıyla, özlemle çoktaaan hazır.
Balığa rakıya muhabbete ve günü batırmaya bekliyoruz. Kalmaya da bekleriz...
Bekliyoruz...
|