Yeni Yılın sokakta kutlandığı kıyı kasabası Foça burası
Kırk kapıdan kırk hatırlı davetin geldiği, kırk haramiler gibi kırk katırım olmadığı için kırkına da gidemediğim yılbaşı gecesinin ardından yazacaklarımı merak edenler vardır, biliyorum!
Kırk katırım yoksa da, kırk satırım var cebimde!
"İyi seneler", "Mutlu Yıllar", "Yeni Yılınız Kutlu Olsun" sözcükleriyle dolaşmak ne güzeldir sokaklarda...
Yaşım ilerledikçe önceleri olmayan haller gelir oldu başıma! Söz vermekten kaçınır oldum, birkaç gün önceden kararlaştırılan davet ve toplantılardan zevk almaz oldum ama; spontan alınan kararlar giderek daha cazip olmaya başladı sanki!
Yaşamı, sürpriz paketlerinin içinden çıkan hediyeler gibi görmek öyle hoşuma gidiyor ki. Her an coşku ve heyecan istiyorum; Her an, bir sonraki anın belirsizliği içinde kaybolmak ve tam kaybolurken bir ayak tepiği ile tekrar varolmak duygusunu yaşamak... Yaşamı sekteye uğratacak kendi dışımdaki plan ve programlardan uzak durmaya çalışmak da belirli bir gayret gerektiriyor. O bile yoruyor bazen...
Tanrım, nasıl da ekabir oldum!!!
Kırk katır, satır derken ( özdeyişte satır; kesici alettir aslında ya neyse!) programsız, plansız bir yılbaşı geçirebilmek için ciddi bir mücadele verdiğimin ayırdına varıyorum...
Hiç bir şey pişirmedim mutfağımda, hiç bir hazırlık yapmadım yeme içmeye dair. Sadece, yılın son gününde içimden geldiği gibi koklamak istedim Foça'yı, hayatı... Balıkçılarımız, esnafımız, kafe bar işletenlerimizle, hayatımızı kolaylaştıran bütün çalışanlarla hasbihalleşip "mutlu yıllar" diledik karşılıklı. Her karşılaştığım tanıdığa "iyi seneler" diledim, samimi olduklarımın yanaklarından öptüm. Sevdiceğimin elinden tutup "hadi gel balık ekmek yiyelim" dedim. Ayaklarımız ve gönlümüz nereye dediyse oraya gittik, üşüyüp titresek de sokakta dostlarımızla eğlendik...
Bir şey söyleyeyim mi? Bu Foça bir hoş yer! Sokakta, Demokrasi Meydanı denilen belediye meydanında varillerde ateşler yakılıp DJ. eşliğinde coşkun ezgiler söylendi ve danslar edildi. Diyeceksiniz; "ne var bunda!" Meydandaki kalabalığın çoğunluğu kadınlar, genç kızlar ve çocuklardı desem, erkekler kızlara göre sanki daha azdı desem...
Büyük kentlerde görmeye alıştığımız erkek hegomanyasının tam tersini Foça'da görmek ve yaşamak gibi bir keyif olabilir mi? Kadınlar neşe, kadınlar güzellik, kadınlar çokluk, kadınlar medeniyettir. Kadınlarının daima özgür olduğu bir dünya diliyorum yeni yıldan...
Anadolu'nun, medeniyetlerin beşiği olması tesadüf olamaz öyle değil mi?
www.ascifok.com
|