Binnaz GEVREK
Bir Dilim Kızarmış Patates…
Bir dilim kızarmış patatesin, hayatında ne kadar önemi olduÄŸunu sorsalar: “Ne kadar önemli olabilir ki!” derdim.
Ama bazılarımız için bir dilim kızarmış patates, bazen hayat demek alınan soluk, verilen nefes gibi…
Size okuduğum bir kitapta, çok etkilendiğim bir şeyi anlatmak istiyorum;
Bir Fransız dergi yönetmeni, bir hastalık geçirmiş ve vücudunu hiçbir şekilde kullanmaz hale gelmiştir.
Serumla beslenen yönetmenin, vücudunda hareket ettirebildiÄŸi tek ÅŸey saÄŸ göz kapağıdır. Bu özelliÄŸini kullanarak ve asistanı yardımıyla, Mors alfabesini de kullanarak bir kitap yazar. ”Dalgıç Giysisi GiymiÅŸ Kelebek”.
Serumla beslenen yönetmenin doktoru, sadece ayda bir kez bir dilim kızarmış patates yemesine müsaade eder.
Bir ay boyunca o hazzı yaşayabilmek için bekler.
Sadece Bir Dilim Kızarmış Patates…
Onun gözüyle baktığımız zaman, o bir dilim hayatının belki de tek mutluluk kaynağı. Daha mutlu bakıyor ki hayata, bir dilim patatesten zevk duyuyor her şeye rağmen, küsmüyor hayata,
Ne büyük çaba, takdire ÅŸayan bir hayatın öyküsü…
Hayatın deÄŸerini anlamak için bu kadar büyük acılar yaÅŸamamız gerekmiyor. Ya da çok büyük bedelleri ödeyip, dersler almamız da…
Biraz düşündüğümüz zaman, dert zannettiğimiz şeylerin dert olmadığını, kırdığımız kalplerin ne kadar gereksiz olduğunu ve boşa harcadığımız her bir dakikanın bile tekrarı olmadığının farkında bile değiliz.
“Hangimiz iki sene önce başımıza gelen en kötü olayı hatırlıyoruz ki! ?”
Ama ben artık bir dilim kızarmış patatesten zevk almayı öğrendim, hayattan tat almayı, her ÅŸeyden ÅŸikâyet etmemeyi, her olaya gülümseyerek bakmayı…
Anladım ki; insan her nefes aldığında, yeniden başlar hayata, yeniden doğar!
Nefesin eskisi olmaz iÅŸte bu kadar mükemmel yaÅŸam…
Ve şunu itiraf etmeliyim ki; hayat bize verilmiş en büyük armağandır.
Değerini anlamasak bile, En azından hak etmeye değer!
Binnaz GEVREK
"Binnaz GEVREK" bütün yazıları için tıklayın...
Bir dilim kızarmış patatesin, hayatında ne kadar önemi olduÄŸunu sorsalar: “Ne kadar önemli olabilir ki!” derdim.
Ama bazılarımız için bir dilim kızarmış patates, bazen hayat demek alınan soluk, verilen nefes gibi…
Size okuduğum bir kitapta, çok etkilendiğim bir şeyi anlatmak istiyorum;
Bir Fransız dergi yönetmeni, bir hastalık geçirmiş ve vücudunu hiçbir şekilde kullanmaz hale gelmiştir.
Serumla beslenen yönetmenin, vücudunda hareket ettirebildiÄŸi tek ÅŸey saÄŸ göz kapağıdır. Bu özelliÄŸini kullanarak ve asistanı yardımıyla, Mors alfabesini de kullanarak bir kitap yazar. ”Dalgıç Giysisi GiymiÅŸ Kelebek”.
Serumla beslenen yönetmenin doktoru, sadece ayda bir kez bir dilim kızarmış patates yemesine müsaade eder.
Bir ay boyunca o hazzı yaşayabilmek için bekler.
Sadece Bir Dilim Kızarmış Patates…
Onun gözüyle baktığımız zaman, o bir dilim hayatının belki de tek mutluluk kaynağı. Daha mutlu bakıyor ki hayata, bir dilim patatesten zevk duyuyor her şeye rağmen, küsmüyor hayata,
Ne büyük çaba, takdire ÅŸayan bir hayatın öyküsü…
Hayatın deÄŸerini anlamak için bu kadar büyük acılar yaÅŸamamız gerekmiyor. Ya da çok büyük bedelleri ödeyip, dersler almamız da…
Biraz düşündüğümüz zaman, dert zannettiğimiz şeylerin dert olmadığını, kırdığımız kalplerin ne kadar gereksiz olduğunu ve boşa harcadığımız her bir dakikanın bile tekrarı olmadığının farkında bile değiliz.
“Hangimiz iki sene önce başımıza gelen en kötü olayı hatırlıyoruz ki! ?”
Ama ben artık bir dilim kızarmış patatesten zevk almayı öğrendim, hayattan tat almayı, her ÅŸeyden ÅŸikâyet etmemeyi, her olaya gülümseyerek bakmayı…
Anladım ki; insan her nefes aldığında, yeniden başlar hayata, yeniden doğar!
Nefesin eskisi olmaz iÅŸte bu kadar mükemmel yaÅŸam…
Ve şunu itiraf etmeliyim ki; hayat bize verilmiş en büyük armağandır.
Değerini anlamasak bile, En azından hak etmeye değer!
Binnaz GEVREK
"Binnaz GEVREK" bütün yazıları için tıklayın...
