ISSN 1308-8483
MAX FRISCH'IN ANKETİ / Esin ÇAKIR
Esin ÇAKIR    
  Yayın Tarihi: 24.2.2010    


MAX FRISCH'IN ANKETİ

Geçenlerde Mudanya'daki kitaplığı kurcalarken Max Frisch'in ''GÜNCE'' adlı kitabına rastgeldim. Güncelere oldum olası meraklı olduğumdan alıp kurcalamaya başlayınca ilginç bir yazar ile karşılaştım.

Kitap Gündoğan yayınları diye bir yayınevi tarafından yayınlanmış ancak tarihi belli değil. 1990 diye bir tarih var ama bu yayın yılı mı pek emin olamadım! Türkçeye Rezzan Algün ve Edeltrud Özdemir tarafından çevrilmiş. Daha önce tanışmadığım bir yazardı. Önsözü okuyunca daha da meraklandım. Çevirenler şöyle diyordu: ''M.Frisch edebiyatçı kişiliğinin de vermiş olduğu duyarlılıkla insanlık aleminde yaşadığı, bazen dışa çıkmayı becererek olayları bir seyirci gibi izlediği, bazen de bilinç düzeyinin derinliklerinde duyumsadığı yaşantıları, alışılagelmiş günce tekniğinden farklı biçimde, zaman zaman Alman dilinin anlatım olanaklarını ''Ama bu böyle söylenmez ki'' dedirtecek denli zorlayarak aktaran bir yazardır. Umarız bu ''zor insan''la çeviri düzeyinde yaşadığımız birliktelik boyunca karşılaştığımız zorlanmalara hoşgörüyle yaklaşmanıza yardımcı olur.''

M.Frisch'in kısaca yaşam öyküsü de şöyle:

1911 doğumlu mimar-yazar, Zürih doğumlu. bir süre mimarlık yapıp ekonomik problemlerini aşınca edebiyata ağırlık vermiş. 1947 yılında Bertolt Brecht ve Friedrich Dürrenmatt ile tanışmış. Kendisini hem bir İsviçre vatandaşı hem de bir yabancı olarak görür. İlk bakışta birbirine zıt olan bu iki gerçek, hem oraya ait olmama duygusunun hem de doğduğu kent ve oradaki insanlarla zaman zaman gerginleşen ilişkilerinin ifadesidir.

Gerçekten de daha önce okuduğum güncelerden tamamen farklı bir eser. İlginç tarafı ''Günce''de yer alan anketler. Kitap Yapı Kredi Yayınları tarafından tekrar yayınlanmış merak eden alıp okur. Ben anketlerden bahsedeyim. 1966-1969 yıllarında kaleme aldığı güncenin girişinde 25 soruluk bir anket var. Hepsini yazmayacağım ama bazıları şöyle:
(İsterseniz kendi kendinize, isterseniz başkalarıyla birlikte yanıtlayın, ya da bizimle paylaşın...)

1- Siz ve tüm tanıdıklarınız yok olduğunda bile insan neslinin devam edip etmemesiyle gerçekten ilgilendiğinizden emin misiniz ?

2- Kiminle hiç karşılaşmamayı tercih ederdiniz?

3- Kendisi farkında olsun olmasın haksızlık ettiğiniz biri var mı? Ve bundan dolayı daha çok kendinizden mi yoksa ondan mı nefret edersiniz?

4- Kusursuz bir hafızaya sahip olmak ister misiniz?

5- Hastalık, trafik kazası vs. nedeniyle ölümü sizi umutlandıracak politikacının ismi ne? Yoksa hepsini yeri doldurulur olarak mı görüyorsunuz?

6- Başka bir ulusa (kültüre) ait olmayı tercih eder miydiniz? Hangisine?

7- Kaç yaşına kadar yaşamak isterdiniz?

8- Daha da akıllanacağınız görüşünden ne zaman vazgeçtiniz, yoksa hala aynı görüşte misiniz? Yaşınızı belirtin!

9- Kendinize yönelttiğiniz eleştiri sizin için tatmin edici oluyor mu?

10- Sizce, neyinize güceniyorlar? Siz hangi özelliğinize kızıyorsunuz? Ve bunlar farklı şeylerse hangisi için daha kolay özür diliyorsunuz?

11- Bir an için doğmamış olduğunuzu düşünseniz, bu düşünce sizi rahatsız ediyor mu?

12- Ölüler aklınıza geldiğinde, ölmüş olan kişinin size bir şey söylemesini mi yoksa sizin ona bir şeyler söylemenizi mi tercih edersiniz?

13- Diyelim ki, kimseyi öldürmediniz: Niçin hiç böyle bir şey yapmamış olduğunuzu kendinize nasıl açıklıyorsunuz?

14- Mutlu olabilmeniz için eksik olan şey nedir?

15- Neye müteşekkirsiniz?



Esin ÇAKIR



2304










   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)