Sızma Zeytinyağı Tadımı “Foça Organik” / Aşçı Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGİN
Aşçı Fok<br>Nurdan ÇAKIR TEZGİN

Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN

Sızma Zeytinyağı Tadımı “Foça Organik”



İki haftadan bu yana, 750 mililitrelik bir sızma zeytinyağı şişesini çalışma masamın üzerinde misafir ediyorum. Ördek başı yeşilin oldukça koyu tonu olan şişe, bütün gizemiyle günlerdir öylece bana bakıyor, tabi ben de ona.

Öyle şık bir duruÅŸu var ki…

Aşçı Fok için, şık bir etiket ile “Foça Organik” tarafından ÅŸiÅŸelenmiÅŸ mantar kapaklı sızma zeytinyağı ÅŸiÅŸesi bu. Özel dolum Phokaia Sızma Zeytinyağı.

Tarihiyle, bağıyla ve üzümün adı sanı numarasıyla şişelenmesi şarapta çok normal bir durumdur. Ama; kutsal zeytin ağacının meyve suyu olan altın sıvıya gösterilen bu ihtimama pek alışık değiliz doğrusu! Ne hoş, ne şık bir düşünce.

İki hafta beklememin nedeni; geçirdiğim soğuk algınlığımın üzerimden gitmesi ve ağız tadımın yerine gelebilmesi olduğundan, bu esrarengiz şişenin içinde sızlanmadan sakince duran sızma zeytinyağının tadımını ancak yeni yapabildim.

Bilindiği üzere, tadım yapmanın da kendi içinde uygulama şartları mevcut; Sigara ve ilaç kalıntısı olmayan bir dil, parfüm ve baharat olarak tanımlanabilecek keskin kokulardan arınmış bir vücut, sakin bir ortam ve gelişmiş bir duyusal analiz yeteneği gerekli. Sertifika türü belgelere pek itibar etmem ama, benimki gibi bir zeytinyağı tadım panelisti sertifikanız olsa iyi olur tabi!

Kör vuruşu tabiriyle gözüm kapalı başlayan ilk yudum tadımımda; o ilk yudum aldı beni taa çocukluğumun erik bahçelerine götürdü! Ne alâkası var erik bahçelerinin değil mi? Foça Organik sızmasının ilk dil üstü temasıyla, yumuşacık Nisan çimenlerine basarak koşturduğumu hissediyorum, nerede yeşil can eriklerim benim! Bu sızma yağın ettiğine bakın! Köşesiz yumuşak bir yayılımla kaplanan dilim, sanki pamuklara sarınan bir bebeğin şefkatiyle kucaklaşıyor ilkin. Bu ilk temasın bitmesini istemiyorum, öylece kalıyorum taze çimli bahçede. Erikler bana bakıyor, uzanamıyorum! Bakar mısınız zeytin suyunun yaptığı işe?

Hiç mi asiti yok bu mübareÄŸin diye geçiriyorum içimden, oysa hissedilen asit olsa olsa en fazla 0,4 – 0,5 olsun. YoÄŸunluÄŸu güçlü bir yeÅŸillik tadı hakim ki ben bunu erikle, erik yaprağının o tazecik ÅŸeffaflığıyla örtüştürüyorum, belki biraz da çaÄŸla badem tadı diyebilirim. Dil üstü ve damak ÅŸaklatıcılarımın mesajı böyle, bakalım genizde bizi ne bekliyor; Bütün aÄŸzı kavrayan yumuÅŸak yoÄŸunluktan sonra gırtlaÄŸa geçiÅŸ sürecinde beklediÄŸim o zarif acılık; çelimsiz yavru arının iÄŸnesini sokmasından sonraki o tatlı kaşıntı gibi, acılaÅŸmayı beceremeyen körpe sivri biberin otumsu baharatı gibi.

YutkunduÄŸunuzda, yoÄŸun kaygan ve yumuÅŸak bir meyve suyu ferahlığı hissediyorsunuz…

İnsanı kışkırtan bu altın sıvıyla neler yapılmaz dedirten bir iç ses ile baÅŸ baÅŸa kalıyorsunuz iÅŸte böyle. Zihniniz aceleci bir maymunun aÅŸağı yukarı inip çıkışı gibi binbir sayısız yiyeceÄŸi uçuÅŸturuyor gözlerinizin önünde. Damak şımartan birkaç peynir çeÅŸidi, özlü bir köy ekmeÄŸi diliminin organik sızmayla bütünleniÅŸi ve bir kadeh kırmızı ÅŸarabın sükuneti geçiyor gözünüzün önünden. Sıcak bir ocak başı, dışarıda romantik bir yaÄŸmur, size iyi gelen derinden bir ezgi ve romantizmin ruhu uçuran o esrarengiz gücü…

Hakan Barçın’a, beni böyle baÅŸarılı bir sızmayla tanıştırdığı için teÅŸekkürlerimle…




Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN


www.ascifok.com



4 Åžubat 2011 Cuma / 4724 okunma



"Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
" bütün yazıları için tıklayın...