Yakışıklı Levreğin Gözündeki Foçalı Balıkçılar
Bugün, bizim küçük balıkçılarla sohbetteydim... Küçük Balıkçı diyorum çünkü; büyük teknelerle denizi dipten küreyen trolcü ve gırgırcılardan söz etmediğimi belirtmek için!
Varlığını yürekten desteklediğim Foçalı Balıkçılar, Foça’nın varlık nedenlerinden biri cefakar insanlardır. Denizdeki bütün zorluklara rağmen dünyaya bakışları, neşeleri ve esprileriyle Foça’nın en güzel dekoru tekneleriyle hayatta kalma mücadelesi veren özel insanlardır onlar.
“Foçalı Balıkçılar” söylemini yazılarımda sıkça zikretmek hoşuma gidiyor, çünkü; Foça, balığıyla balıkçısıyla giderek öne çıkan bir değer. Turizmin gelişemediği Foça’da balıkçılar ve balıkçılık, kasabanın can damarı olma halini giderek yoğunlaştıracaktır. İnsanlar büyük kentlerden Foça’ya taze balık yemek için geliyorsa, balıkçıların nasıl bir misyon üstlendiği tartışmasız ortadadır.
Hafta sonları kıyıdaki doğal dekorlarında ağ ören balıkçılarla sohbet etmek, küçük teknelerdeki capcanlı balıkçı yaşamını kurgusuz doğal maviliğiyle resmetmek, kedilerin balık bekleyişlerini seyretmek ve bütün bunları anıların arasına katmak için heyecanlanıp fotoğraf makinelerine sarılmak, Foça’ya gelenlerin yaptıkları eylemlerin vaz geçilmezidir.
Bunca yıldır Foça’dayım ben bile Küçükdeniz’deki balıkçıların gün içindeki renklerini fotoğraflamadan duramıyorum. Günün farklı saatlerindeki ışığın peşinden koşturmak ve o coşkuya yenik düşmek kadar tatlı bir aldanış olabilir mi?
Balıkçı Süleyman altı buçuk kiloluk yakışıklı bir levrek tutmuş bugün, nazar değmesin kırk bir kere maşallah... Bu aylar levreğin tam zamanıymış, kim satın alıp yiyecekse şifalar olsun, işi rast gitsin...
Levreğin gözleriyle seyredesim geldi bugün Foça'yı. Nasıldır oradan burası? İnsanların iştahlı gözlerindeki ihtirasın ondaki yansıması nedir? İnanın merak ettim ama hepsi o kadar. Merakım, onunla ilgili lezzetli düşler kurmama engel değil!
Balıkçı Harun'dan Levrek Tarifi
Balıkçı Harun Şipal’dan bir levrek tarifi dinledim bugün, aynen anlatıyorum: "500-700 gramlık büyük bir levrek temizlenip zeytinyağı ve tuz ile her yanı ovularak, yağlanmış fırın tepsisine yerleştirilir. Balığın etrafına iri doğranmış ve yağlanmış patates dilimleri dizilip fırına verilir. Patatesler kızarınca balık da pişmiş demektir." Afiyet olsun...
Bir tarif daha!
Eski balıkçı Engin Kudat’a da sordum levreği nasıl pişirdiğini; Onun tarifi basit ve çabuktu! “Ben balığı kayıktaki tüpte pişiririm, kayık sallanıp tüp devrilmesin diye en çabuk nasıl pişerse öyle. Tencereye soğan, domates, biber, yağ tuz koyup atarım ateşe, pişti mi ekmek hazırdır elimizde.”
Doğru söze ne denir!
Foça'nın bütün Küçük Balıkçılar'ına rastgele...
www.ascifok.com
|