25. İzmir Festival’inden muhteşem bir Konser
Kaçıncı “muhteşem konseri” izledim Ahmet Adnan Saygun salonlarında. Nazar değmesin diye sayısını söylemiyorum.
Bu kez Londra Filarmoni eşliğinde piyanist Gülsin Onay’ı dinledim. Orkestra ve piyanist hakkında bilgi vermeden önce konseri kimin düzenlediğini anlatayım biraz.
“Festival Sizi Çağırıyor” başlığı altında 20 Haziran - 21 Temmuz 2011 tarihlerinde İKSEV 25. Uluslararası İzmir Festivali’ni düzenliyor. (Vay canına 25. oldu mu diye soranlar olabilir)
İKSEV İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın kuruluş amacı şöyle özetlenebilir: (kültür ve sanatın; incelenmesine, araştırılmasına, oluşturulmasına, öğrenilmesine, öğretilmesine, korunmasına ve kitlelere yaygınlaştırılmasına yönelik her türlü girişimde bulunmak amacıyla 1985 yılında kurulmuştur.)
Vakıf kurulduğu günden bu yana kesintisiz her yıl Uluslararası İzmir Festivali’ni düzenlemektedir. Ayrıca 15 yıldır İzmir Avrupa Caz Festivali’nin düzenleyicisidir. Ege’nin değişik yerlerinde konserler veriliyor. Jose Carreras Efes’teki konserinden sonra “Efes’te söylemek meydan okumaktır” demiş. (Nasıl da biliyor!)
İKSEV’in kuruluş amacını kısa kesiyorum. İlgi duyan araştırabilir. Yalnız MÜZİKSEV projelerini de kısaca ekleyeyim. Bir “Alsancak evi” restore edilerek, geleneksel Türk sazları sergilenecek, müzik eğitimi alan gençlerin, araştırmacıların, müzikologların ve müziğe ilgi duyan kent halkının yararlanabileceği bir merkez olarak hizmet verecektir. (Foça’dan ilginç bir müze ziyareti!!) Elinize, aklınıza sağlık demekten, coşkuyla kutlamaktan başka ne denir?
Şimdi gelelim London Philharmonia Orchestra Şefine…
Esa-Pekka Salonen Helsinki doğumlu. Özgeçmişi dolu dolu. Çağdaş müzik yorumlarıyla ünlenmiş ve sayısız yeni eserin ilk gösterisini gerçekleştirmiştir.
Gülsin Onay piyano eğitimine üç buçuk yaşında başlamış ilk konserini altı yaşında vermiş. Uluslararası müzik kariyeri Arjantin’den Japonya’ya uzanıyor. Müzik otoritelerinin sadece teknik ustalığında değil “sınırsız enerji ve hem zeki hem de duyarlı bir yorum gücü ile donatılmış olağandışı bir piyanist” olduğu konusunda birleşiyor.
Londra Filarmoni Orkestrası İngiltere’nin en başta gelen müzikal öncüsü kabul edilir. Dünyanın en fazla peşinden koşulan sanatçılarına eşlik etmiştir.
Neler dinledik? Ulvi Cemal Erkin’i sona bırakalım.
Başlangıç Mussorgsky (Çıplak Dağda bir Gece) ve arkasından Erkin (Piyano Konçertosu)
Aradan sonra Berlioz ( Fantastik Senfoni Op.14.)
Ulvi Cemal Erkin’in bu konçertosu geleneksel Türk Musikisi ve folklorundan esinlenmiş dört bölümden kurulmuş. Birinci bölüm (Allegro) iki karşıt tema ile sonat biçiminde yazılmış. İkinci bölüm (Andante) “saba” makamını andıran basklarnetle sunulur. Üçüncü bölüm (Scherzo) Karadeniz oyun havası karakterinde çok hızlı tempodadır. Dördüncü bölüm (Andante, allegro) piyanonun ağır girişiyle başlar, folklorumuzdan esinli bir tema ile sona erer.
Bize de, bu güçlü birlikteliği mutlulukla, beğeniyle, övünçle izlemek kaldı.
Gülsin Onay’ı yazarken onun ne kadar alçak gönüllü olduğunu eklemeden geçmeyeceğim.
Ya Fazıl Say. O da piyanosunu sırtlayıp diyar diyar gezdiği gibi, Türkiye’de en ücra köşelere bile gidiyor.
Bazen konser verdiği kentleri okuyunca “Aaa, bu çocuk kendini mahvediyor” dediğim oluyor. Ama biliyorum neden yapıyor bunu. Ve avuçlarım patlayıncaya kadar alkışlamak istiyorum onu.
Geçenlerde Bergama Festivali’nde adını görünce yine şaşırdım kaldım. Acaba piyanosu nasıl taşındı, teknik nasıl ayarlandı gibi kıskançça sorular sordum kendi kendime. Sesli dile getirince “isteyince oluyor” dedi arkadaşlar. “Yani Foça’da mı çalsın” dedi biri. “Neden olmasın” dedi diğeri. Ben atladım “buraya davet etseler hemen gelir, o kadar alçak gönüllü O”
Şimdiye kadar hiç konuşmayanımız bir az dargınca “bari otobüs ayarlasaydı Belediye, giderdik” deyiverdi. İşte bu cümle sessizliğe dalmamıza neden oldu.
Bergama Belediyesi’ni kutlarım. Öyle bir Festival hazırlanmış ki. Fazıl Say, Genco Erkal daha niceleri.
Sanat dolu, bir kültür haftası geçirecek Bergamalılar. Tebrikler, tebrikler…
(Bu yazıyı yazarken televizyonda bir Konser yayınlanıyordu.(Teşekkürler Habertürk)
Aspendos’ta, Viyana Filarmoni Orkestrası, Şef Zubin Mehta, Piyanist Daniel Barenboim, Besteci Beethoven’i yorumluyordu. Haydi hayırlısı…)
|