
Tarık Dursun K.
Otlar ve Otseverler
Adamın adı Liro Shapireo. Gelip Ege’yi gezmiÅŸ ve görmüş ki, Egeliler tutturmuÅŸ bir semizotudur gidiyor. Parça etlisinden, kıymalısından, zeytinyaÄŸlı ve bol pirinçlisine dek yemekleri bol koruk suyuna ya da limonlu (narenciyenin çok bol olduÄŸu uç kıyılarda ise, dinine imanına turunç sulu) salatası bir yeniyor bir yeniyormuÅŸ, ÅŸaÅŸmış kalmış.
Evet, biz İzmirlilerle iç Ege dışında kalan Egeliler çok severiz otu. Gerçek bir İzmirlinin alçakgönüllü sofrasında her mevsim bir ot (ya yemeÄŸi ya salatası) bulunur. Radikasından turpotuna, semizotundan arapsaçına, ÅŸevketi bostaniden cibeze ve ebemgömecine kadar sebzelere İzmir’de ayrı muamele edilir. Tazesi ömürsüzdür baklanın, çıkar ve kısa sürede ucuzlar ve tanelenir. Ama kurusundan yapılan fava iyi rakı yoldaşıdır. Börülce salatası da çiçekli kabaktan bir zeytinyaÄŸlı yahni yapılır ki, yemelere deÄŸer. Yoksul buluÅŸudur, kabak oyulur, içi çıkarılır, dolmaya hazır edilir. Ama içi atılmayıp yapışkanlar yapışkanı maydanoz aracılığında yumurtaya bulanır, kızartılır ya da fırına verilir, mücver olur size.
Orta Asya’lardan kalkıp Anadolu’ya gelmiÅŸ atalarımızın pek öyle zengin bir yemek kültürü olduÄŸu ileri sürülemez. Hepsi de (büyük bir olasılıkla) etçil taifesindendiler. Göçebelik, kendileri yerine tek varlık nedeni sürüleri için ot arar kılmıştı onları.
Ege’ye (baÅŸta bizim İzmir’e) otseverlik, deÄŸiÅŸ tokuÅŸlar gelip gitmeler, kız ya da erkek alıp vermeler sonucu gelir. Gerçek yerlileri de Giritliler, yakın uzak adalılar oluÅŸturmuÅŸtur. Beraberliklerinde getirdikleri yemek kültürü, ot ve zeytinyağı ağırlıklıydı. Ayrıca zeytinyağı Ege’ye yüzlerce yıllık deli aÄŸaçları dolayısıyla onlara hiç yabancılık çektirmemiÅŸtir. Etin ender bulunurluÄŸu, bulunsa da pahalılığı insanlarımızı otseverliÄŸe yönlendirmiÅŸtir. Yani, Egelilerin otseverliÄŸi nedensiz deÄŸildir.
Ege’de, özellikle de İzmir’de yemek konusunda çok kültürlülük hemen kendini gösterir. Çünkü göçeri de, “mübadil”i de çoktur, insan deÄŸiÅŸ tokuÅŸu inanılmaz sıklık ve bollukta gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Egemen kültür, Ege’nin “karşı yaka”dan gelenlerin getirdiklerindedir. Bunlara bir de ara kültür insanınkiler (sözgeliÅŸi, azınlıkta da olsalar, Ermeniler, Selanikliler, Yahudiler, Trakya göçmenleri ve BoÅŸnaklar) eklenir. (Boyoz, fırında yumurta, ayva ve kavrulmuÅŸ kavun karpuz çekirdeÄŸi, döğülmüş kavun çekirdeÄŸinden çıkarılan sübye gibi.)
Tarık Dursun K.
"Tarık Dursun K." bütün yazıları için tıklayın...
Adamın adı Liro Shapireo. Gelip Ege’yi gezmiÅŸ ve görmüş ki, Egeliler tutturmuÅŸ bir semizotudur gidiyor. Parça etlisinden, kıymalısından, zeytinyaÄŸlı ve bol pirinçlisine dek yemekleri bol koruk suyuna ya da limonlu (narenciyenin çok bol olduÄŸu uç kıyılarda ise, dinine imanına turunç sulu) salatası bir yeniyor bir yeniyormuÅŸ, ÅŸaÅŸmış kalmış.
Evet, biz İzmirlilerle iç Ege dışında kalan Egeliler çok severiz otu. Gerçek bir İzmirlinin alçakgönüllü sofrasında her mevsim bir ot (ya yemeÄŸi ya salatası) bulunur. Radikasından turpotuna, semizotundan arapsaçına, ÅŸevketi bostaniden cibeze ve ebemgömecine kadar sebzelere İzmir’de ayrı muamele edilir. Tazesi ömürsüzdür baklanın, çıkar ve kısa sürede ucuzlar ve tanelenir. Ama kurusundan yapılan fava iyi rakı yoldaşıdır. Börülce salatası da çiçekli kabaktan bir zeytinyaÄŸlı yahni yapılır ki, yemelere deÄŸer. Yoksul buluÅŸudur, kabak oyulur, içi çıkarılır, dolmaya hazır edilir. Ama içi atılmayıp yapışkanlar yapışkanı maydanoz aracılığında yumurtaya bulanır, kızartılır ya da fırına verilir, mücver olur size.
Orta Asya’lardan kalkıp Anadolu’ya gelmiÅŸ atalarımızın pek öyle zengin bir yemek kültürü olduÄŸu ileri sürülemez. Hepsi de (büyük bir olasılıkla) etçil taifesindendiler. Göçebelik, kendileri yerine tek varlık nedeni sürüleri için ot arar kılmıştı onları.
Ege’ye (baÅŸta bizim İzmir’e) otseverlik, deÄŸiÅŸ tokuÅŸlar gelip gitmeler, kız ya da erkek alıp vermeler sonucu gelir. Gerçek yerlileri de Giritliler, yakın uzak adalılar oluÅŸturmuÅŸtur. Beraberliklerinde getirdikleri yemek kültürü, ot ve zeytinyağı ağırlıklıydı. Ayrıca zeytinyağı Ege’ye yüzlerce yıllık deli aÄŸaçları dolayısıyla onlara hiç yabancılık çektirmemiÅŸtir. Etin ender bulunurluÄŸu, bulunsa da pahalılığı insanlarımızı otseverliÄŸe yönlendirmiÅŸtir. Yani, Egelilerin otseverliÄŸi nedensiz deÄŸildir.
Ege’de, özellikle de İzmir’de yemek konusunda çok kültürlülük hemen kendini gösterir. Çünkü göçeri de, “mübadil”i de çoktur, insan deÄŸiÅŸ tokuÅŸu inanılmaz sıklık ve bollukta gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Egemen kültür, Ege’nin “karşı yaka”dan gelenlerin getirdiklerindedir. Bunlara bir de ara kültür insanınkiler (sözgeliÅŸi, azınlıkta da olsalar, Ermeniler, Selanikliler, Yahudiler, Trakya göçmenleri ve BoÅŸnaklar) eklenir. (Boyoz, fırında yumurta, ayva ve kavrulmuÅŸ kavun karpuz çekirdeÄŸi, döğülmüş kavun çekirdeÄŸinden çıkarılan sübye gibi.)
Tarık Dursun K.
"Tarık Dursun K." bütün yazıları için tıklayın...