Sigara İçenlere
Durmaksızın ve gerekli gereksiz karşılıklı saygıdan bahsedilir. Nerdeyse dillere pelesenk edildi “saygı duyarım” sözleri ve giderek anlamsızlaşmaya başladı. Bol keseden, hak etse de etmese de “saygı duyuyor” herkes, her şeye; her olaya, her davranışa, her söze ... önünü ardını, getirisini götürüsünü düşünmeden.
Rasgele kullanılmaktan yorgun düşen “saygı” sözcüğü ucuzladıkça ucuzladı.
Böyle bir hal sonucu, birileri tek yanlı saygı bekleyerek sürdürmeye başladı yaşamı. Başkalarını, sağında solunda, arkasında önünde dolananları yok sayarak gönül eğlendirmeyi ve herkesin kendilerine saygı göstermek zorunda olduğunu genel kabul haline getirdiler.
Bu, birilerinin adını sigara içenler olarak koymak istiyorum.Toplumların en özgür, en rahat kesimini teşkil ediyorlar sigara içenler. Toplum içinde ağız dolusu gülemezsiniz, yüksek sesle konuşamazsınız, uygunsuz durumda oturamazsınız, saçınız bıyığınız yadırganabilir ama rahatlıkla sigara içebilirsiniz. Külünüzü yanındakinin orasına burasına döker, dumanınızı gözlerine, ağzına, burnuna uzatabilirsiniz.
Sigara içenler istedikleri adet sigara veya paket tüketebilirler. Ağızlarında aynı anda birden fazla sigara bulundurabilirler de...
Üfürdükleri oranda tütün müstahsiline katkı anlamında çok iyi etmiş de olabilirler.
Akciğer hastalıklarına yakalanma riskini artırma, kansere davetiye çıkarma, kansızlık, pis kokulara boyanma, halsizlik benzeri onlarca hastalığa yolculuk yapmakta da özgürdürler. Piyasası olduğuna, üretilip mamul madde haline getirilip janjanlı ambalajlarda satışa sunulduğuna göre, herkesin alması ve kullanması ayıpla, günahla ve yasakla sınırlı da değilse... Kimse bunu niçin içiyorsun diyemez tiryakilere.
Ancaaak; onların da uyması, hassas davranması, içmeyenler bir yana kendilerini bile rahatsız edecek sonuçlara dikkat etmeleri gerekir. İçmeyin demek hakkımız ve görevimiz olmasa da, şöyle için, böyle atın demek hakkımızdır.
Ve haklarının sınırını anlatmak, göstermek görevimizdir de. Sigara içmenin, kendilerine ayrıcalık sağladığı düşüncesine kapılmalarını engellemeyi iş edineceğiz.Ulu orta yüzlerimize pofur pofur sigara dumanı salmalarına karşı izin vermeyeceğiz. İnsanlardan uzakta diledikleri yoğunlukta duman yutmakta özgür kalacaklarını ama bir başkasının yanında fütursuzca keyif çatamayacaklarını anımsatacağız.
Yollarda, parklarda, vapur güvertelerinde ve otobüs duraklarında hiç düşünmeden tüttürürler sigaralarını. Bu açık alanları sonuna kadar kullanırlar tiryakiliklerinin uzantısıymış gibi. Yetmez, izmariti de sokağın ortasına fırlatırlar. O da yetmez, bilmem hangi filmin jönünden alınma fırlatma ritüelini de başarmış olmanın gururuyla bakınırlar çevrelerine.
Aynı aymazlık plajların kumlarında da devam eder. İçe çekilir güneş altında dumanlar bolca, izmarite erişir. Çabucak filtreye ulaşır tütün ve kalanı iki parmak arasında artistik bir hareketle fırlatılır kumaların üzerine. Küçücük çocuklar ebeveynlerinin dalgınlıklarından istifade bu izmaritleri oyuncak sanıp ellerinde evirip çevirirler. Sabah denize geldiğinizde sigara izmaritleri dolu kumların üzerinde, havlu serecek yer bulamazsınız.
Ne kadar çok sigara içen var onca uyarıya, görsel, yazınsal propagandaya karşın şaşıp kalırsınız.
Her yer bir yana da yarın sabah gelip oturacak yer bulamayınca utanıp, ben ne yapmışım yahu, bile demiyorlar demek ki. En azından kendi pisliğinden tiksinmez mi insan. Merak etmemek elde mi?
Sözün özüne gelindiğinde; sanki bir yasa var da bu yasa, sigara içenler izmaritlerini diledikleri gibi atarlar, diyor.
Bunu da merak ediyorum, toplum indinde nasıl meşrulaştı bu tutum. Başta ilgili resmi kurumlar olmak üzere dernekler ve bizler konu üzerinde hassasiyetimizi sergilemekle yükümlüyüz.
Keyiflerine asla karışamayacağımız sigara içenlerin, ellerinde tuttukları izmaritlerini biriktirecek tabakalarla gezmelerini ve diledikleri gibi oraya buraya atma hakları olmadığını bilmeleri gerek.
Sigara içmeyenlerin, içenlere gösterdiği hoşgörü kadarını, sigara içenlerden de içmeyenlere iadesini bekliyorum.
Nasıl ki janjanlı paketlerde taşıyorlar sigaralarını, aynı özeni izmaritlerine de sunmalarını rica ediyorum.
Hatta, sigara fabrikalarına, sigara paketinin yanında izmarit kutusunu da birlikte satma zorunluluğu getirilebilir. Taşınır mı, taşınmaz mı onu da firmalar ve içenler düşünsünler.
|