İsmail Yenigün'den Mektup var.
Kendisini, kurucu, bütünleştirici, çoban, balıkçı, marangoz olarak tanımlayan biri İsmail Yenigün.
Kazdağları'nda faaliyet gösteren İmece Evi Doğal Yaşam ve Ekolojik Çözümler Çiftliği'nin kurucularından olan Yenigün, şimdi Hindistan'da. 4 Ocakta Haydarpaşa istasyonu'ndan Tranasya treniyle ilkin Tahran ile başlattığı yolculuğunu, İran'dan sonra Pakistan ile devam ettirerek kara yolu ile Hindistan'a kadar ulaştı. Ve bizlere şimdi, Hindistan'ın güneyinden coşku dolu mektuplar gönderiyor.
Ocak ayının ilk günlerinden bu yana kendisini internetten takip ediyorum. Benzer heyecanları 2004 yılında yaşamış biri olarak, İndia Mataji'ye olan ruhsal bağlılığımın etkisiyle İsmail Yenigün'ün paylaştıkları beni de oldukça fazla heyecanlandırıyor. Hindistan'da Auroville diye bir ekoköy oluşumundan söz eden ve oradaki izlenimlerini aktaran bir mektup var aşağıda. Okumak isteyenler için buradan da yayınlıyorum.
Auroville, Hindistan'ın Güneyinde kocaman bir topluluk! EKOLOJİK KASABA!!! / İsmail Yenigün
Auroville 28 Şubat 2011 tarihinde 63 yaşını kutlayacak. Vizyonları Şehir olmak.
Auroville ilgili internette tarama yaptığınızda pek çok yazı ve fotoğrafla karşılaşabilirsiniz. Eğer burayı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız bu araştırmayı mutlaka yapın. Ve sizin için hazırlanmış internet sitesini didik didik edin; www.auroville.org
Sitelerinde şu an hayal dahi edemeyeceğiniz ayrıntıda bilgiler var. En iyisi sitemap in üzerinden tek tek ilerlemek.
Auroville 60 yılda çok zorluklar çekmiş.Ki hala çekiyor. Yereldeki insanlarla sorunlar yaşamış. Devletle ve Hindistan alternatif hareketiyle de işler kolay ilerlememiş. Bugün bile “yeni sömürgecilik” yaptıkları için suçlanıyorlar. Pek çok noktada “güvenlik” görevlileri var.
İlk dikkati çeken izleyenlerin hatırlayacağı “kumsal” filmi fanusu.
“Anne” (babası Türkiye'den-Edirneli ::-) Fransa'dan gelip proje vs derken mekanı kuruyor. Spritüel odaklı olması pek çok adımı kolaylaştırıyor. Manevi bütünlüğe inanmayanlara, partizanlara kapıyı açmıyor.
68 hareketinin sonlarına doğru hippilerden oldukça destek buluyor. Ki şu an tüm sosyal alanlarda hippileri ve uygulamalarını görebilirsiniz. Gökkuşağı ailesi burada kalıcı bir kasaba kurmuş diyebiliriz. Tabii rastalar genellikle ziyaretçi. Yeni kuşak dünyanın her yanından gelen insanlardan oluşuyor. Vizyona inanmış ve yakılan ateşe odun taşıyorlar.
Hijyen kurallarının henüz uygulanmadığı Hindistan'da, kalabalıkların ve gürültü kirliliğinin arasında Auroville pek çok insan için bir “vaha”. Eski bir arkadaşım “buradan dışarıya çıkmaya korkuyoruz” demişti. Evet “vaha” arayanlar için burası gerçekten oldukça izole, sakin, dingin bir alan! Ancak bu vahanın dışı ise bence çok daha büyük bir cennet. Sanırım bu algı farklılıkları hep olacak. Bence sakıncası yok.
Topluluğun 3000 yaşayan üyesi var. Bunun 2000'i “42 millet”ten,1000'i Hintli. Bunlara Aurovilyan deniyor. Tüm kararları bu topluluk uzlaşmayla alıyor. Ayrıca bir yıllık giriş bölümünde olanlar var. Her hafta yayınlanan bültenleri news¬es'da (sitede yayınlanıyor) girişi kabul edilip sürece başlayanları, milletleri ve hangi alanda faaliyet gösterecekeleri aurovilyanlara ve tüm ilgilenenlere duyuruluyor. News¬es'a bakın zaten burada bir haftada neler oluyor anlarsınız. Odasını paylaşacaklar, havalanına gidecek aracı paylaşmak isteyenler, filmler, gösteriler, konferanslar, workshoplar, toplantılar vs…
İlanlarını bültene koyacak zaman bulamayanlar da tüm sosyal alanlardaki duyuru panolarını kullanıyorlar.
Anne ölmüş. Ancak fikirleri, hayali kurduğu düzen yaşıyor.
Kasabayı 50.000 kişilik bir şehre dönüştürecek gibi bir imar planı yapmışlar. Tasarımda “dönüşüm” sembolünü kullanmışlar. Çok da verimli olmuş. Google mapte görünmüyor ancak sitelerinde size fikir verecek çizimler, görseller var.
Kasaba 4 tane büyük yerel köyün ortasında oluşuyor. Köyler Aurovillin içinde düşünülmüş. Hele bir tanesi (Kuilapalayam) sosyal merkez olmuş. Gerçi Okyanus sahiline giden yol üzerinde olması da bir etken olmuştur. Sağlık merkezi, misafir evleri ve market buraya kurulmuş. Bu durumda köylü de hemen yol üstüne dükkanlar açmış. Bol bol giysi, yemek, bakkal dükkanları kurulmuş.
Auroville İmar Planı'nın merkezi aynı zamanda topluluğun da kalbi; Matrimandir. Sipritüel mekan. Sessizlik buluşmalarının, meditasyonların yapıldığı alan. Kocaman çok bakımlı bir bahçe. Dev bir Açıkhava tiyatro alanı. Tam merkezde ise kocaman altın kaplamalı bir küre! İçerisine girilip meditasyon yapılıyor.
Her gün özellikle hafta sonları akın akın ziyaretçi geliyor. Ülkenin ve dünyanın her yerinden. Bölgedeki okullar…Yetişkinler, aileler… Çok sayıda insandan bahsediyorum.
Bir ziyaretçi merkezi kurmuşlar. Oturulup dinlenilen, yenip içilebilen, alışveriş yapılan, konaklama başvurularının yapıldığı, kasabanın hikayesinin anlatıldığı, videolarında gösterildiği bir alan inşa etmişler.
Burası çok özenli yapılmış ve bakımı da çok özenli yapılıyor. Eee kolay değil her gün 5-10 bin ziyaretçiyi ağırlamak.
Aurovill'de yaşayan bizler dahil en sosyal alan “Solar Kitchen” .
Her öğle yemeği 1500-2000 kişiyi doyuruyor. Bu hafta yemeğe zam geldi 100 rupi oldu. (3TL) Akşam yemeğine gelen de az, çeşidi de az; 70 rupi.
Üst katta Teras kafe var. Burada ise karavana dışında şeyler yenebiliyor. Dondurması, keki de olan bir kafe gibi. Kablosuz internet olduğu için burası öğle yemekten sonra buluşma, gevşeme, dünya ile bağlantı kurma yeri.
Tüm enerjisini güneşten elde ediyor. Tümünü!!! ocaklar, aydınlatma, makinalar vs.. Su ters ozmosla filtre ediyorlar. Çişi, organik atıkları değerlendiriyorlar.
İmar Planı'nda ve krokilerde göreceksiniz mekan çok büyük, kasaba boyutunda olduğu için sosyal merkezleri yaymışlar. Uluslararası bir şehre uygun uluslararası bir kültür, kültürler atası dengeyi koruyacak etkinlikler, alanlar oluşturuyorlar. Ortalıkta kendi kıyafetleri ve renkleri ile dolaşan insanlar olmazsa pratikte, genel tasarımda “modern” dünyayı görüyorsunuz
İnşaatlarda genellikle çimento kullanılıyor. Bildiğiniz beton evler yapıyorlar. Kurumsal yapıların çok azında kendi ürettikleri ve güneşte kurutulan tuğla kullanılıyor. Oldukça ilginç kalıp ve tasarımları var. İlgilenirseniz Aurovil Enstütü'nün sitesinde ayrıntılar var.
Yerel, doğal malzeme olan yaprak, dal ve toprak ise sadece çiftliklerde ve çoğunlukla gönüllülerin kalacağı yerlerde kullanılmış. Çevredeki köylerin gençleri artık bu evleri tercih etmiyor. Aurovilde ve televizyonlarda gördüğü modern evleri tercih ediyorlar. Mevcut doğal evlerini yavaş yavaş onarmayıp ahıra, depoya çevirmeye başlamışlar.
Kasaba önceden çorak, bakımsız, taşlık, kumluk bir alanmış. Şimdi ise tam bir cangıl!!! Her yer yemyeşil ve olabildiğince çok çeşitle karışık ekim yaparak nefis bir yeşil alan yaratmışlar. Yollar çoğunlukla toprak. Ziyaret Merkezi ile Güneş Mutfağı arası en yoğun kullanılan yol olduğu için beton taş döşemişler.
Her yerde bisiklet, yürüyüş yolları var. Her yere girip çıkabilirsiniz. Bazen yollar sizi özel, kişisel evlere çıkarabiliyor. Çoğunlukla duvarları, çitleri var, ancak bazılarında yok.
Neredeyse bir aydır buradayım ve sanırım henüz onda birini dolaşabildim…belki de yirmide biridir. Dolayısı ile bu yazıya bakıp sakın yargıda bulunmayın. Çünkü bana göre şu an doğru olan kısa bir süre sonra yanlış olabiliyor. Yada nötr olunmasının gerektiğini öğreniyorum diyelim
Her gün pek çok yerde, farklı topluluk mekanlarında etkinlikler var. Çocuklar, gençler, bireyler, aileler için..
Müzik, Dans, Film, Tiyatro, Resim, Yontma, Yoga ,Meditasyon, Masaj ve bir sürü adını buraya yanlış yazmaktan çekindiğim uzak doğu etkinlikleri. Bunların çoğu ücretsiz. Süreli ve yemekli olanlar ücretli.
Köylerdeki okullar dahil ilk ve lise düzeyinde 7 okul ve 2000 civarında öğrenci var. Buraya yerleşenlerin günlük 5 saatlik çalışma zorunluluğu genellikle ya okullarda yada çiftliklerde gerçekleşiyor. Fakat buna ilk seneler uyulduğunu sonra zaman geçtikçe yapılmadığı yaşayanlarca söyleniyor.
Dev bir ekonomileri var. Topluluğun tüm gelir ve giderleri her ay başında “news¬es”da yayınlanıyor. Dünyanın her yerinden projelere para yağıyor. 70 tane ticaret noktaları var ve bunlar her gün topluluğa ciddi gelir getiriyorlar. Bir de servis noktaları var. Aklınıza gelebilecek hemen her hizmet üretiliyor. Ve bunların çoğunda para yerine kendi oluşturdukları bir kredi kartı kullanılıyor. Bize de gelir gelmez bunları verdiler. Town Hall ekonomik ve idari merkezleri. Oraya gidip kayıt yapıp hesap açıyoruz. Kalacağımız süreye yetecek kadar para yatırıyoruz. Sonra konaklama, beslenme, alışveriş gibi hemen her şeyde bu kartı kullanıyorsunuz. Buraların çoğunda para kullanamıyorsunuz. Bu parasız yaşama geçmek için iyi, sürdürülebilir bir çözüm. Peki fiyatlar nasıl denirse…Hindistan'a göre pahalı, modern dünyaya göre çok ucuz. Modern dünyadan gelenlerin nerdeyse tamamının kişisel
ekonomileri, gelirleri var.
Auroville için bir Kadın şehri diyebiliriz. Sayısal çoğunlukları hemen fark ediliyor. Kamusal alanlardaki görevlerin çoğu da kadınlarda. Çocuklu yalnız genç anneninde çokluğu yapının güvenirliği ile ilgili ilk elden bilgi veriyor. 60 yaş üzeri pek çok insan var, ancak pek ortalıkta yoklar. Daha içlerde, sakin yaşam alanları yaratmışlar.
Tabii bu bölüm tam zamanlı yaşayanlar içindi. Ziyaretçilerin çeşitliliği ve rengi ana yapıyı neredeyse hiç bozmuyor. 4-5.000 çalışanın çoğu Tamilli.Civar köylerden.
Rakamları hesap edebildiniz mi?
4-5000 çalışan, 3000 yaşayan, 2000'e yakın konaklayan benim gibi ziyaretçi-gönüllü ve bir de günlük ziyaretlere gelenler!! Ortalıkta 15-20 bin insan hareketi oluyor ve ziyaret merkezi Matrimandir arası dışında hiç yoğunluk görmüyorsunuz.
Neredeyse her gün bir etkinliğe katılsamda, pek çok yeni insan ve yeni topluluklar tanısamda henüz Aurovillin sosyal yapısını,.çeşitliliğini anladığımı, kavradığımı söyleyemem.
Dolayısı ile bu yazının yazılması için daha fazla anlamayı beklersek daha çok bekleriz diye düşünüp şimdilik bu kadarla tanıklığımızı not etmiş ve sizlerle paylaşmış olalım.
Bu arada unutmadan şu an bu yazıları okuyupta bir topluluk oluşturmayı düşleyenler, bunun için adım atmış olanlara mutlaka ama mutlaka bir ekoköyü ziyaret etmelerini tavsiye ederim. Bildikleriniz muhtemel sizin en çok engelleyen yada çatışmalara neden olacak bilgiler. Bunların değişmesini kolaylaştırmak için Hindistan'daki ekoköyler ziyaret için çokta ekonomik.
Auroville Çiftlikleri
Ocak-Şubat 2011
Özgür, huzurlu, sağlıklı, neşeli bir yaşam bir arada ve yeterince üretim yapmaktan geçiyor. Özgürlüğü ve bağımsızlığı ve sağlığı ve neşeyi korumak için kendine, topluluğa yetecek kadar çeşitlilikte üretim yapmak demek olduğunu vizyonuna koyan Auroville her geçen süre içerisinde pek çok arazi almış. Alımları dışarıdan gelen yardımlarla ve yaşama katılanların katkıları ile gerçekleştirmişler. Oldukça kumlu, taşlı, killi olan toprağı güçlendirip çiftlikler kurmaya başlamışlar. Bu konuda en deneyimliler sorumlulukları üstlenmişler. Onlar da çıraklar yetiştirmiş. Yorulanı dinlendirip yada başka göreve geçmesini sağlayıp çiftliğin işleyişini başka bir deneyimli yaşayana devretmişler. O da kendi ekibini kurup çiftliği bugüne getirmiş. Mülkiyeti Aurovile ait olmayan kişisel çiftlikler de kurulmuş. Onlar da sahiplerince işletiliyor. Sahiplenmenin getirdiği avantajlar var elbette.
Ancak burada bu yönden ziyade okuyucuya rehber olacak pratik işleyişi paylaşmaya çalışacağım.
Auroville Hindistan'ın güneyinde kocaman bir topluluk! EKOLOJİK KASABA!!! Vizyonları Şehir olmak. Auroville 28 Şubat 2011 tarihinde 63 yaşını kutlayacak.
Auroville’de her şey bütün ve ayrı ayrı koordinasyon halinde. Dolayısı ile de Çiftliklerin de bir koodinasyonu var. Siz isterseniz bu koordinasyona veya çiftliğin kendi internet sitesi varsa direk kendilerine bilgi veya ziyaret için başvurabilirsiniz.
www.auroville.org ana sitede çiftliklerin özellikleri, ziyaret koşulları deytaylıca yazılmış. Tamamı Türkiye'nin kış mevsiminde dolu. Önceden başvurmak lazım. Tamamı gönüllü ziyaretçiden yarım gün çalışacak da olsa masrafını karşılamasını istiyor. Bizim de üyesi olduğumuz (GEN) Uluslararası Ekoköyler Ağına (bizim sitede bağlantısı var) üye tüm toplulukların benzer uygulamada olduğunu görebilirsiniz. Dünya genelinde bu 5 ile 10$ arasında genellikle. Burada da 150-200 rupi. Kimisi sadece kahvaltı veriyor, kimisi tüm yemekleri. İncelemeniz lazım. Örtünüzü yanınıda götürmelisiniz. Bizim kışımız onların yazı olduğu için ve ortalıkta bir sürü gölet olunca sivrisineklere önlem olarak cibinlikte almalısınız. Tabii her taraf gündüz gibi ışıklandırılamadığı için bir de kafa feneriniz olsa iyi olur. Bir de burada su arıtıldığı için ambalajlı su almanıza gerek yok. Ki zaten Aurovil içinde su satan yerde yok ::-) Bunun yerine krom bir su kabı yani termos en pratik ve sürdürülür çözüm olacaktır.
Çiftlikerlin hemen hepsi oldukça sosyal yapılar. Pek çok kültürden insan sizin gibi gelmiş, bir süreliğine orada yaşamayı seçiyor. Ortak beklentiler; yeni şeyler öğrenmek, farklı kültürlerle temas kurmak ve sürüdürülür ilişkiler kurmak.
Çiftliklerde herhangi bir sosyal kolaylaştırıcı yok. Neye ihtiyaç duyuyorsanız ve buna diğer katılımcılar da ihtiyaç duyuyor diye düşünüyorsanız iş sizin. Kimseyi rahatsız etmeyecekse gönüllü halkla ilişkilerci, atölye organizatörü olabilir, dağarcığınızdakini paylaşabilirsiniz.
Çiftlikerin tamamında sondaj suyu kullanılıyor. Çoğunun toprağı kumlu. Tamamında ilaçlama yapılıyor. Fukuoka-Doğal Tarım henüz yeni yeni tanınıp iki çiftlikte denemeler yapılıyor. Permakültür de aynı durumda. Tamamen uygulayan yok. Her çiftlik bol bol çapa kulanıyor. Kimisi bizim eskiden yaptığımız gibi traktör yerine öküzle sürüyor. Ama sürüyor.
Solar Kitchen’e ve markete ürün yetiştirenler daha fazla arazi kullanıp organik sertifikalı çalışıyorlar. Geleneksel ve endüstriyel ekolojik çözümleri kullanıyorlar. Organik böcek, mantar ilaçları, hibrit organik tohum gibi…
Tohuma odaklanmış, huzura odaklanmış pazara üretim yapmayan, ekonomisi dışarıdan desteklenen çiftlikler oldukça naif. Ufuk açıcı.
Çoğu işe çevresinde bir orman oluşturmak için işe koyulmuş. Sonra kendisi ve ihtiyaçları için sebze meyve üretmeye başlamış. Sonra kimisinin topluluğu genişledikçe ihtiyaçlar doğrultusunda üretim de artmış.
Bugün geldikleri aşamada hepsi birlikte bir cennet yaratmışlar. Çiftlikler gıdayı üretmiş. Masa başındakiler de gelen gidenle ilgilenip yazışmalar, para işlerini gerçekleştirmişler. Eğitim, Kültür, Sağlık servislerini kurmuşlar.
Sevgili arkadaşlar bilin ki bu yazı çok eksik. Çok daha fazla zaman ayırıp daha fazla detayı aktarmak lazım. Bir de ne yaparsak yapalım burada gerçekleşen hayatı yansıtırken gene eksik ve “taraflı” aktarmış olacağız.
Ve son not; Aurovilli Hindistan'dan çok farklı bir yerleşim. Burayı düşünürken Hindistan'dan tamamen bağımsız düşünmelisiniz
Sağlıklı, Neşeli, Oyun dolu bir hayat dilerim.
İsmail Yenigün
14 Şubat 2011. Auroville
www.auroville.org
www.imeceevi.org
|