Atatürk’ün Düşünce Boyutuna Katkıları-2 / Kevser YALÇIN
Kevser YALÇIN

Kevser YALÇIN

Atatürk’ün Düşünce Boyutuna Katkıları-2



“Servet ve onun doÄŸal sonucu olan rahat yaÅŸamak ve mutluluk, yalnız ve ancak çalışanların hakkıdır. YaÅŸamak demek çalışmak demektir. Türk, öğün, çalış, güven.” Çalışmanın yaÅŸamak olduÄŸunu, yaÅŸamanın çalışmak olduÄŸunu ifade eden sözlerinden biridir. Fakat Atatürk, tek ve salt olarak maddi kazançtan bahsetmemiÅŸtir, servet derken, maddi servet deÄŸil, çalışmanın insan bedenine olan manevi katkılarını anlatmaya çalışmış ve bu yönde öğütler vermiÅŸtir. Fiziki çalışmanın düşünsel olarak da etkilendiÄŸini ve bunun sonucunda mutluluk ve güven gibi manevi insani özelliklerin insanda vücuda geleceÄŸini vurgulamıştır. Düşünce boyutumuza katkılarından biri olan güven duygusunun kazanılması, huzur ve mutluluk duygusu ancak ve ancak çalışarak elde edilebileceÄŸini anlatmıştır. Sadece düşünmenin deÄŸil, düşünceyle çabanın, yani fiziki unsurların bir arada olması gerektiÄŸinin önemini anlatmıştır.

16 Mayıs günü Bandırma Vapuru’na bindiÄŸinde, itilaf devletleri, silah ve cephane araması yaptıklarında Mustafa Kemal, bu duruma çok içerlemiÅŸti. Yanındaki arkadaÅŸlarına “Bunlar iÅŸte böyle yalnız demire, çeliÄŸe, silah kuvvetine dayanırlar. Bildikleri ÅŸey yalnız madde! Bunlar hürriyet uÄŸruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz Anadolu’ya ne silah ne cephane götürüyoruz.” Diyerek, KurtuluÅŸ Savaşı’nın hangi deÄŸerlerlerle kazanıldığını ortaya koymuÅŸtur. İnanç ve kararlılığın gücünün önünde hiçbir engel bulunamayacağını anlatmıştır.

Ya istiklal ya ölüm” diyerek seçim yapmasını istemiÅŸtir. Ya özgür olacağız, ya da öleceÄŸiz. Ölümden öte bir ÅŸey olmadığı bilincinde olan Türk halkı, özgürlüğü ve mücadeleyi seçmiÅŸtir. Özgürlük, onurlu yaÅŸam, hürriyetin kazanılması uÄŸrunda verilecek her türlü fedakarlık, esirlik, boyun eÄŸme gibi durumların varlığını asla kabullenmeme: Bu bizim kendi öz varlığımızın gerekliliÄŸidir. İnsan özgür doÄŸar, özgür yaÅŸar ve özgür ölür.

Onun azmi, kararlılığı, cesurluğu tüm dünya milletleri ve devlet adamları tarafından takdirle ve hayranlıkla karşılanmıştır. Örnek insan, lider ve önder olarak zihinlerde ve gönüllerdeki yerini almıştır.

En son söylevlerinden birinde, en birinci ödevimiz, Türk Bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini Sonsuzluğa değin korumak ve savunmak olduğudur. Sonsuzluğa kadar korumak ve savunmak, yani mücadele hiçbir zaman bitmeyecektir. Bitmemelidir. Çaba her zaman devam etmelidir. Her şey bitti, artık rahatız bundan sonra istediğini yap değildir. Gaflete düşme hatasına mahal verilmemelidir. Çaba sonsuza kadar devam etmelidir.

Duygu ve düşüncelerin, ne kadar hayati bir durum olduÄŸunu ve bunu daha çocukluktan kazanılması gerektiÄŸini, düşüncelerin hayatımıza yön verdiÄŸini ve hayat planımızı oluÅŸturduÄŸunu ÅŸu sözleriyle anlayabiliyoruz: “Çocuklarımızı, artık düşüncelerini hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da baÅŸkalarının samimi düşüncelerine, saygı beslemeye alıştırmalıyız. Aynı zamanda, onların temiz yüreklerinde, yurt, ulus, aile ve yurttaÅŸ sevgisiyle beraber doÄŸruya, iyiye ve güzel ÅŸeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır.

Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek deÄŸildir. Benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu yeterlidir.” Atam, duygularını, düşüncelerini anlıyoruz ve hissediyoruz. Yapmaya çalıştığın, yaptığın, bıraktığın çetin mücadele sonucu elde edilen “Eser”in farkındayız. O “esere” sahip çıkacağız. Sen bizi anladın, bize sonsuz güvendin. Türk gençliÄŸine ve Türk milletine inandın ve güvendin. Ve bunu kalbinde asla şüpheye yer olmadan yaptın. Bize düşen de bu güvene layık olmak ve açtığın yolda hiç durmadan, gücümüzü asil kanımızdan alarak, yorulmadan yürümektir. Sen her zaman yüreÄŸimizdesin.

Kaynaklar: T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Atatürk Arşivi
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, NUTUK (söylev) 1989 baskısı, Türk Tarih Kurumu Yayınları.



Kevser YALÇIN




10 Mayıs 2010 Pazartesi / 1901 okunma



"Kevser YALÇIN" bütün yazıları için tıklayın...