ŞİKAYET ETMEYE HAKKIN VAR MI? / Prof.Dr.Serkan ODAMAN
Prof.Dr.Serkan ODAMAN

Prof.Dr.Serkan ODAMAN

ŞİKAYET ETMEYE HAKKIN VAR MI?



Hani hareket etmek istemezsin ya! Hani üzerine bir ağırlık çökmüştür, hani tüm dünyanın yükünü kaldırmaktaymışsın gibi gelir, yıkılıverirsin hani ilk gördüğün döşeÄŸe. YetmezmiÅŸ gibi bir de can sıkıcı boÄŸaz aÄŸrısı peydahlanıvermiÅŸtir. Åžanslısındır ama, bastırır parayı gidersin doktora, hastane mastane uÄŸraÅŸmazsın. Lakin o güvendiÄŸin doktor yazıvermiÅŸtir antibiyotiÄŸi, üstelik sen inatla kaçmak isterken eczacıdan. Onunla da kalmamıştır, baÅŸka ilaç kutularını da dizivermiÅŸtir eczacı senin yorgun bakışların altında. “Dinlenmen lazım” demektedir doktor, “yatıp dinlenmen lazım”. Olmaz olsun böyle zamanlama, tam da sırasıydı, ÅŸehir dışı konferanslar var, gidip konuÅŸmak lazım oralarda, insanlar hevesle beklemektedir seni, hem de aylar öncesinden baÄŸlamışlardır iki gününü. UçaÄŸa bineceÄŸin gün iyice periÅŸan olmuÅŸsundur, kıpırdamak istemezsin, “Allahtan” dersin, yalnız gitmeyeceÄŸim, yıkılır kalıveririm bir de yollarda. Gidersin ama ulaÅŸtığında insanlıktan çıkmışsındır. Çok ama çok bitkinsindir. Bir hafta önce ya da bir hafta sonra olsaydı bu hastalık dersin, bütün bir yılın yorgunluÄŸu çıkmaktadır iÅŸte. Konferans esnasında iyice açığa çıkmıştır yorgunluÄŸun, vücudun artık iÅŸlemez olmuÅŸtur adeta, sıkıntı verici bir durumdur yaÅŸamakta oldukların. Bitmez o dakikalar, hatta saniye saniye saymaya baÅŸlarsın zamanı, sıkılırsın, ancak iÅŸini de dosdoÄŸru yapmak istersin doÄŸal olarak. Elinden geleni yaparsın, ekmeÄŸini kazanmaktasındır, çoluÄŸuna çocuÄŸuna götürmektesindir kazandıklarını. Tüm çaban onlar içindir. Onlar için terlemektesindir. Sıkıntılı, yorgun ve hastasındır. İçten içe ÅŸikayet etmektesindir. Biraz sıyrılmak için ortamdan, televizyonu açarsın, senin gibi ekmeÄŸini kazanmak isteyen birileri, çoluÄŸuna çocuÄŸuna kazandıklarını götürmek isteyen birileri, terleyerek kazanan birileri, her kazandığı kuruÅŸ için canını riske eden birileri yerin 500-600 metre altında kalmışlardır. Karanlıktır, havasızdır, sıkıntının en gerçeÄŸi, çaresizliÄŸin en gerçeÄŸi vardır yerin yüzlerce metre altında. Kazanç da kazanç deÄŸildir aslında, taÅŸeron işçisidir zaten hepsi, güvencesiz çalışmaktadırlar, güvenliksiz çalışmaktadırlar, istense sorunları bir çırpıda çözülebilecektir, istense hemen insanca yaÅŸamaya baÅŸlayabileceklerdir, istense ölmeyebileceklerdir, ama ölürler, yerin yüzlerce metre altında ölürler, cesetleri bile çıkarılamaz günlerce, çıkarıldığında tanınmazdırlar, iki tanesi bulunamamıştır bile, çıkarılabilenler gömülür dualarla, acı bitmez madenci için, teÅŸhis için mezarlar açılır, uÄŸruna ter dökülen çoluk çocuk bir kez daha yıkılır, bir kez daha kahrolur, kader deÄŸildir yaÅŸadıkları, engellenebilir durumlar kader deÄŸildir. Televizyonun başındasındır, izlemektesindir olup bitenleri, yorgunluk mu, hastalık mı? Hayır, ÅŸikayet etmeye hakkın yoktur.


Prof.Dr.Serkan ODAMAN




27 Mayıs 2010 Perşembe / 2430 okunma



"Prof.Dr.Serkan ODAMAN" bütün yazıları için tıklayın...