
Ahmet ÖNEL
ŞAŞIRMANIN METAFİZİĞİ!
Ya da Albatros’un SöylenmemiÅŸ Åžarkısı Üzerine Bir Küçük Yazıklanma
Diyorum ki, önce kelam vardı; ne zaman ki “mail” icat oldu “kelam” bir milat daha belirledi kendine. Hayatı hikaye, hikayeyi kıssa belleyen yazılar hangi derde derman eyler, bilemem. BildiÄŸim; bundan öte biz çaresiz kulların ışık hızında, “muska iÅŸi” aydınlık tabletlere gereksinim duymasıyla ilgili.
Çarenin bir adı da yankıymış, bir büyük yazıtta geçer!
Yankının kaynağı ses, sesin özü ise söz’dür, Eski Ahit’ten bilinir.
Demem o ki; çılgınlık çağında insanın dilsizi söze; görmezi yüze düştü: Adı yalnızlıktır!
Kimseler alınmasın; herkes kendi serencamını yazar; kendi kubbesinden seda bekler ve kendi benindeki tutsaklığı sürdürür. Aslı şöyledir; doğduk, şaştık, yolcuyuz! Hikmetin divana gelsin!
Ol cümleden hareketle, Frengistan ÅŸairi Baudelaire’in buyurduÄŸu,
“...çekeceÄŸi var onun dev kanatlarından” dizesi yalnızca ÅŸairane bir yazıklanma deÄŸil, aksine bir insanlık tasviridir!
Cümlemiz kıyıda yaşıyoruz; buyruğu da biliriz elbette: Denize ihanet edersen dalga şahidin olmaz! Hiçbir yalnızlık hak edilmiş değildir diye sürdürelim bu kelamı.
Hiçbir acının tarife gelmeyeceğini bildiğimiz gibi.
Bu “yazıklanma” bir sesin kendi sorusuna yankısıdır belki de. Encamı; “hayatın” biricikliÄŸinden ibarettir ki, gerisi beyhudedir!
İyi niyetle bitirelim! Kanat saÄŸlığınız dünyayı yedi defa turalamanıza yetsin! Sevdanız kuru pınarları coÅŸkulandırsın ve dudaklarınızdan çıkan her sözcük göğe asılı kalsın. Söz yücedir çünkü; bırakın sahibini “çılgın” bilsinler! Yoksa bilgelik bir güzel delilik deÄŸil midir ey Kari!
Bu da son kelam olsun!
*Foça nam yerlerin türlü oyunları vardır; yaÅŸamadıkça bilinmez. GüneÅŸ Batırma Örgütü’nün adsız bir ferdi olarak her gün farklı bir okumayla kendimi tazelediÄŸim bir buluÅŸmanın ÅŸaşırtmalarla bezeli sonuçlarından tüm Foçalı dostların yararlandığını düşünüyorum!
Ahmet ÖNEL
www.ahmetonel.com
Ya da Albatros’un SöylenmemiÅŸ Åžarkısı Üzerine Bir Küçük Yazıklanma
Diyorum ki, önce kelam vardı; ne zaman ki “mail” icat oldu “kelam” bir milat daha belirledi kendine. Hayatı hikaye, hikayeyi kıssa belleyen yazılar hangi derde derman eyler, bilemem. BildiÄŸim; bundan öte biz çaresiz kulların ışık hızında, “muska iÅŸi” aydınlık tabletlere gereksinim duymasıyla ilgili.
Çarenin bir adı da yankıymış, bir büyük yazıtta geçer!
Yankının kaynağı ses, sesin özü ise söz’dür, Eski Ahit’ten bilinir.
Demem o ki; çılgınlık çağında insanın dilsizi söze; görmezi yüze düştü: Adı yalnızlıktır!
Kimseler alınmasın; herkes kendi serencamını yazar; kendi kubbesinden seda bekler ve kendi benindeki tutsaklığı sürdürür. Aslı şöyledir; doğduk, şaştık, yolcuyuz! Hikmetin divana gelsin!
Ol cümleden hareketle, Frengistan ÅŸairi Baudelaire’in buyurduÄŸu,
“...çekeceÄŸi var onun dev kanatlarından” dizesi yalnızca ÅŸairane bir yazıklanma deÄŸil, aksine bir insanlık tasviridir!
Cümlemiz kıyıda yaşıyoruz; buyruğu da biliriz elbette: Denize ihanet edersen dalga şahidin olmaz! Hiçbir yalnızlık hak edilmiş değildir diye sürdürelim bu kelamı.
Hiçbir acının tarife gelmeyeceğini bildiğimiz gibi.
Bu “yazıklanma” bir sesin kendi sorusuna yankısıdır belki de. Encamı; “hayatın” biricikliÄŸinden ibarettir ki, gerisi beyhudedir!
İyi niyetle bitirelim! Kanat saÄŸlığınız dünyayı yedi defa turalamanıza yetsin! Sevdanız kuru pınarları coÅŸkulandırsın ve dudaklarınızdan çıkan her sözcük göğe asılı kalsın. Söz yücedir çünkü; bırakın sahibini “çılgın” bilsinler! Yoksa bilgelik bir güzel delilik deÄŸil midir ey Kari!
Bu da son kelam olsun!
*Foça nam yerlerin türlü oyunları vardır; yaÅŸamadıkça bilinmez. GüneÅŸ Batırma Örgütü’nün adsız bir ferdi olarak her gün farklı bir okumayla kendimi tazelediÄŸim bir buluÅŸmanın ÅŸaşırtmalarla bezeli sonuçlarından tüm Foçalı dostların yararlandığını düşünüyorum!
Ahmet ÖNEL
www.ahmetonel.com
"Ahmet ÖNEL" bütün yazıları için tıklayın...