Üretimden Tüketime Pasta Taşıyıcıları!
Siz, dünyanın yada yaşadığınız yörenin en iyi zeytinini, ununu, sütünü, yağını üreten girişimci (müteşebbis) olabilirsiniz!
En iyi aşçı ve yamakları çalıştırıp en iyi kremalarla, en çok kabaran pandispanyaları pişirip, satmak üzere muhteşem pastalar hazırlıyor olabilirsiniz.
Siz, en iyi pastayı ürettiğinize dair televizyon, internet ve yazılı medyada reklam yaptırıyor olabilir, en meşhur film yıldızını, en çok konuşulan futbol adamını reklam filmlerinizde oynatıyor da olabilirsiniz. Üretim, tanıtım ve dağıtım, buraya kadar hepsi tamam.
Üretip satacağınız o en güzel şeyi ( muhteşem pastayı) estetik ve sağlıklı bir şekilde taşıyıp sunacak, eli yüzü düzgün, yazdığı okunur, söylediği dinlenir güvenilir birilerine ihtiyaç yok mudur? Yani, pasta taşıyıcılarına.
Pasta taşıyıcıları!
Kimler mi onlar? Onlar; günümüzün tadımcıları, yöre ve mekan kaşifi gezginler, yazarlar, lezzetçi mutfak adamları. Kısaca; yaşam ve damak enstalasyoncularıdır onlar.
Un şeker ve sütü üretip bir araya getirmek yetmiyor, tüketimden önce pasta taşıyıcılığı olarak tanımladığım bu ara zincirin desteklenip devreye girmesi gerekiyor.
Sürekli zaplanan tv reklamları neyi anlatırsa anlatsın insanlar artık her duyduğuna tek celsede inanmıyorlar! O reklamı destekleyecek yan unsurlara, sınır karakollarına (pasta taşıyıcılarına) başvuruyorlar, falanca köşe yazarına, tadımcıya, (gurme) lezzet doktorlarına daha çok inanıp güveniyorlar... Bu liste uzayıp gidecektir, günümüzde doğru ve güvenilir bilginin adresi değişti, insanlar artık üç beş ayrı kaynağın sağlamasını yapmayı yaşam standartları bağlamında gerekli görüyorlar...
Zaman ve teknolojiyle birlikte yaşamımıza birçok yenilik girdi, yemek yazarlığı, tadımcılık meslekleri giderek yaygınlaşmaya başladı. Böylelikle satış-rekabet zincirine, üreticinin göz ardı edemeyeceği bir halka daha eklenmiş oldu; Pasta Taşıcıları.
Reklamların yaşamımızdaki yeri ve önemi tartışılmaz elbette, fakat asıl akılda kalan; Lezzetçi ve gezgin tadımcıların köşelerinde edebi bir dille ballandırarak anlattıkları yeni ve eski pastalardır bunlar. (Reklam parsasında pasta taşıyıcılarının yeri tartışılmaz, bu anlaşılabilir bir şey!)
Bilirsiniz, zerdeçal adıyla anılan bir baharat vardır. Birkaç yıl öncesine kadar pek kimselerin haberi yoktu zerdeçalın varlığından? Yeşil çaydan ve bilumum bitki çaylarından, biberiyeden, balzamik sirkeden, nar ekşisinden, soya sosundan, füzyon mutfağından kimin-kimlerin haberi vardı kuzum? Özel ilgilisi olanların dışında, güncel yaşamında kim bilip kullanıyordu? (Sağolsun Dr.Önder Saraç, zerdeçalı, zencefili, ekşi elmayı, taze naneyi ve tarçını bulunduğu yerden ön sıralara, hatta en tepelere çıkartmadı mı?)
İlla da yeni bir kremalı pasta (!) olması gerekmez, mutfak yazarları çok eski zamanlardan kalma bir lezzeti allayıp pullayıp öyle bir sunabilirler ki; sanırsınız yeni icatlar bu yüzyıla özgü.
Katı hidrojenize yağları 30-40 seneden bu yana özenli annelerin vitaminli margarini diye, kalp dostu doktorları da arkasına alıp satmaya çalışan katı doymuş yağ üreticilerinin bu günkü durumu ortadadır. Üçüncü dünya usulü bir satış stratejisiyle az gelişmiş bölgelere yönelmişlerdir. Anlaşılmaz bilimsel etken madde isimlerini kullanarak, çok çok iyi bir şeylerden söz ediyormuşçasına reklam gafı yapan margarincilerin savunabilecekleri alan gitgide daralmaktadır.
Bu alandaki başarı; doymuş yağın zararlarını ifade etmekten çekinmeyen doktorlar, yemek yazarları ve lezzetçilerin kitleleri etkilemesindedir hiç kuşkusuz.
Birçok lezzetçi ve mutfak insanı (pasta taşıyıcıları), şaşmaz bir üslupla akışkan yağları (zeytinyağ, mısır, soya, fındık) ve az miktarda da tereyağın yararlarını her fırsatta dile getirmekteler. Tarif ve önermelerinde bu hususa özellikle dikkat etmekteler.
Nereden nereye…
Bu demek değildir ki; Bütün pasta taşıyıcıları her daim doğruyu ve güzeli işaret etmekte! Elbette ki hayır, bu tamamen bir strateji işidir! Üretimden tüketime bütün besin zinciri içindeki halkalar, biri diğerinin devamı olma özelliğini korumaktadır. Aradaki herhangi bir zayıf halka bütün bir takımın başarısını örseleyecektir. Başarısız pasta taşıyıcısı buna en iyi örnektir. Önemli olan tüketim noktasına gelindiğinde doğru adreste doğru tanıtımcılarla (pasta taşıyıcılarıyla) hedeflenen tüketime ulaşmaktır. Tüketim diyoruz, neden? Üretimin varlığı ve gerekliliği bizi tüketim pastasına doğru koşar adım hızlandırıyor da o yüzden!
Üretim ve tüketim halkası içindeki pasta taşıyıcılarına, sanki hiç yoklarmış gibi hayalet muamelesi yapmak büyük yanlış olur, onların engin deneyimlerine, usta görüş ve önerilerine yaşadığımız bu yüzyılda her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Not: Aşçı Fok' dan yeni bir tanım: Pasta Taşıyıcıları
www.ascifok.com
|
