Şiir - üstü esintiler -2-
BEN DE SÖYLERİM
Kimse yetişemez kalbime benim!
Kim ki yetişirse
sevgilim olur benim!
İnce
ve değerli sevgilim!
Sina AKYOL
(SU TADINDA / Genç Grafik Yayınları-1980)
Kimse bir kez olsun sormadı, ‘nedir seni canın pahasına böyle inatla, tutkuyla buna bağlayan?’ demedi. İnandığımdan, hatta
adım gibi bildiğimden dönmememin insanlarda yarattığı
-nedense- yalnızca kuşku, biraz da aşağılama oldu.
yetişemez diye düşündüğüm -pek yoğunlar- engizisyon geldi, tâ içime girip canıma göz dikti.
kalbime kadar ulaştı pençeleri; belli ki vazgeçmeyecekler, ben vazgeçene kadar. görürüz.
benim olan ne varsa uğruna harcamaya çoktan hazır olduğumu neden kabullenemiyorlar? insanlığına sahip çıkmanın, varlığına ilişkin her türlü bilgiye tutkuyla, inançla sarılmaktan geçtiğini nasıl olup da anlayamıyorlar?
Kim ki diye başlayan tümceler hep bir meydan okuma taşır içinde. kışkırtıcı bir meydan okuma. ‘kolaysa’dan çok ‘haydi...’ içerir. bir çeşit davettir niyeti olana.
yetişirse çağıranın hızına ve gücüne, yaşamın sunabileceği en büyük armağanı kazanır insan: paylaşmanın onurlu hazzını.
sevgilim bile nasıl bir varoluşun peşinde olduğumu kavrayamazken, koskoca insanlığa hangi yolla anlatabileceğim eriştiğim basamağı?
olur da bir gün birileri ‘böyle de biri varmış, şöyle direnmiş, böyle savaşmış’ derse; kaç kişi, ne kadar ders alır yaptıklarımdan ve ne kadarını kendi yaşamına geçirebilir?
benim yüreğimi, aklımı, bilgimi yaşarken paylaşacak kimsem yoksa ve bu yüzden kalbim ve ruhum yarım olarak ölüp gideceksem tarihin yazacağı ben, ne kadar ben olabilir?
İnce hesaplar, küçücük çıkarlar, hırs ve hasetle paramparça edilen kim bilir kaçıncı yaşam olacak benimki... varlıklarını aşağılık yok edişlere bağlamışların kaçıncı kurbanı olacağım, kim bilir...
ve kim bilir kimler, dudak kenarlarındaki salyaların iğrenç lezzetiyle kendinden geçerek seyredecek, meydanlarda dolaştırılacak cesedimi... doğruyu hiç anlamadan, bilemeden.
değerli sayılacak neye sahipsem onundur... yani evrenin...yani yaşamın.
sevgilim; gerçeğe en yakın iki damla gözyaşını belki bir tek o dökecek... hepsi o kadar!
ama mademki hâlâ yaşıyorum, hem de insan suretinde, ve mademki ‘dünya hâlâ dönüyor’, BEN DE SÖYLERİM.
|