BENİM CENNETİM / Zeynep Ayşe EDİRNE
Zeynep Ayşe EDİRNE

Zeynep Ayşe EDİRNE

BENİM CENNETİM



      Uzun zamandır kurÅŸuni gökyüzünün egemenliÄŸinden kurtulup, herkese zaferini müjdelercesine göz kırpan güneÅŸin, sıcak görünümüyle bezenmiÅŸ bir hafta sonu.

      Deniz, güneÅŸin varlığıyla sakinleÅŸmiÅŸ, ona sığınan tekneleri, minik çırpınışlarıyla uyutuyor sanki. Haftanın yorgunluÄŸunu atmaya gelen aileler, kaçamak buluÅŸmalarını gözlerden uzak yaÅŸamaya çalışan sevgililer, beton yığınları arasında boÄŸulan, doÄŸaya hasret çocuklar. Hepsi sözleÅŸmişçesine akın etmiÅŸler kıyıya. Masalardan kahkahalar yükseliyor. Gençlerin neÅŸeleri, onlara imrenen diÄŸer masaları da hareketlendiriyor.

      Kentin boÄŸucu gürültüsünden ve sorunların gölgesinden uzakta, gözlerle denizi sarıp sarmalayıp, vücudunu ÅŸezlonga teslim ederek, güneÅŸi koynuna alıp yatmak. Zaman dursun ve olumsuz her ÅŸey beni ıska geçsin diye düşünmek.

      İnsanlar sokakta. Ortalıkta bir rehavet, tavırlarda sükunet.

      Tepeden bakınca adalar, koylar. Uzaktaki Karaburun, Esendere, MordoÄŸan. En uzaktaki Midilli. AÅŸağıya inince, TaÅŸeller arasından geçen imbatın sizi kucaklamasının verdiÄŸi haz.

      Gün dönüyor Foça'da. Havada öğlenin yakıcı güneÅŸi yok. GüneÅŸ denize batıyor, mavi laciverte dönüşüyor. İşte alabildiÄŸine uzanan deniz. Denizin o müthiÅŸ kokusunu içine çekmek önce, iyot kokusunun bedeninize yayıldığını hissetmek. Mavinin huzurunu yaÅŸamak. Ve vazgeçilmez üçlünün buluÅŸmasına tanık olmak. Rakı, balık ve deniz. Balığın doyumsuz tadıyla, rakınızı buluÅŸturmak. Ayrıcalıklı yaÅŸamak deÄŸil de nedir bu?

      Kasabanın ışıkları yanmaya baÅŸlıyor birer birer. Yakamozlar, mehtabın ışığı ile dans ediyorlar sanki. Ve yıldızlar denizdeki yakamozları kıskanıp, ortaya çıkıyorlar sabırsızca

      Destansı güzelliÄŸe sahip bu cennette, bir gün daha bitiyor. Başımı, vazgeçemediÄŸim gökyüzüne kaldırıyorum. Bugün de, yarın da, doÄŸanın, denizin, güneÅŸin bizi terketmemesini diliyerek...


Zeynep Ayşe EDİRNE




6 Temmuz 2007 Cuma / 2503 okunma



"Zeynep Ayşe EDİRNE" bütün yazıları için tıklayın...