
Özgür HANCIOĞLU
Ruhumun Mavi Göçü
(o uzak sesin peÅŸinde…)
Topla eÅŸyalarımı gidiyorum buralardan. Yanımda bir valiz dolusu yalınayak yalnızlık…
Sahipsiz rüzgarlar çizsin bundan böyle kader çizgimi. Bütün karanlıkları aşarım nasılsa mavi gülüşünle. Bütün esaretlerden kaçar eteklerine sığınırım en çok.
Tut ellerimi ve topla geçmiÅŸimi çekmecelerden. Beni almayan bu kenti, ben bırakıyorum bu gece… Cama vuran yaÄŸmurlar yıkasın ellerimi bugünden tezi yok. BekleyiÅŸler yok artık, özleyiÅŸler, gelmeyiÅŸler, sevmeyiÅŸler ve bıçak sırtı sitemler. Artık yokum buralarda, gözünaydın aÅŸk! Ne bir kuÅŸ pencerede, ne dolunay gecede…
Ruhumun mavi göçü baÅŸladı, ha gayret... Åžimdi kabul vaktidir mazide kalmış tüm dileklerin. Sırtımdaki en ağır yük, düşen bir kuÅŸ kanadı, gözlerim hafif aralı. Avuçlarımda kaybolmuÅŸ bir ten hissi. Düşüyorum gözlerinden uzak denizlere. Uzak denizlerde kaybolmuÅŸ bir can aksi…
Sana ilk kez açıyorum içimi; gör kendini. Sür kıyılarıma bıraktığın masmavi izlerini. Gözlerini izle, özlemini gözle. Her bir nefesi tek tek dinle; duy kendini.
Gir kıyılarımdan içlerime, masmavi damlalarla süzül yanağımdan. Bak düşüyorsun gözlerimden ardımda bıraktığım camlara ve ben artık hiç ağlamıyorum!
GözyaÅŸları yok artık, özlemler dinmek içindir. Ben artık hiç özlemiyorum! O uzak sesin peÅŸinde arıyorum, iÅŸte her neyi özlemiyorsam! AÄŸzımdaki lokmam kadar hayat, üstümdeki hırkam kadar ölümsün. Her iki alemin en sessiz sözü, cümle tabiatın özüsün. Yürüdüğüm yol, kanadığım yaramsın. Başımdaki sevdam, en uyanık uykum, gecenin sırdaşısın…
Hayaller yok artık, ışıklar sönmek içindir. Ben artık hiç ışık yakmıyorum! Umudum sen, ışığım sensin, söyle artık neye kanayım? Niçin bekleyeyim ki seni? Ne çıkar hiç gelmezsen; zaten bu dünya yalan, dolan; bir dünya çıkar ! Beklemezsem gelmez misin? Dindirmez misin diz ağrılarımı, tutmaz mısın sırlarımı? Beklemezsem sevmez misin? Üflemez misin sana yaktığım kandilleri, vaz mı geçersin dualarından?
Sevmezsem, beni dilemez misin?
Ilık bir rüzgar ürpertisi oldun içimde. Adın bahar mı senin? Yollarımda sıra sıra çiçekler, gözlerin tohumlarca diziliyor daÄŸlara. Ne yana baksam kokun eser içimde… Sahi, koklasam sinmez misin ellerime? Ellerimde sen, yaÄŸmurlar, içimde ıpılık rüzgarlar… Gidiyorum buralardan, ruhumun mavi göçü baÅŸladı. Hoşçakal…
Özgür HANCIOĞLU
ozgur.hancioglu@hotmail.com
(o uzak sesin peÅŸinde…)
Topla eÅŸyalarımı gidiyorum buralardan. Yanımda bir valiz dolusu yalınayak yalnızlık…
Sahipsiz rüzgarlar çizsin bundan böyle kader çizgimi. Bütün karanlıkları aşarım nasılsa mavi gülüşünle. Bütün esaretlerden kaçar eteklerine sığınırım en çok.
Tut ellerimi ve topla geçmiÅŸimi çekmecelerden. Beni almayan bu kenti, ben bırakıyorum bu gece… Cama vuran yaÄŸmurlar yıkasın ellerimi bugünden tezi yok. BekleyiÅŸler yok artık, özleyiÅŸler, gelmeyiÅŸler, sevmeyiÅŸler ve bıçak sırtı sitemler. Artık yokum buralarda, gözünaydın aÅŸk! Ne bir kuÅŸ pencerede, ne dolunay gecede…
Ruhumun mavi göçü baÅŸladı, ha gayret... Åžimdi kabul vaktidir mazide kalmış tüm dileklerin. Sırtımdaki en ağır yük, düşen bir kuÅŸ kanadı, gözlerim hafif aralı. Avuçlarımda kaybolmuÅŸ bir ten hissi. Düşüyorum gözlerinden uzak denizlere. Uzak denizlerde kaybolmuÅŸ bir can aksi…
Sana ilk kez açıyorum içimi; gör kendini. Sür kıyılarıma bıraktığın masmavi izlerini. Gözlerini izle, özlemini gözle. Her bir nefesi tek tek dinle; duy kendini.
Gir kıyılarımdan içlerime, masmavi damlalarla süzül yanağımdan. Bak düşüyorsun gözlerimden ardımda bıraktığım camlara ve ben artık hiç ağlamıyorum!
GözyaÅŸları yok artık, özlemler dinmek içindir. Ben artık hiç özlemiyorum! O uzak sesin peÅŸinde arıyorum, iÅŸte her neyi özlemiyorsam! AÄŸzımdaki lokmam kadar hayat, üstümdeki hırkam kadar ölümsün. Her iki alemin en sessiz sözü, cümle tabiatın özüsün. Yürüdüğüm yol, kanadığım yaramsın. Başımdaki sevdam, en uyanık uykum, gecenin sırdaşısın…
Hayaller yok artık, ışıklar sönmek içindir. Ben artık hiç ışık yakmıyorum! Umudum sen, ışığım sensin, söyle artık neye kanayım? Niçin bekleyeyim ki seni? Ne çıkar hiç gelmezsen; zaten bu dünya yalan, dolan; bir dünya çıkar ! Beklemezsem gelmez misin? Dindirmez misin diz ağrılarımı, tutmaz mısın sırlarımı? Beklemezsem sevmez misin? Üflemez misin sana yaktığım kandilleri, vaz mı geçersin dualarından?
Sevmezsem, beni dilemez misin?
Ilık bir rüzgar ürpertisi oldun içimde. Adın bahar mı senin? Yollarımda sıra sıra çiçekler, gözlerin tohumlarca diziliyor daÄŸlara. Ne yana baksam kokun eser içimde… Sahi, koklasam sinmez misin ellerime? Ellerimde sen, yaÄŸmurlar, içimde ıpılık rüzgarlar… Gidiyorum buralardan, ruhumun mavi göçü baÅŸladı. Hoşçakal…
Özgür HANCIOĞLU
ozgur.hancioglu@hotmail.com
"Özgür HANCIOĞLU" bütün yazıları için tıklayın...