CHAPLIN (ŞARLO) / Tarık Dursun K.
Tarık Dursun K.

Tarık Dursun K.

CHAPLIN (ÅžARLO)



Philippe Soupault’ya sorarsanız, Chaplin’in “nerede doÄŸduÄŸu” bilinmiyor. Kim bilir, belki de bir akÅŸam vakti, gün batınca bulutlardan yeryüzüne inmiÅŸtir.

Güldürü dünyasının gelmiÅŸ geçmiÅŸ en büyük ustası Chaplin; beyaz perdede durmadan itilip kakılan, durmadan aÅŸağılanan, ordan oraya sürüklenen, bütün mücadeleleri sonunda (başında melon ÅŸapkası, elinde eÄŸri bastonu, beli düşük bol pantolonu ve ayağındaki kocaman papuçlarıyla) yenik ve daima yalnız kalmaya mahkum “Åžarlo”nun unutulmaz kiÅŸisiydi.

Kimdi bu “Åžarlo?” Neyi ve kimi simgeliyordu?

Chaplin, “Åžarlo” tipini yarattığında dünyadaki bütün “küçük adam”ların destansı kiÅŸisini de yarattığının farkındaydı. “Åžarlo” ile küçük adamın dünyaya nasıl baktığına tanıklık ediyor, evrimler ve aÅŸamalar önünde düştüğü ÅŸaÅŸkınlıkla uyumsuzluÄŸa; teknolojik devrimlerin giderek onu nasıl köleleÅŸtirip alabildiÄŸine sömürdüğüne ve artan ekonomik baskılar altında çevresi ile kendisine nasıl yabancılaÅŸtığına iÅŸaret ediyordu. Bunlara uyarlarken de en büyük silahı tabii, “Åžarlo” idi.

“Åžarlo”, çağına olanca tipikliÄŸi ile bir tepkidir fakat bunu bilinçli olarak ortaya koymaz. Yerine saflığı, ÅŸaÅŸkınlığı ve bütün olumsuz olan bitene karşı hoÅŸgörülü gülümsemesiyle seyredene de tedirginlikle karışık hüzün veren bir yadırgama oluÅŸturur.

Chaplin, hiç kuÅŸku yok, çağımızın acımasız eleÅŸtiricilerindendi de. İlkesi, güldürürken düşündürmekti. İlk filminden son filmine kadar bu ilkeye sıkı sıkıya baÄŸlı kalmıştı. “Åžarlo”nun ardından gelen “Büyük Diktatör”, “Mösyö Verdu” ve “Sahne Işıkları”nın Calvero’su gerçi “Åžarlo” tipinin dışına çıkan kiÅŸilerdir ama, Chaplin, bunların her birine en azından bir “Åžarlo” kadar hayat gücü vermesini bilmiÅŸtir.

“Büyük Diktatör” kıyasıya bir faÅŸizm yergisidir. “Mösyö Verdu” ise, savaşı ve savaÅŸ tezgahlayıcılarını hedef alır. Filmin bir yerinde bir düzine kadar kadın katili olarak suçlanan Mösyö Verdu ÅŸunları söyler: “SavaÅŸ, bir ticarettir. SavaÅŸta milyonlarca insanı öldürürseniz kahraman olursunuz ama barışta bir kiÅŸiyi öldürürseniz katil olursunuz!”

Küçük adam “Åžarlo” bütün filmlerinin sonunda yapayalnız, elinde bastonu, alamet-i farikası giyim kuÅŸamı ve dudağının üstünü kaplayan kalın badem bıyığını çarpıtan “acı tebessüm”üyle ufka doÄŸru alır başını, gider. Chaplin, kahramanının uÄŸradığı bunca yenilgiler, bunca yalnızlıklar ve bunca baÅŸarısız savaşımlar karşısında yeni umutlara ve yeni çalışmalara mı göndermektedir, yoksa yeni yenilgilere, yeni çıkmazlara ve yeni umutsuzluklara mı?

Küçük adam kırgındır, küskündür, yeniktir. DeÄŸer yargılarının çoÄŸunu yitirmiÅŸtir. Dostluklara ve sevgilere güveni yoktur. Aldatılmış, sömürülmüş, horlanmış, insan olarak deÄŸeri kabul edilmemiÅŸtir. Bir otomat olması istenmiÅŸtir, kendisiyle ilgili her türlü etkinliÄŸe kesinlikle karıştırılmamış, baÅŸkaları onun için ve onun adına karar vermiÅŸlerdir. Çatışmalarında sürekli bir yalnızlık içindedir ve yenilgisinin tek nedeni de buradadır. Chaplin, böylece bireyciliÄŸin ve bireyin bir başına hiçbir ÅŸeyin üstesinden gelemeyeceÄŸinin altını çizmektedir. 1914 yılından bu yana dünyamızın çalışan yığınları Chaplin‘in “Åžarlo”suyla ne demek istediÄŸinin bugün daha bir farkındadırlar ve güldürü öğelerinin durum komiÄŸi aracılığında ortaya konulan gerçekleri daha bir bilinçle algılamaktadırlar.

Tam adıyla Chaples Spencer Chaplin (aynı zamanda Sır) 86 yaşında öldü. Ölüm nedeni, ihtiyarlıktı.

Aynı gün, Türkiye’de, ÅŸiddet eylemleri ve silahlı saldırılar sonunda iki insan daha öldürülmüştü. Onların ölüm nedeni de gençlikleri idi.


Tarık Dursun K.




9 Nisan 2010 Cuma / 2322 okunma



"Tarık Dursun K." bütün yazıları için tıklayın...