Azime AKBAÅž YAZICI
Yarın çok geç olacak…
“Titredim efendim, seni andım dün gece. Bir gülün kokusunda seni duydum dün gece” diyordu ÅŸarkı basamakları çıkarken yaÅŸlı adam.
Korkar gibiydi kahvehanenin salaş merdivenlerine tırmanırken. Hemen sol köşedeki kırıldı kırılacak masaya borcu olduğundan. Dağınık bir ağıt gibi dalgalanan masa pek farkında değildi olup bitenden. Yaşlı adam sürükleyerek yorgun bacaklarını kenarına ilişiverdi usul. Uzun bir uykudan ayılır gibi öpmek geldi anıların alnından. Yankılanıp çoğalmak, çocuk olmak diledi.
Pencereden ışık mavi bir tül gibi yansıdı gözlerine. Aydınlık ve çocuk oluverdi irkilerek. Çayından bir yudum aldı, arkasına yaslandı. Parmakları masanın üzerindeki kazınmış çizgileri okşadı. Gözleri nehir gibi akarken güneşi gözlerine hapsetti. İlk gençlik yıllarının anılarından geçti, uzun uzun iri siyah gözlerini düşündü sevdiğinin.
“Onun geçtiÄŸi sokaklar güller kokar dediler, ötelerden kokularla geldin sandım dün gece” dedi ve sustu ÅŸarkı. Elindeki kırmızı gülü ahÅŸap masaya bıraktı yavaşça ve basamaklardan inerek geceye karıştı.
suçludur sesim yitirdiÄŸim sesine…
bunu bilirim
kanatlarım kirişte
bu sensin
bu senin ayak sesin…
Ben size yürürken tabana kuvvet uykularımdan, utanırdı sevinçlerim ha bire, ha bire size inat ikindi şiirlerimden. Sinsi yağıyordu yağmurlar. Giremediğimden o arka bahçeye acıyan, yaralı dizlerimden. Geç kaldı tüm vakitler benden. Bunu bilirim.
Azime AKBAÅž YAZICI
www.azimeayazici.blogspot.com
“Titredim efendim, seni andım dün gece. Bir gülün kokusunda seni duydum dün gece” diyordu ÅŸarkı basamakları çıkarken yaÅŸlı adam.
Korkar gibiydi kahvehanenin salaş merdivenlerine tırmanırken. Hemen sol köşedeki kırıldı kırılacak masaya borcu olduğundan. Dağınık bir ağıt gibi dalgalanan masa pek farkında değildi olup bitenden. Yaşlı adam sürükleyerek yorgun bacaklarını kenarına ilişiverdi usul. Uzun bir uykudan ayılır gibi öpmek geldi anıların alnından. Yankılanıp çoğalmak, çocuk olmak diledi.
Pencereden ışık mavi bir tül gibi yansıdı gözlerine. Aydınlık ve çocuk oluverdi irkilerek. Çayından bir yudum aldı, arkasına yaslandı. Parmakları masanın üzerindeki kazınmış çizgileri okşadı. Gözleri nehir gibi akarken güneşi gözlerine hapsetti. İlk gençlik yıllarının anılarından geçti, uzun uzun iri siyah gözlerini düşündü sevdiğinin.
“Onun geçtiÄŸi sokaklar güller kokar dediler, ötelerden kokularla geldin sandım dün gece” dedi ve sustu ÅŸarkı. Elindeki kırmızı gülü ahÅŸap masaya bıraktı yavaşça ve basamaklardan inerek geceye karıştı.
suçludur sesim yitirdiÄŸim sesine…
bunu bilirim
kanatlarım kirişte
bu sensin
bu senin ayak sesin…
Ben size yürürken tabana kuvvet uykularımdan, utanırdı sevinçlerim ha bire, ha bire size inat ikindi şiirlerimden. Sinsi yağıyordu yağmurlar. Giremediğimden o arka bahçeye acıyan, yaralı dizlerimden. Geç kaldı tüm vakitler benden. Bunu bilirim.
Azime AKBAÅž YAZICI
www.azimeayazici.blogspot.com
"Azime AKBAŞ YAZICI" bütün yazıları için tıklayın...
