BÖYLE BİR AŞK
Size küçük bir masal anlatmak istedim bu kez. Masal gibi yaşanan bir aşk.
Bugün buluşacaklardı. Adam çok heyecanlı, bir o kadarda telaşlıydı. Her şey çok güzel olmalıydı. Özenle tıraş oldu, onun en sevdiği parfümü sürdü yanaklarına. Parfümlü elleriyle saçlarını düzeltti. Acaba ne giymeliydi? Sonunda onun sevdiği giysileri giymeye karar verdi. Kravatını düzelttikten sonra, boy aynasında şöyle bir baktı kendine.
''Evet,hazırım''dedi.
Sevinçle kendini sokağa attı. Her şey ne kadar güzel görünüyordu gözüne. Havanın kapalı oluşu, kurşuni gökyüzü bile keyfini kaçıramadı adamın. Çiçek almalıydı; telaşla çiçekçinin yolunu tuttu. Hangi çiçeği seçeceğine karar veremedi. Beyaz olmalıydı rengi, ama hangisi? Sonunda Kasımpatı almaya karar verdi. Tam mevsimiydi ve ''o çok sever' diye düşündü. Onu ne çok seviyordu. Yıllardır birlikteydiler, her zorluğa göğüs germişlerdi. Sevgileri onlara hep güç vermişti. Günleri dolu dolu yaşayamıyor olsalar da beraberce, adam sevgisinin, özleminin her geçen gün yoğunlaştığını hissediyordu. Elbet bir gün ayrılmamacasına beraber olacaklardı. Bu umutla, elinde çiçekleriyle buluşma yerine geldi. Her yer yemyeşildi. Havanın kapalı olmasına rağmen, kuş sesleri duyuluyordu çevreden. ''Ne kadar huzur verici'' diye düşündü.
İşte; sevdiği ordaydı. ''Merhaba bir tanem'' diyerek sevdiğinin yanına oturdu. Beyaz kartopu yığını gibi duran çiçekleri kucağına bıraktı. ''Tam sevdiğin gibiler değil mi? Bak patların büyüklüğüne''. Uzun uzun konuştular. Adam kah gülümsedi, kah hüzünlendi. Sanki adam zamanlardır konuşmamıştı, içinde biriken her duyguyu anlattı durdu. Bir ara şarkı bile mırıldanmaya başladı, ''Ne olur beni de alın koynunuza hatıralar''. Birden utandı,'' tamam, yavaş söylüyorum, etraftakiler rahatsız olmaz''. Kadın sessizce dinledi onu.
Zaman ne kadar da çabuk geçmişti, ayrılık saati geldi işte. Toparlandı adam, üstünü başını düzeltti. Sevgiyle, aşkla baktı sevdiğine. ''Hoşçakal bir tanem, seni seviyorum'' diyerek, küçük bir öpücük kondurdu. ''Keşke gitmek zorunda olmasaydım, hep seninle, hep yanında olabilseydim''
Batmakta olan güneşin kızıl ışık huzmeleri, bulutların arasından geçerek selvileri kızıla kesti, adam mezarlıktan çıkarken...
Sevgilerin, aşkların parayla satıldığı, satın alındığı günümüzde, böyle aşklar da var unutulmayan. Yıllarca aynı burukluk, aynı heyecan ve aynı özlemle yaşanan. İstikbalsiz ve mazisiz aşklar diliyorum.
|