Recep BOZKURT
MOR, FOÇA’NIN RENGİDİR…
Antik ÇaÄŸ’da her önemli kentin kendine özgü bir rengi vardı. Ve bu renk, o kente özel bir anlam ve kimlik verdiÄŸinden dolayı rastgele seçilmiyordu.
Bugün de öyle değil mi?..
Ülkeler, kentler, kurumlar, kuruluşlar, kulüpler simge olarak aynı titizlikle renkler, objeler, flamalar, bayraklar seçmiyorlar mı?..
Bu coğrafya, insanlık tarihinin gelişiminde hep uygarlıkların beşiği, önderi olmuştur. Ankara Anadolu Uygarlıkları Müzesi, bunun örnekleri ile doludur.
Ege ve Akdeniz kıyıları ise ayrı bir alemdir. Yetiştirdiği filozoflarla, sanatçılarla, özgür düşüncenin, aklın, bilimin, sanatın gelişmesine hep damgasını vurmuştur. Bu liman kentlerinin hemen hepsinde devasa tiyatro yapılarının, kütüphanelerin bulunması da rastlantı değildir.
Gelelim Foça’ya ve mora…
Denizcilikte o günlere göre çok ileri düzeyde büyük gövdeli gemiler üreterek Akdeniz ve Karadeniz ticaretine egemen olan Phokaialılar, mor renkli, horoz simgeli bayraklar ve flamalarla tanınıyorlar; piyasada çok aranan elektrondan (altın ve gümüş alaşımı) yapılmış paraları ve mor renkli boyaları ile ünleniyorlardı.(*)
Mor, asıl olarak kırmızı ve mavinin karışımı olmasına rağmen çeşitli tonları olan bir renktir. Asilliği, bağımsızlığı, özgüveni, asaleti, lüks ve itibarı, alçakgönüllülüğü temsil eder.
Midillili ÅŸair Sappho, bir ÅŸiirinde:
“Düşümde mor mendilin kıvrımları gölgeledi yüzünü,
Hani, Timas’ın ta Foça’dan ürkerek yolladığı…” (**) demektedir.
“Foça Moru”, günümüze kadar ulaÅŸmadığından bu özel morun tam tonunu bilemiyoruz. Bu güzel renk, kentinin tam karşısında olan ve her gün güneÅŸin batış saatlerinde mora dönüşen Karaburun daÄŸlarından mı alınmıştır yoksa Foça’nın dağını taşına kaplayan “KarabaÅŸotu”nun o olaÄŸanüstü güzel mor renkli çiçeklerinden mi esinlenilmiÅŸtir, bilemiyoruz…
Sahi, siz bu “karabaÅŸotu”nu yakından gördünüz mü?.. Mor renkli çiçeklerini okÅŸadınız mı?.. Bu ÅŸifa dolu çiçeÄŸin antiseptik, aÄŸrı kesici, yara iyileÅŸtirici, kalp kuvvetlendirici yeteneÄŸini bilir misiniz?..
Meraklısıysanız, Mart ayı baÅŸlarından Nisan sonlarına kadar Foça’nın her köşesinde bu yararlı bitkiyi bulmanız mümkün…
Ama bu mor renk konusunda kiÅŸisel kanım; güneÅŸin bütün görkemiyle doÄŸduÄŸu ve battığı, tertemiz ve masmavi denizin bulunduÄŸu Foça’da, güneÅŸ kırmızısı ve Ege mavisinin kucaklaÅŸmasından doÄŸmuÅŸtur, diyorum…
Kentler, kimlikleriyle yaÅŸarlar. O kimlik de kolay kolay oluÅŸmaz; özveri ister, çalışma ister; yaÅŸamak ve yaÅŸatmak ister. Mor; Foça’nın tarihsel kimliÄŸini oluÅŸturan öğelerden biridir.
Lakin bugün Foça’da hiçbir alanda bu rengi görmüyoruz?!..
KeÅŸke, Yerel Yönetim bu güzel renge sahip çıksa; mor, tekrar günlük yaÅŸamımıza girse; hayatımızı renklendirse…
Ne güzel olur…
Çiçeklerinin güzelliÄŸi ile doÄŸada hemen tanınan karabaÅŸotu, aynı zamanda tam bir ÅŸifa kaynağıdır ve bu güzel bitki Foça kırlarında bol bol bulunur…”

(*)-Ord.Prof.Dr. Ekrem Akurgal-ANADOLU UYGARLIKLARI-Net Turistik Yayınları-2007-İstanbul
(**)- Sappho: MÖ.7. ve 6. Yüzyıllarda bugün Midilli dediğimiz Lesbos adasında yaşamış bir kadın şairdir. (Sappho-Şiirler,çeviren Cevat Çapan,A.Sarı Matbaası-1972-İstanbul)
EÄŸitimci-Yazar
Recep BOZKURT
recboz48@gmail.com
Antik ÇaÄŸ’da her önemli kentin kendine özgü bir rengi vardı. Ve bu renk, o kente özel bir anlam ve kimlik verdiÄŸinden dolayı rastgele seçilmiyordu.
Bugün de öyle değil mi?..
Ülkeler, kentler, kurumlar, kuruluşlar, kulüpler simge olarak aynı titizlikle renkler, objeler, flamalar, bayraklar seçmiyorlar mı?..
Bu coğrafya, insanlık tarihinin gelişiminde hep uygarlıkların beşiği, önderi olmuştur. Ankara Anadolu Uygarlıkları Müzesi, bunun örnekleri ile doludur.
Ege ve Akdeniz kıyıları ise ayrı bir alemdir. Yetiştirdiği filozoflarla, sanatçılarla, özgür düşüncenin, aklın, bilimin, sanatın gelişmesine hep damgasını vurmuştur. Bu liman kentlerinin hemen hepsinde devasa tiyatro yapılarının, kütüphanelerin bulunması da rastlantı değildir.
Gelelim Foça’ya ve mora…
Denizcilikte o günlere göre çok ileri düzeyde büyük gövdeli gemiler üreterek Akdeniz ve Karadeniz ticaretine egemen olan Phokaialılar, mor renkli, horoz simgeli bayraklar ve flamalarla tanınıyorlar; piyasada çok aranan elektrondan (altın ve gümüş alaşımı) yapılmış paraları ve mor renkli boyaları ile ünleniyorlardı.(*)
Mor, asıl olarak kırmızı ve mavinin karışımı olmasına rağmen çeşitli tonları olan bir renktir. Asilliği, bağımsızlığı, özgüveni, asaleti, lüks ve itibarı, alçakgönüllülüğü temsil eder.
Midillili ÅŸair Sappho, bir ÅŸiirinde:
“Düşümde mor mendilin kıvrımları gölgeledi yüzünü,
Hani, Timas’ın ta Foça’dan ürkerek yolladığı…” (**) demektedir.
“Foça Moru”, günümüze kadar ulaÅŸmadığından bu özel morun tam tonunu bilemiyoruz. Bu güzel renk, kentinin tam karşısında olan ve her gün güneÅŸin batış saatlerinde mora dönüşen Karaburun daÄŸlarından mı alınmıştır yoksa Foça’nın dağını taşına kaplayan “KarabaÅŸotu”nun o olaÄŸanüstü güzel mor renkli çiçeklerinden mi esinlenilmiÅŸtir, bilemiyoruz…
Sahi, siz bu “karabaÅŸotu”nu yakından gördünüz mü?.. Mor renkli çiçeklerini okÅŸadınız mı?.. Bu ÅŸifa dolu çiçeÄŸin antiseptik, aÄŸrı kesici, yara iyileÅŸtirici, kalp kuvvetlendirici yeteneÄŸini bilir misiniz?..
Meraklısıysanız, Mart ayı baÅŸlarından Nisan sonlarına kadar Foça’nın her köşesinde bu yararlı bitkiyi bulmanız mümkün…
Ama bu mor renk konusunda kiÅŸisel kanım; güneÅŸin bütün görkemiyle doÄŸduÄŸu ve battığı, tertemiz ve masmavi denizin bulunduÄŸu Foça’da, güneÅŸ kırmızısı ve Ege mavisinin kucaklaÅŸmasından doÄŸmuÅŸtur, diyorum…
Kentler, kimlikleriyle yaÅŸarlar. O kimlik de kolay kolay oluÅŸmaz; özveri ister, çalışma ister; yaÅŸamak ve yaÅŸatmak ister. Mor; Foça’nın tarihsel kimliÄŸini oluÅŸturan öğelerden biridir.
Lakin bugün Foça’da hiçbir alanda bu rengi görmüyoruz?!..
KeÅŸke, Yerel Yönetim bu güzel renge sahip çıksa; mor, tekrar günlük yaÅŸamımıza girse; hayatımızı renklendirse…
Ne güzel olur…
Çiçeklerinin güzelliÄŸi ile doÄŸada hemen tanınan karabaÅŸotu, aynı zamanda tam bir ÅŸifa kaynağıdır ve bu güzel bitki Foça kırlarında bol bol bulunur…”

(*)-Ord.Prof.Dr. Ekrem Akurgal-ANADOLU UYGARLIKLARI-Net Turistik Yayınları-2007-İstanbul
(**)- Sappho: MÖ.7. ve 6. Yüzyıllarda bugün Midilli dediğimiz Lesbos adasında yaşamış bir kadın şairdir. (Sappho-Şiirler,çeviren Cevat Çapan,A.Sarı Matbaası-1972-İstanbul)
EÄŸitimci-Yazar
Recep BOZKURT
recboz48@gmail.com
"Recep BOZKURT" bütün yazıları için tıklayın...
