ISSN 1308-8483
FOÇA'DA ARTIK MELTEM VAR! / Güzin TÜMER
Güzin TÜMER    
  Yayın Tarihi: 12.7.2010    


FOÇA'DA ARTIK MELTEM VAR!


Sevgili arkadaşımız Meltem, Foça'da bir dükkan açtı. Hoşluk getirdi; bize, hepimize, tüm Foçalılara... Özenle yıllardır biriktirdiği antikaları, kendi hazırladığı organik ürünleri ve iç ısıtan zarif tasarımlı dükkanı ile gerçekten Foça'da ılık bir yaz rüzgarı estirdi.

Hepimiz heyecan duyduk. Neden ki! Belki hiç su yüzüne çıkartmadığımız içimizdeki hayali gerçekleştirdiği için... Belki kasaba kimliğini aşamamış Foça'da gönlümüze göre bir dükkan açıldığı için... Belki Foça'ya gelen konuklarımıza keyifle tanıtacağımız bir yer olduğu için... Belki de özenle hazırladığı doğal ürünlerine gönlümüzce kolay ulaşacağımız için.. Elbette "e" şıkkı diyerek yanıtım "hepsi" olacaktır.

İYİ Kİ DOĞDU MELTEM CRAFT! UZUN ÖMÜRLÜ OL!

Ege'de bir efsane vardır; "Hilal'in gözüktüğü ilk gece, yıldızların altında denize dileğinizi iletirseniz, deniz size mutlaka geri döner ve dileğinizi yerine getirir..." Eminim deniz geri dönecek ve bu dükkan uzun ömürlü olacaktır. :))

Dükkanın açılış gününde sevgili arkadaşlarımız, Koncagül Ağaoğlu'nun Foça Kızları ve Nezih Kesim'in bakmaya doyamadığımız üç ve iki boyutlu Ege’nin karakteristiği taş evleri ve kapıları temel alarak yaptığı seramik çalışmaları Foça'da bir masal dünyası yarattı. Evet bu Ege masalıydı! Bahçeli eski bir taş evde Meltem, Konca ve Nezih tüm konuklara keyifli anlar yaşattılar.


Sergi öncesi var olmanın dayanılmaz yorgunluğu ve mutluluğu.. Nezih Kesim ve Koncagül Ağaoğlu


Nezih Kesim'in çalışmaları


Rüzgarı bol olan Kuzey Ege'de Arnavut kaldırımlı dar sokaklar Ege'nin olmazsa olmazlarından. Sokaklarda eski Rum evlerinden restore edilmiş, değişik renklere boyanmış kapı ve pencereleriyle çok hoş görünen, sarmaşıkların ve begonvillerin sarıp sarmaladığı taş binalar beni hep çok heyecanlandırmıştır. İşte bu nedenle Nezih'in işlerine baktıkça daha çok bakmak istedim. Teşekkürler sevgili Nezih, bu güzel işlerinin duygusuna bizi de ortak ettiğin için..


Koncagül Ağaoğlu'nun "Foça Kızları"


Eski Yunan mitolojisinde "aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit" uzun zaman Ege ve Akdeniz sularında bir sedefin kabuğu içinde dolaştıktan sonra hırçın dalgaların beyaz köpüklerinin bağrından büyük bir ihtişam ile çıkmış. Afrodit sayesinde Egeliler sevecen, yürekli, hoşgörülü, neşeli, umutlu, doğayı ve gezmeyi seven deniz aşığı insanlar olarak yaratılmışlar. Konca'nın Foça Kızları da onun elinden Foça'da çıktı. İnce boyunları, kabarık etekleri ve doğayla bütünleşmiş görüntüleri ile bu taş kızlar, taşın soğukluğunu unutturup yüreğimizi ısıttı. Bu kızlar yaklaşık beş sene önce aşk, hüzün, coşku kimi zaman da acının karıştığı duygularla üretildi. Alışmadım. Her seferinde başka türlü baktım ve gördüm. Eline sağlık sevgili Konca..

Aslında ben bu yazıyı yazarken niyetim Dükkanın açıldığı günden biraz dedikodu vermekti. Magazin foto muhabiri olarak çalışan canım arkadaşım Turgay'ın fotoları ile eğlence olsun diye "Foça Life"ı hazırlamaktı. Yazı kendini attı ve magazinden uzaklaştık. Yok yok magazin gene var. Ama şimdi başlıyor. Dükkanımızın sahibesi Meltem'in kıyafeti ile başlıyoruz Magazin bölümümüze...


Meltem Craft'ın yaratıcısı arkadaşımız, çok güzel görünüyordu. Çizgili pantolonu ve beyaz bluzu birbirine yakışmıştı. Kolyesi de şık kıyafetini tamamlıyordu. Ancak "her güzelin bir kusuru vardır" deyimini hatırlatırcasına ayakkabılarının giysisini tamamladığını söyleyemeyeceğim. Belli ki yüksek topukların üstünde rahat değildi.


Sevgili Meltem'in dünya tatlısı kızı Defne... Çalışkanlığı, iç ısıtan aydınlık yüzü ve gülüşü ile gönüllere taht kuran Defne, bu dükkanın ortaya çıkmasında çok büyük katkısı olan isimsiz bir kahraman... Kendisine çok yakışan civciv sarısı elbisesi ile masumiyeti temsil ediyordu. Ayrıca sandaletleri de elbisesini tamamlıyordu. Başkasında kolay beğenmeyeceğim farklı renkteki ojelerini de çok güzel taşıyordu. Yüzüne ve yüzündeki ifadeye çok iyi giden saç modeli seçmişti.


Sevgili arkadaşımız Konca'ya gelince, oldukça kilo kaybetmiş gözüküyordu.Yaklaşık on gündür dükkanda çalışıyorum diyerek ortadan kaybolan arkadaşımız ölüm diyetlerine mi girmişti acaba. Konca, sırrını bana da ver! Şık kıyafeti, mor şalı ile göz alıyordu. Kırmızı pabuçların içindeki bakımlı ayakları da çok dikkat çekiciydi.Unutulan bişey vardı. Hafif bir makyaj... O güzel gözlerini ortaya çıkaracak hafif makyaj gerçekten büyük eksikti. Cannes Film Festivali’nin sunucularından Juliette Binoshe'de tercihini makyajsızlıktan yana koymuştu. Acaba Konca'nın bu tercihinde Juliette Binoshe'in etkisi var mıydı demekten kendimi alamadım.


Foça'nın yorulmak bilmez muhabiri canımız arkadaşımız Nurdan'a gelince.. O da mı kilo kaybetmişti ne! Uzun büzgülü eteği çok yakışmıştı. Favorisi, genellikle etek altına tight olan arkadaşımız bu sefer tercihi değiştirmişti. Aslında doğruyu söylemek gerekirse etek altı tight modasından hiç hoşlanmadığımı söylemeliyim. Eskiden kırsal bölgelerde tercih edilen bu kıyafet biçimine ağız bükerken bugünlerde şehirlinin gardırobunu baş tacı oldu. Daha neler olacak, göreceğiz! Bu arada Nurdan'ın şapkasından söz etmeden geçemeyeceğim. Bu şapkayı bu kadar güzel taşıyacak başka bir insan düşünemiyorum. Sevimli şapkasının kendi tasarımı olduğunu da söylemeliyim.Tercihi ile "Ben bana en çok yakışanı bilirim" demiş sevgili arkadaşımız.


Sevgili arkadaşımız Bingül son derece şık kıyafeti ile göz dolduruyordu. Otantik desenli pantolonu, üzerindeki şık tuniği ile tam uyum içindeydi. Ancak göz makyajının biraz fazla olduğunu belirtmek isterim. Zira güzel gözlerini görmekte zorluk çektiğimi de itiraf etmeliyim. Bu arada Bingül'ün bu şıklığı ile fotoğrafçıların nasıl gözünden kaçtığını anlayamadım. Zira kendisinin tek fotoğrafını bulamadık. Bu fotoğrafta yer alan Turgay'ımızın da şıklığını değil ama yakışıklılığını söylemeden geçemeyeceğim.


Koncagül Ağaoğlu'nun annesi Adalet Ağaoğlu. Hepimizin Adalet Teyzesi.. Her zaman özenli ve şık olan Adalet Teyze yine çok şık görünüyordu. Gri hırkasının içine giydiği beyaz tişörtü ve beyaz pantolonu kendi kuşağının en şık olanıydı.


Nezih Kesim'in zarif eşi Meral ise tercihi ile sade ve çok şık görünüyordu. Siyah bluzunun üzerine taktığı gümüş takısı ve siyahlı beyazlı eteği ile adeta "sadelik şıklıktır" diyordu.


Yorumsuz



Sevgili Bahar’a gelince, kendisine çok yakışan elbisesi ve onu tamamlayan küpeleri ile hemen fark ediliyordu. Ayrıca açılış sırasında gözü dolduran hizmeti ve zarafetiyle çok iyi bir organizatör olduğunu da gösterdi.


Foça'nın Amerikalı sakinlerinden Sevgili Martha, yabancı arkadaşlarıyla açılışın konukları arasındaydılar. Martha kendi ördüğü kazağı, zarif çantası, kendisine çok yakışan kısa paçalı pantolonu ve babet tarzı ayakkabılarıyla o da Meral Kesim gibi "sadelik şıklık" diyenlerdendi. Arkadaşlarının biraz iddialı olduğunu söylemek isterim. Beyaz üzerine mavi çizgili dolgu topuklu pabuçlarıyla yabancı arkadaşımız "nerede olsam modayı takip ederim" diyordu adeta.


Bu otantik giysi de sahibine yok yakışmıştı.



Güzel endamlı arkadaşımız kendi bedenine en çok yakışanı tercih etmişti. Artık yavaş yavaş soyu tükenmekte olan ince endamlı olmanın ayrıcalığına sahip arkadaşımız tatlı bir kıskançlıkla bakışları üzerine topladı.


Otantik giysisi ile arkadaşımız bu açılışa yakışanlardandı. Yemeniden yapılmış kırmızı elbisesi içindeki arkadaşımız çok zarif görünüyordu.

Bugünlük de bu kadar diyelim.

11.07.2010
FOÇA


Güzin TÜMER



4135










   |   Hakkımızda    |    İletişim    |    Yasal Uyarı    |


    © FocaFoca.com tüm hakları saklıdır.   (03/2005)