ISSN 1308-8483
FOÇA’YA KIYMAYIN EFENDİLER / Seyfi GÜL
Seyfi GÜL    
  Yayın Tarihi: 14.6.2010    


FOÇA’YA KIYMAYIN EFENDİLER


Haziran ayının ikinci pazarındayız. Foça için yaz sezonunun henüz başlarındayız. Her gün yürüyüş yaparak arşınladığımız sahil boyunca sindire sindire alışmaya başladığımız kirlilik bugün tepelere tırmanmış. Yer yer görmeye alıştığımız yüzen çirkinlikler Büyükdeniz sahilinin neredeyse tamamını sarmış.

Foça tatil yöreleri içinde en kolay ulaşılabilen ve en ucuz günübirlik tatil yapılabilen yerlerin başında geliyor. Üstelik yapılan iskeleler hiçbir yerde olmadığı kadar şehrin her noktasından denize rahatça girme imkanı sağlıyor. Sosyal tesisler günü hem kaliteli hem de en ucuza mal etme olanaklarını gelenlere sağlıyor. Her ne kadar self servis düzeninden özellikle engelli ve yaşlıların sıkça şikayet ettiği yerler olsa da Foça’da fiyat dengelerinin oluşmasında önemli bir etken olduğunu kimse inkar etmiyor. Önlerindeki plaj imkanları da hesaba katılırsa sosyal tesislerin işlevlerinin önemi daha çok ortaya çıkıyor. Spor ve kişilerin kendilerinin yaratacağı eğlence ortamı da bedava. Buralardan yararlananların sayısının çokluğu ne kadar benimsendiklerinin de göstergesi.

Sosyal tesislerin dışında şehir içinde yer alan ve her tür hizmeti sağlayan dükkan, kafe, lokanta, alışveriş merkezi ve diğer satış yerlerinin diğer turistik yerlere oranla çok daha uygun fiyatlarla çalıştıklarını ayrıca belirtmek gerek. Sırf bu nedenle hafta sonu keyif yapmaya, balığını yemeye Foça’ya gelenler, hatta balığını Balık Hali’nden alıp en güzel yerde en lüks balık lokantasında pişirttirenlerin fiyatlar konusunda pek de şikayetçi olmadıklarına şahit oluyoruz. İstisnaların olabileceğini de hatırlatarak.

Akşam serinliğinde güneşin en güzel battığı yerde Foça’da olmanın nasıl bir aşk yarattığını, kaderini Karataş'a bağlayıp bu güzellikte nefes almaya koşanların her geçen yıl arttığını görmemek için kör olmak gerek.

Foça bir taraftan daha çok ilgi gören, daha çok tercih edilen bir yer olurken, tatil için, dinlenmek için, yaşamak için gelenlerinin, artan teknelerinin menfi etkilerini de yaşamaya başladı. Büyükdeniz elden gitti gidiyor. Küçükdeniz plajlarında levhalara aldırış etmeyenler köpekleriyle geziyor.

Geçen yıl hizmete giren balıkçı barınağının konumu itibariyle yaratacağı kirlilikle Büyükdeniz’de denize girmeyi engelleyeceği, denizcilikle azıcık iştigal etmişlerin bile sürekli konuştuğu bir konuydu. Barınak Büyükdeniz’de denize girilebilen her yeri kirletebilecek bir konumda yer alıyor. Bağlı ve giriş çıkış yapan teknelerden atılan her türlü atığın, bu bölgenin aldığı rüzgar ve kısmen akıntının etkisiyle çok kısa sürede tüm kıyı şeridine vuracağı zaten gün gibi aşikardı. Yasak olmasına rağmen Beşkapılar Fener arasına demirleyip raspa boya yapan bazı teknelerin pisliğinin cezasını, her zaman kullandığımız iskelede denize giremeyerek geçen yıl da çekmiştik.. İskelelere tekne bağlayan bazı tekne sahiplerinin denize girilmesin diye çıkış merdivenlerini söküp denize attığını ve denize girmek isteyenlerle kavga ettiklerini de görmüştük. Bu yıl iskele tahtalarının onarımı bahanesiyle yine bu merdivenleri yine söküp attıklarını görüyoruz. Bağlama parası verdiklerini söyledikleri, tekne bağlanan iskelelere girişin bile yasaklanmasının gerektiğini bizzat yüzümüze de söyleyebiliyorlar, denizden her vatandaşın serbestçe yararlanma hakkı olduğunu bile bile. Bunların üzerine daha ucuz ulaşım imkanlarının artmasıyla, gelenler içinde yer almaya başlayan maganda gruplarının halka açık yerler ve plajlarda vasıfları doğrultusunda rahatsızlıklar sergilemeye başladıklarını da film şeridi gibi izlemeye başladık.

Bu hengamede karpuz kabukları denize düştü. En çok da Büyükdeniz sahilinden. Naylonlar, plastikler, şişeler, sigara paketleri, gazeteler, sebzeler meyveler ve daha neler neler. Hepsi sahilde sergiye çıkmış durumda. Bu arada kirli su ve deterjan atığı benzeri köpürmeler tahta iskelelerin, yatların, teknelerin çevresine öbeklenmiş durumda. Mavi bayraklı sahilimizin yakında koli basili miktarları ile anılmamasını dilerken, durumu gören büyük çoğunluğun bu haziran gününde denize girmek yerine güneşlenmeyi tercih ettiğini üzülerek izliyoruz.

Kafelerde, işyerlerinde, evlerinde bu konuları konuşanlar, gelecekten endişe duyanlar gereğinin şimdiden yapılmasını istiyorlar. Önlem istiyorlar. Foça’nın her zaman güzellikleriyle anılmasını istiyorlar. Foçalılar bunları istemeye hakları olduğunu belirterek artık yüksek sesle de dile getiriyorlar

“Daha önce motosikletleriyle her gün Foça’yı karış karış dolaşan ve aldıkları şikayete anında müdahale eden kent yetkililerini yine her yerde görev başında görmek istiyoruz. Çöp kamyonlarının, vidanjörlerin şehir içinde olmayacak yerlere bırakılmamasını, hem kokudan hem sinekten, hem hastalık korkusundan tedirgin olmamak istiyoruz. Başıboş köpeklerin, türlü mikrobun barındığı çöp konteynerlerından gelip kafelerde oturanların kucağına çıkan kedilerin, birilerinin canını almadan/yakmadan kontrol altına alınmasını istiyoruz.

Büyükdeniz sahilinde keyfi uygulamaların yaygınlaşmaması için, magandaların mekan edinmemesi için, balıkçı barınağından ve diğer teknelerden atık atılmaması için, gece gündüz sintine basılmaması için, deniz üzerine raspa kum boya bırakılmaması için, gönül rahatlığıyla her yerden denize girilebilmesi için uyarıların, maddi manevi cezaların etkili olabilmesi için yetkili yetkisiz herkesin üzerine düşeni yapmasını istiyoruz.

Kirlilik yerleşmeden, asayiş bozulmadan önlem almanın tam zamanı şimdi. Kurallara uymayan, uyarı levhalarını takmayanlara gerekirse zabıta ve polisiye tedbirler alarak Foça’da bazı şeylerin kesinlikle yapılamayacağını kafalarına sokmanın tam zamanı şimdi. Yaklaşan Rock Tatili 2010 Festivali’nde geçen yılki istenmeyen durumların bu yıl yaşanmaması için önlem almanın da tam zamanı şimdi.

Pisliği yaratanlara da önleyecek olanlara da diyoruz ki.

Bugünkü fotoğrafları Foça’da çekmek istemiyoruz.

Foça görmek ve yaşamak için dünyada az kişiye nasip olmuş özel bir yer. Ebediyen bu güzelliğin varolması için ve daha çok kişinin bu güzellikten yararlanması için Foça’ya kıymayın efendiler.
















Seyfi GÜL



2639










   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)