
Işık Teoman
Eski Foça her mevsim güzel
Eski Foça her mevsimde güzel. YaÄŸmurlu bir günde kilit taşı döşeli sokaklarında dolaÅŸmak, iliklerine kadar ıslanmak ne kadar keyifliyse, bir bahar günü çimlerin üzerine örtüyü serip piknik yapmak da bir o kadar keyifli. Eski Foça’nın tarihsel geçmiÅŸinden burada söz etmenin bir yararı olacağını düşünmüyorum. Ayrıntıya gerek kalmadan bir hafta sonunun nasıl renklendirileceÄŸini anlatacağım.
Mart ve nisan ayları piknik için en uygun zamanlar, havalar ne sıcak ne de soÄŸuk. Zaten Eski Foça’da rüzgar yaz kış eksik olmuyor. Konak’tan Eski Foça 69 kilometre uzaklıkta. Araba Vapuru da kullanılabilir. Sabah erkenden meslektaşım Cengiz Duyar’ın Karşıyaka’daki evine gitmek üzere yola koyulduk. Pazar sabahı, araç trafiÄŸi o kadar rahattı ki, araba vapuru yerine Altınyol’dan gitmeyi tercih ettik. Üçkuyular’dan Karşıyaka’ya on dakikada ulaÅŸtık. Bagajımıza mangalı ve piknik malzemelerini yerleÅŸtirdik. Bostanlı’ya uÄŸrayıp börek, çörek, kahvaltılık aldık ve rotamızı Eski Foça’ya çevirdik.

Foça’da sahil boyunca balık lokantaları,kahvehaneler,kafeteryalar sıralanıyor. Allı yeÅŸilli kayıklar,balık aÄŸları ve mavi deniz insana huzur veriyor bir haftanın yorgunluÄŸunu alıp götürüyor.
Ilıpınar, Gerenköy ve Bağarası
Türkeli Köyü’nün karşısından Foça’ya giriÅŸ yapmadan bir kır kahvehanesine oturduk. Bir yandan kahvaltımızı ettik, bir yandan da gazetelerimizi okuduk. Mart ayı yine ÅŸaşırtıyor bazen üşütüyor, bazen da terletiyor, insan ne giyeceÄŸini bilemiyor. Foça kavÅŸağından giriÅŸ yaptıktan sonra yol boyunca sıralanmış kır kahvelerinde rengarenk masalar ve sandalyeler müşteri bekliyor. Yol boyunca, Ilıpınar, Gerenköy ve BaÄŸarası köyleri bizi karşılıyor. Bahar sıcak yüzünü gösteriyor, meyve aÄŸaçları çiçeklenmiÅŸ ve tomurcuklar patlamaya baÅŸlamış. DoÄŸa artık yeÅŸil giysilerini sandıklardan çıkarmış sırtına geçirmeye hazırlanıyor.
BaÄŸarası’nı geçtikten sonra Balaban Dağı üzerine kurulmuÅŸ bulunan Foçaköy’ü ziyaret ettik. Bölge bir doÄŸa harikası olmaya aday. Körfez manzaralı ve her biri mimarlık harikası evler yapılmaya baÅŸlanmış. Eski Foça’ya girmeden önce seyir terasına aracımızı park ettik ve ilçeyi kuÅŸbakışı dakikalarca izledik. Yolun sağında ve solunda papatyalar ve gelincikler halı gibi rüzgarda süzülüp gidiyor.

Piknik alanına gelenler araçlarıyla sahile kadar inebiliyorlar. Kimi sahilde balık tutuyor,kimi içkisini yudumluyor.Yeşil ile mavi birbirine çok yakın.
Sarı kulak kefaller mangalda
Gönlümüz seyir terasında kaldı. Daha sonra Foça’da aracımızı uygun bir yerde park ettikten sonra deniz kıyısında kahvelerimizi yudumladık. AyÅŸe ile Pınar tavla oynarken biz Cengiz ile balık haline gittik. Tezgahlardaki balık çeÅŸitliliÄŸi karşısında karar vermekte zorlandık.Balıkçının önerisi üzerine dört adet kocaman sarı kulak kefal satın aldık. Balık halinin yanındaki marketten de kömür, ekmek, kıvırcık marul ve aslan sütü.

Foça’nın sahili boyunca onlarca koruma altındaki eski yapılara rastlamak mümkün. Her biri diÄŸerinden kıymetli bu yapılar restore edilmiÅŸ ve koruma altına alınmış. Bu yapılarda insanlar yaşıyor ve bu nedenle de eski yapılar nefes alıp veriyor.
Foça her mevsim hareketli, sokaklar canlı, mekanlar dolu. Limanda tekneler ve gelip giden balıkçılar.Kafeteryalarda her yaştan insanlar, balık lokantalarından süzülüp gelen balık ve rakı kokuları. Kıvırcık marul salatası karışık taze soğan ve sızma zeytin yağı, minik tabaklarda mezeler, kalamar, ahtapot, deniz börülcesi, turp otu, radika ve de arapsaçı. Balık çeşitlerini ise saymak ne mümkün.

İngiliz Burnu’nda kilimi çimenlerin üzerine serdik. Mangalı yaktık boylu boyunca uzandık ve günün keyfini çıkardık.
İdeal piknik alanı İngiliz Burnu
AlışveriÅŸimizi tamamladıktan sonra rotamızı İngiliz Burnu’na çevirdik. İngiliz Burnu Foça’nın kuzey batısında yer alan belediye tarafından düzenlenmiÅŸ bir alan. YeÅŸillendirilmiÅŸ, tuvaletler yerleÅŸtirilmiÅŸ, kimsenin kimseyi rahatsız etmediÄŸi ideal bir piknik yeri. Herkes gibi bir aÄŸaç altı bulduk kilimlerimizi serdik. Cengiz mangalı tutuÅŸturmaya çalışırken ben de dört ayrı tabakta özenle marul salatası hazırladım. Mart ayı olmasına karşın hafif rüzgar esiyor, bazen üşüyoruz bazen de terliyoruz. Kararsız ama tertemiz bol oksijenli bir hava.

Ailelerin bir aÄŸaç altı bulup piknik yaptıkları İngiliz Burnu’nda Foça Belediyesi oldukça iyi çalışmalar yapmış. AÄŸaçlandırmış, sahili düzenlemiÅŸ ve en önemlisi tuvaletler yerleÅŸtirilmiÅŸ. Sorunsuz bir piknik alanı.
GüneÅŸ batmadan kefalleri afiyetle yemeye baÅŸladık. Sağımızdan solumuzdan mangal kokuları geliyor. Foça balık diyarı ya! Çevreden burnumuza gelen kokular genellikle balık kokuları. Mangallardan yükselen dumanlar pek rahatsız etmiyor çünkü rüzgar arkamızdan gelip denize doÄŸru esiyor. Çocukların uçurtmaları gökyüzünde süzülüyor. GüneÅŸ ışıkları denizin üzerine yansıyor ve ışıklar uzayıp gidiyor derinliklere doÄŸru. Karşıda eski Foça tüm görkemiyle yıllara meydan okuyor. Keyifli bir pazar gününü yine sahilde sokak içindeki Åžen Kahve Evi’nde dibek kahvelerimizi yudumlayarak sonlandırıyoruz.

Günün yorgunluÄŸunu İngiliz Burnu’nda bıraktık. Çarşıda sokak içinde Åžen Kahvehanesi’nin dibek kahvelerini yudumladık.
Dönüşümüzde farklı bir güzergah izledik .BaÄŸarası’nı geçtikten sonra Gerenköy üzerinden Maltepe, Seyrek ve Ulukent’e çıkılıyor. Bu yol Çanakkale yoluna göre dört kilometre daha kısa, trafik lambası yok. YeÅŸili bol ve güzel doÄŸası var. Hatta dilerseniz Seyrek yol ayrımından saÄŸa dönüş yapılarak KuÅŸcenneti’ne de gidilebilir. Bir günde birçok mekanda bulunma olanağı yaratılabilir.

Foça dönüşünde Seyrek İzmir yol ayrımından KuÅŸcenneti’ne gitme olanağı da var. Dileyenler bir gün içinde iki ayrı mekanda gezi fırsatı yaratabilirler.
Işık Teoman
isikteoman@gmail.com
Eski Foça her mevsimde güzel. YaÄŸmurlu bir günde kilit taşı döşeli sokaklarında dolaÅŸmak, iliklerine kadar ıslanmak ne kadar keyifliyse, bir bahar günü çimlerin üzerine örtüyü serip piknik yapmak da bir o kadar keyifli. Eski Foça’nın tarihsel geçmiÅŸinden burada söz etmenin bir yararı olacağını düşünmüyorum. Ayrıntıya gerek kalmadan bir hafta sonunun nasıl renklendirileceÄŸini anlatacağım.
Mart ve nisan ayları piknik için en uygun zamanlar, havalar ne sıcak ne de soÄŸuk. Zaten Eski Foça’da rüzgar yaz kış eksik olmuyor. Konak’tan Eski Foça 69 kilometre uzaklıkta. Araba Vapuru da kullanılabilir. Sabah erkenden meslektaşım Cengiz Duyar’ın Karşıyaka’daki evine gitmek üzere yola koyulduk. Pazar sabahı, araç trafiÄŸi o kadar rahattı ki, araba vapuru yerine Altınyol’dan gitmeyi tercih ettik. Üçkuyular’dan Karşıyaka’ya on dakikada ulaÅŸtık. Bagajımıza mangalı ve piknik malzemelerini yerleÅŸtirdik. Bostanlı’ya uÄŸrayıp börek, çörek, kahvaltılık aldık ve rotamızı Eski Foça’ya çevirdik.

Ilıpınar, Gerenköy ve Bağarası
Türkeli Köyü’nün karşısından Foça’ya giriÅŸ yapmadan bir kır kahvehanesine oturduk. Bir yandan kahvaltımızı ettik, bir yandan da gazetelerimizi okuduk. Mart ayı yine ÅŸaşırtıyor bazen üşütüyor, bazen da terletiyor, insan ne giyeceÄŸini bilemiyor. Foça kavÅŸağından giriÅŸ yaptıktan sonra yol boyunca sıralanmış kır kahvelerinde rengarenk masalar ve sandalyeler müşteri bekliyor. Yol boyunca, Ilıpınar, Gerenköy ve BaÄŸarası köyleri bizi karşılıyor. Bahar sıcak yüzünü gösteriyor, meyve aÄŸaçları çiçeklenmiÅŸ ve tomurcuklar patlamaya baÅŸlamış. DoÄŸa artık yeÅŸil giysilerini sandıklardan çıkarmış sırtına geçirmeye hazırlanıyor.
BaÄŸarası’nı geçtikten sonra Balaban Dağı üzerine kurulmuÅŸ bulunan Foçaköy’ü ziyaret ettik. Bölge bir doÄŸa harikası olmaya aday. Körfez manzaralı ve her biri mimarlık harikası evler yapılmaya baÅŸlanmış. Eski Foça’ya girmeden önce seyir terasına aracımızı park ettik ve ilçeyi kuÅŸbakışı dakikalarca izledik. Yolun sağında ve solunda papatyalar ve gelincikler halı gibi rüzgarda süzülüp gidiyor.

Sarı kulak kefaller mangalda
Gönlümüz seyir terasında kaldı. Daha sonra Foça’da aracımızı uygun bir yerde park ettikten sonra deniz kıyısında kahvelerimizi yudumladık. AyÅŸe ile Pınar tavla oynarken biz Cengiz ile balık haline gittik. Tezgahlardaki balık çeÅŸitliliÄŸi karşısında karar vermekte zorlandık.Balıkçının önerisi üzerine dört adet kocaman sarı kulak kefal satın aldık. Balık halinin yanındaki marketten de kömür, ekmek, kıvırcık marul ve aslan sütü.

Foça her mevsim hareketli, sokaklar canlı, mekanlar dolu. Limanda tekneler ve gelip giden balıkçılar.Kafeteryalarda her yaştan insanlar, balık lokantalarından süzülüp gelen balık ve rakı kokuları. Kıvırcık marul salatası karışık taze soğan ve sızma zeytin yağı, minik tabaklarda mezeler, kalamar, ahtapot, deniz börülcesi, turp otu, radika ve de arapsaçı. Balık çeşitlerini ise saymak ne mümkün.

İdeal piknik alanı İngiliz Burnu
AlışveriÅŸimizi tamamladıktan sonra rotamızı İngiliz Burnu’na çevirdik. İngiliz Burnu Foça’nın kuzey batısında yer alan belediye tarafından düzenlenmiÅŸ bir alan. YeÅŸillendirilmiÅŸ, tuvaletler yerleÅŸtirilmiÅŸ, kimsenin kimseyi rahatsız etmediÄŸi ideal bir piknik yeri. Herkes gibi bir aÄŸaç altı bulduk kilimlerimizi serdik. Cengiz mangalı tutuÅŸturmaya çalışırken ben de dört ayrı tabakta özenle marul salatası hazırladım. Mart ayı olmasına karşın hafif rüzgar esiyor, bazen üşüyoruz bazen de terliyoruz. Kararsız ama tertemiz bol oksijenli bir hava.

GüneÅŸ batmadan kefalleri afiyetle yemeye baÅŸladık. Sağımızdan solumuzdan mangal kokuları geliyor. Foça balık diyarı ya! Çevreden burnumuza gelen kokular genellikle balık kokuları. Mangallardan yükselen dumanlar pek rahatsız etmiyor çünkü rüzgar arkamızdan gelip denize doÄŸru esiyor. Çocukların uçurtmaları gökyüzünde süzülüyor. GüneÅŸ ışıkları denizin üzerine yansıyor ve ışıklar uzayıp gidiyor derinliklere doÄŸru. Karşıda eski Foça tüm görkemiyle yıllara meydan okuyor. Keyifli bir pazar gününü yine sahilde sokak içindeki Åžen Kahve Evi’nde dibek kahvelerimizi yudumlayarak sonlandırıyoruz.

Dönüşümüzde farklı bir güzergah izledik .BaÄŸarası’nı geçtikten sonra Gerenköy üzerinden Maltepe, Seyrek ve Ulukent’e çıkılıyor. Bu yol Çanakkale yoluna göre dört kilometre daha kısa, trafik lambası yok. YeÅŸili bol ve güzel doÄŸası var. Hatta dilerseniz Seyrek yol ayrımından saÄŸa dönüş yapılarak KuÅŸcenneti’ne de gidilebilir. Bir günde birçok mekanda bulunma olanağı yaratılabilir.

Işık Teoman
isikteoman@gmail.com
"Işık Teoman" bütün yazıları için tıklayın...