Foça Karası Üzümü aktivisti Volkan Sucukçu'ya Toprak Ana'ya Saygı Plaketi
İçinde bulunduğumuz hafta Toprak Ana (Terra Madre) haftasıymış. Neden bu hafta sorusuna; İtalya’daki Slow Food Merkezi’nin aldığı karar olduğunu öğreniyoruz. İtalya’da vücut bulan Slow Food ve Terra Madre hareketi, Türkiye’nin özellikle İzmir odağında güçlü bir şekilde ilerlemekte.
SF İzmir Bardacık Birliği Lideri Nedim Atilla’nın önerisiyle ikincisinin düzenlendiği 2010 Toprak Ana’ya Saygı plaketine Foça Karası Üzümü'nü 2000 yılından bu yana büyük bir özveriyle var etmeye çalışan Volkan Sucukçu ve arkadaşları layık görülmüş... Evet, bu yılki Toprak Ana’ya Saygı Ödülü Foça’ya, Foça Karası Üzümü’ne, Foça Karası Üzümü idealisti Volkan Sucukçu’ya verilmiş olmasını gönülden kutluyoruz… İnsanlık ve doğa adına yararlı işler yapan insanların emeğine saygı duymak, hak ettikleri ödüllerle taçlandırmak boynumuzun borcu olmalı.
Foça, Foça Karası Üzümü'ne 2 bin 600 yıl sonra kavuşmuş olduğu için çok şanslı. Şansının farkında bir Foça dileğimizdir diyelim…
Vardır Aralık ayında bir keramet! Kış sezonundaki dinlence dönemi; toprağın yeni ekimler için gerekli yağmur ve kar ile beslendiği, besin kaynaklarını depolamaya başladığı günlerdir bu günler... Toprak güz hasadından sonra kış ve bahara hazırlanıyor, yeni elbiseler giyiyor, yeni takılar takınıyor, yeni yavru solucanları, börtü böcekleri bereketli bağrında kış uykusuna yatırıyor.
İşte böyle başlıyor yeni yaşam formlarının sonsuz döngüsü. Bize düşen, bu döngünün içindeki ritmik dansa ayak uyumu sağlamak, doğanın müziğine eşlik etmek, onunla coşup onunla varolmak! Yoksa, doğanın dansına köstek olmak, dansın müziğini susturmak değil...
Vardır Aralık ayında bir keramet, mesela; 10 Aralık resmi olarak Dünya İnsan Hakları günü ve 10 Aralık gününü içine alan hafta İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası. Bence, bu Terra Madre gününün insan haklarıyla kesin bir alakası var! Öyle ya, hava su ve toprağımızın selameti biz insanların özgür yaşamları için gerekli değil mi?
Ayrıca, 1 Aralık Dünya AIDS günüydü, 3 Aralık Dünya Özürlüler günüydü... Çocukluğumuzda, Aralık ayında çok hoşuma giden bir “hafta” kutlanırdı, siz de hatırlar mısınız? Evde ne kadar mandalina, portakal, elma, ayva varsa okula taşırdık, hatta bir keresinde ilkokul öğretmenim kestane bile pişirmişti sobada hiç unutmam. O vakitler okullarda odun kömür sobasıyla ısıtılırdı sınıflar, hademe teyzelerle amcalarımız yakarlardı dev gibi sobaları. Yerli Malı Haftası'ydı o güzelim günlerden anı kalan. Şimdi de kutlanıyor mu acep?
Kayıtlara bakılırsa 12 ila 18 Aralık arası “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” bizim yerli malı haftası değişen zamanla başkalaşım geçirmiş!
Aralık verimli bir ay, Toprak Ana'ya bize verdikleri için her gün her daim şükranla...
www.ascifok.com
|