Menendi Cafe Yanmış! / Aşçı Fok Nurdan ÇAKIR TEZGİN
Üzgün ve sessizce içimize dönüp nedir bu diyoruz; Oysa koşarak geldiydik gittiğimiz başka diyarlardan, bir iki hasbihal edip hasret giderece... ">
"Üzgün olmak" hali bu...
Üzgün ve sessizce içimize dönüp nedir bu diyoruz; Oysa koşarak geldiydik gittiğimiz başka diyarlardan, bir iki hasbihal edip hasret giderecektik bizbize. Henüz yeni döndüğüm Trakya seyahatimi yazmaya fırsat kalmadan Menendi için kederli satırlar karalıyor olmak gerçekten can sıkıcı ve üzücü. Gidip oturamadan son bir kez daha, batıramadan güneşimizi o sevdiğimiz yerde duyduk ki yanıp kül olmuş...
Menendi yanmış dediler üzüldük ve gidip baktık o karanlığa; bir grup canı sıkılanlar olarak gidecek yeri olmayan çocuklar gibi boynumuzu büküp Metin'e "geçmiş olsunlar" diledik. Her mekana nasip olmayan coşkun övgülerin döşendiği bizim yerimizdi Menendi. Sanki ölen birinin ardından konuşuyor gibi oldu biliyorum ama; hangimiz onun hakkında yazıp çizmedik ki? Hangimiz orada nice an ve anılara kadeh kaldırmadık ki?
Gizli bir ezinç çöküyor içime, her fırsatta yazıp karaladıklarım takılıyor aklıma; nazar değdirmiş olabilir miyiz?
Güneşin en iyi battığı yer olarak Foça'nın dillendirilmesi bir latife olabilir lakin, Güneşin en iyi battığı anlar Menendi Cafe'de demlendirilir söylentisi doğrudur!