BİR SENE SONRA YENİDEN FOÇA, GÜZEL FOÇA
Yakın dostlarımızın ısrarlarına dayanamadık ve Foça günlerimizi başlatmadan önce şöyle bir haftalığına Bodrum’a doğru uzandık. Sanırım objektif bir gözle bakan hiç kimse Bodrum’un çirkin olduğunu söyleyemez. Geçen Cuma döndük Bodrum’dan. Aslında doğal olanı Cuma dönmek değil, elbette hafta sonunu da birleştirmekti. Ancak ben bir tane daha fazla hafta sonunu Foça’da geçirmeyi çok istedim. Aslında bu Foça’da 2010 yazındaki ilk hafta sonum olacaktı. Foça aslında çok da değişmemişti. Yani tam da istediğim gibiydi yine. Hele hele Bodrum’un dayanılmaz kalabalığından sonra nefes aldım Foça’da. Önce her zamanki gibi soluğu Deniz Restaurant’da aldım ve yine müthiş ızgara kalamar, tereyağlı karides ve deniz çipurası ile masamı süsledim. Ne demiştik geçen sene: Ve mutlaka rakıdır buralarda. Öylesine keyifliydi ki masalardaki sohbetler, kulağıma uzaktan dokunan melodiler, esen tatlı rüzgar, mis gibi kokan deniz.
Belediyenin önü yine cıvıl cıvıldı, hiçbir şey kaybetmemiş neşesinden. Aşıklar Yolu’ndaki mekanlar ise bence çok isabetli, o bölge ölüydü, bir anda canlanmış. Athena Otel benim evime çok yakın, orada da bir canlılık başlamış. Kumsal Otel, İyon Pansiyon ve Foçantik’le birlikte o bölge çok hoş oldu gerçekten. Ama ciddi mi ciddi bir sorun var. Küçük ve sevimli otellerin olduğu o bölgede plaj gerçekten bir felaket. O güzelim denize hiç yakışmıyor o pis plaj. Cam kırıkları mı istersiniz, pet şişeler mi istersiniz, bira şişeleri mi istersiniz, her şey mevcut. Halbuki oraya da biraz bakılsa, kıyı şeridine herkesin yararlanabileceği şemsiyeler yerleştirilse, mümkünse şezlonglar bulundurulsa, düzenli olarak kumsalın temizliği yapılsa fena mı olur? Ben ne yazık ki kendi koltuğumu almadan orada uzun süre bulunamıyorum. Halbuki bence yazlık demek, arabanızı park ettiğiniz ve İzmir’e dönünceye kadar bir daha kullanmadığınız yerdir. Bir başka deyişle, denize girmek için araç kullanmaktan hiç hoşlanmıyorum. Bu nedenle de, bahsettiğim bölgede, Küçükdeniz’de denize girmek istiyorum. Ancak bahsettiğim nedenlerle, özelikle de hafta sonları bu hiç mümkün olamıyor.
Foça çok değerli. Birçoklarının anlayamayacağı kadar değerli. Kusurları yok mu, elbette var. Ancak hepsi de halledilebilir. Ne mutlu ki, kusuru çok kalabalık olmak değil, sosyetik olmak değil, pahalı olmak değil, samimiyetsizlik değil, rant yuvası olmak değil, mafyalaşmak değil, ukala insanların diyarı olmak değil. Foça Foça, Güzel Foça……..
|
