Foça'da Festival
Geçmiş yıllardaki Rastgele Balıkçı Festivali için yazdıklarımı kurcalarken farkettim ki, pek çok festival yazısı yazmışım. "Heredot Baba'nın asırlara malolmuş tanımıyla, güneşin en muhteşem battığı Phokaia ülkesinde, Phokaialı balıkçıların tuzlu kirpiklerinden imbiklenen eylül güneşine güzellemeler yapacağız hep birlikte..." diye uzayıp giden satırlar arasında, o bildik heyecanı yakalamaya çalıştım biraz.
Foça beni hep coşturmuştur. Sevgiliye yazar gibi yazmışımdır onu hep. Şimdiki romantizmim eylüldendir bilirim. Eylül. Boynu bükük bir "lül" ile geçiştirilemeyecek eylül hüznümü sessizce içime gömüp susuyorum. Coşkuya yer açmalı; Şimdi Foça'da festival zamanı.
Kısmetse yarın, 17 Eylül günü festivalimiz başlıyor. Bu yıl, iki festivali bir edip kutlayacağız. Kültür ve sanat ile Rastgele Balıkçılık festivali birleştirilmiş, "rastgele" sözcüğünün zikredilmediği bir festival afişi hazırlanmış. "Uluslararası Foça Kültür, Sanat ve Balıkçılık Festivali".
Eylülleşen Festival
Değinilecek ne çok şey var... Eylül, bütün hüzünbazları eylüllerken dünya da kendi hızıyla dönmeye devam ediyor ve birçok sözcük, "sözcük" olma şerefine eremeden balon içi düşüncesi olarak hayal dünyamızın bir kıyıcığına itiliyor. Hareketli zamanlar bunlar. Sadece Foça ve yaşadığımız ülkede değil, dünyanın her köşesinde Eylül başlangıçların mahsun ayı. Boynu bükük kırılgan Eylül ile başlıyor birçok şey. Okullardan tutun da, kültür sanat ve modanın güncellik yarışı, yeni albümler, kitaplar, sergi ve konserlerin kıpırdanıp dünyayı yeniden keşfedip yarattıkları günler bugünler...
En azından yazarak destek vermemiz gereken pek çok proje ve etkinlik var. Her biri kendi içinde önemli, hangisini saysam diğerinin boynu bükülecek. Ama biri var ki "Balıkçı Kasabası Foça" düzleminde adını zikretmek isterim; Geçtiğimiz bahar aylarında, "Fikir Sahibi Damaklar'ın kurucu üyesi Defne Koryürek önderliğinde başlatılan "İstanbul Lüfere Hasret kalmasın" kampanyası, hepimizi ilgilendiren destek verilmesi gereken bir kampanya. "Lüfer" bir simge, tıpkı "İstanbul" gibi.
Şehirli bir grup olan Fikir Sahibi Damaklar, denizlerimize ve balıklarımıza lüfer üzerinden sahip çıkıyorlar ve tüm diğerlerine de örnek oluyorlar. Hem de İstanbul gibi dünya metropolü bir şehirden...
Peki diğerleri?
Akdeniz'de Antalya Mersin "Lagos yok olmasın" dese.
Karadenizliler hamsiye olan yüzyıllık şükranlarını dillendirecek bir kampanya başlatsalar; "Hamsiyle yaşamak için hamsiyi yaşatalım" gibi neden olmasın?
Ve gelelim kıyı egenin balıkçı kasabası Foça'ya...
Foça deyince akan sular durmaz mı?
Böyle giderse Foça denizi kurumaz mı?
"Kopez (kupa) balığına, topan kefaline sahip çık Foça!" desek... Fener balığı, adabeyi diye sıralasak ve Kuzey Ege'nin sardalyasını başımıza taç yapsak ve omega omega bakan yeni nesillere umutlar yüklesek...
Ah Foça ah! Umarım bu festivalde de ithal uskumru ve sardalye ikram etme gafletinde bulunmayız!
Festivale rasgele.
www.ascifok.com
|