Foça'da yeni trend!
Değişim kaçınılmaz!
Doğal ve tarihi koruma alanlarını bünyesinde barındıran yerleşimlerde, kentsel değişim sanki hiç gerçekleşmiyormuş duygusuna kapılırız. Yeni binaların dev plazaların, oto yolların yapılmadığı Foça ve benzeri sahil kasabaları durduğu yerde sayıyormuş gibi görünse de değişen zaman gelişen insan ihtiyaçları yeni projeleri de beraberinde taşıyor.
Bilmem farkında mısınız Foça’da SİT nedeniyle inşaat yapılamayan pek çok geniş alan vardır. Bu alanlar genellikle hiçbir işe yaramaz gibi görünse de; başıboş hayvanların dolaştığı, süt hayvanı besleyenlerin koyun sığır otlattıkları, at ve eşeklerin bağlandığı alanlardır.
Bu yıl boş araziler sahiplerince değerlendirilmeye başlandı.
Bu yıl boş alanlar, sahiplerince değerlendirilmeye başlandı. Şehir merkezindeki bu araziler tel örgüyle çevrilip, sebze bahçeleri haline dönüştürülüyorlar. Yiyecek maddesi olan tarım ürünlerinin itibar görmesi, bir karış bereketli toprağın bile boş bırakılmaması gerçeğini gözler önüne sermekte. Bunun farkına varan bazı arazi sahiplerinin, topraklarında sebze meyve yetiştirmeye başlamış olduklarını görmek sevindirici.
Foça’da Atatürk Mahallesi’nin Akkayalar Mevkiine doğru (Büyükdeniz) yürüyüş yapanlarınız görecektir buralardaki eski boş arazilerde bu yıl bahçecilik çalışmaları başladı. Son yıllarda giderek öne çıkan; “Tarladan sofraya” sloganının Foça’da da vücut bulması iyi bir gelişme. Atıl halde duran toprak parçalarının yiyecek üretip üreticiden tüketiciye aracısız ulaşımı her kertede desteklenmeli diye düşünenlerdenim.
Verimli topraklara ev yapmak yerine yiyecek üretmek üzere ekim dikim yapmak geleceğin daha yaşanabilir olması adına umut verici. Zaten şimdi dünya üzerinde böyle bir gelişme var. Taze sebze meyvenin kilometrelerce uzaklıklardan soframıza gelirken geçireceği badireleri yok edebileceğimiz bir vücut yapımız yokmuş o yüzden, her insanın yaşadığı coğrafyada yetişen gıdalar ile beslenmesi sağlık açısından uygun olanıymış. Bilindiği üzere, ithal ürünler uzun yolculuklara dayanabilsin diye genetiğiyle oynanmış, hibritleme aşamalarında çok fazla değişime uğramış gıdalar. Öyle olmasalar taa Arjantin’den gelen elmanın, soya fasulyesinin, mısırın masumiyetini kim sorgulayabilir? Kaldı ki, Antalya seralarından gelen maydanoz, roka, marul, salatalıkların uzun yol serüvenleri bile beni rahatsız ediyor!
Yerel üreticiyi yüreklendirmeli, taze sebze meyve ihtiyacımızı çevremizdeki en yakın bostan ve bahçevanlardan temin etmeliyiz ki, daha taze daha güvenli ve müdahalesiz yiyeceklere ulaşabilelim…
Bu ekim dikim işi, Foça'da elbette ki yeni bir şey değil! Fotoğraftaki nostalji teknesinin tarlanın tam orta yerinde konumlandığı bu arazinin sahibi İsmail Tırman; Eski zamanlarda arazisinde dolap olduğunu, dolap beygirinin su çekip bostanı sulandığını eski kuyu ve taş havuz kalıntılarından anlaşıldığının altını çiziyor. İşte size yerel değerlere sahip çıkılan bir proje daha; Hem de Foça kayığının gölgesinde. Foça usulü bostan; kent bostanı...
Bunları, bu güzellikleri fark edip sizlerle paylaşmaya bayılıyorum. Hadi yine iyisiniz, bundan sonra domateslerinizi kendi ellerinizle toplayacaksınız!
www.ascifok.com
|